Yunan gazetesi yeni 'savaş bölgesi'ni yazdı: Varoluşsal bir mesele!
50 yıl önceki bir şarkıyla başlayan To Vima analizi, bu kez NATO ve Rusya'nın kozlarını paylaştığı hegomanya çatışmasında Türkiye faktörü için ayrı bir başlık açtı.
Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de sakin bir yaz mevsimini geride bırakmaya hazırlanan Türkiye ve Yunanistan arasında seçimlerden sonraki en önemli adım atılıyor. Ankara ve Atina yönetimleri, 5 Eylül'de gerçekleşecek ziyareti aynı saatlerde resmi olarak duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, internet sitesinden Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis'in Türkiye'yi ziyaret edeceğini ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan'la görüşeceğini açıkladı. Benzer duyuru, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'ndan da yapıldı. Resmi açıklamalara göre, bakanlar Hakan Fidan ve Yorgo Gerapetritis Türk-Yunan ilişkilerinin yanı sıra bölgesel konuları da masaya yatıracak.
Yunan Ethnos gazetesi, 'Gerapetritis 5 Eylül'de Türkiye'yi ziyaret ediyor-Fidan'la buluşacak' başlığıyla sunduğu haberde Yunanistan'ın bir numaralı diplomatının komşu ülkeye gideceğini yazdı. Skai televizyonu ise, 'Yorgo Gerepetritis 5 Eylül'de Ankara'da-Hakan Fidan'la buluşuyor' başlıklı haberini internet sitesinde ilk sayfadan verdi.
50 YIL ÖNCEKİ ŞARKIYLA GİRİŞ
To Vima gazetesinde yayımlanan analizin başlığı ise, 'Karadeniz: Kontrol için bir başka savaş' oldu. Marilia Papathanasiou imzalı yazı, Yunan şarkıcı ve söz yazarı Dionysis Savvopoulos'un 'Karadeniz kapalı' şarkısının sözleriyle başladı. 1972 yılında yayımlanan şarkının dizelerinin 50 yıl sonra anlamlı hale geldiğini vurgulayan Papathanasiou, Karadeniz'in yeni bir savaş sahnesine dönüştüğünü belirtip şarkıdan ilhamla "Karadeniz karışır, verimli ovaların önünde engel olur" yorumunu yaptı.
Rusya'nın 17 Temmuz'da Türkiye'nin arabuluculuğunda imzalanan tahıl anlaşmasından çekildiğini hatırlatan analiz, söz konusu tarihten bu yana savaşın yeni odak noktası olan Karadeniz'i 'savaş tehlikesi olan bölgeler' diye niteledi.
Moskova'nın Ukrayna limanlarına doğru hareket eden her gemiyi hedef alacağını duyurduğunu, Ukrayna'nın ise Karadeniz'de seyreden Rus petrol tankerlerini vurarak misilleme yaptığını kaydeden analiz, Karadeniz'in NATO üyesi Türkiye, Bulgaristan ve Romanya için de muazzam bir öneme sahip olduğunu aktardı.
MUTLAK HEGOMANYA HEVESİ!
Karadeniz'in yüzyıllardır yayılmacı Rus dış politikasının çekirdeğini oluşturduğunu, jeopolitik ve ekonomik nüfuzunu genişletmek için Rusların Osmanlı İmparatorluğu'yla savaşlara tutuştuğunu dile getiren analiz, gözden kaçmayacak bir yoruma yer verdi:
"Moskova için Karadeniz'in kontrolü varoluşsal bir mesele. 1793 yılından bu yana Rus filosunun merkezi donanma üssü Kırım Yarımadası'ndaki Sivastopol'da. Putin'e göre Karadeniz'in kontrolü Kırım'dan geçiyor, ki bu kendisinin 2014 yılında yarımadayı gayr-ı meşru şekilde ilhak etmesinin ana nedenlerinden biriydi."
Kremlin'in Karadeniz'de mutlak hegomanya peşinde olduğunu ve bunun da son yıllarda çatışmalara yol açtığını belirten analiz, mevcut tabloyu ise şu cümlelerle özetledi:
"Sonuç olarak, Rusya halihazırda Karadeniz kıyılarının yüzde 30'unu kontrol ediyor ancak uluslararası hukuka göre yalnızca yüzde 10'unu kontrol etme hakkında sahip."
Rusya'nın 2008'de Gürcistan'ı işgal etmesinin ardından Karadeniz'in doğusundaki Abhazya'yı bağımsız cumhuriyet olarak tanıdığını hatırlatan Papathanasiou, bu hamlenin Moskova'nın bölgedeki gücünü pekiştirdiği yorumunu yaptı.
New York Times'a konuşan ABD'nin eski NATO daimi temsilcisi Ivo Daalder'in "Karadeniz şimdi bir çatışma bölgesi, NATO için Batı Ukrayna kadar önemli bir savaş bölgesi" cümlesini alıntılayan analiz, NATO'nun Rusya ile bir çatışmayı kışkırtmadan seyrüsefer özgürlüğü gibi uluslurararası hukukun asli kurallarını uygulamaya çalıştığını, yanı sıra ittifaka ait casus uçaklar ve drone'ların Karadeniz üstünde istihbarat topladığını aktardı.
'TÜRKİYE FAKTÖRÜ'
Karadeniz'deki gelişmelerde NATO üyesi Türkiye'nin önemli bir faktör olduğunu kaydeden analiz, Ankara'nın bölgedeki öncü rolünü devam ettirmeye çalıştığını ve denge yürütmekle meşgul olduğunu yazdı. Türkiye'nin 1936 tarihli Montrö Antlaşması'yla Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından kapattığı İstanbul ve Çanakkale boğazlarında mutlak kontrole sahip olduğunu vurgulayan yazı, Ankara'nın hem NATO'daki müttefiklerini Karadeniz'deki gerilimi tırmandırmamaları için hem de Putin'i tahıl anlaşmasına geri dönmesi için ikna etmeyi denediğini aktardı.
To Vima'daki analiz, Karadeniz'i kontrol savaşının global enerji ve gıda pazarına etkilerinin olabileceğini de öne çıkardı.
