31.07.2022 - 11:15 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
Yeryüzünün en tehlikeli noktasında bir dünya savaşının kapısını aralayacak fırtına şimdilik dindi, bir propagandistin paylaşıp sildiği Twitter mesajı şok etkisine yol açtı.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaret edeceğine dair söylentiler, Temmuz ayı içerisinde giderek arttı. Pelosi'nin Güney Asya'daki adaya gitmesi, 1997’den beri adaya yapılan en üst düzey ABD ziyareti olacaktı.
Ancak, 82 yaşındaki Demokrat siyasetçinin Tayvan'a gitmesine ABD yönetimi de mesafeliydi. Başkanı Joe Biden'ın Nancy Pelosi'yi ziyaretten vazgeçirmeye çalıştı. Biden bir önceki hafta "Ordu bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor" dedi.
Çin ordusu ise, Pelosi'nin muhtemel ziyaretinin 'ciddi sonuçları olacağı' uyarısında bulundu, kayıtsız kalmayacağını açık şekilde ilan etti. Bir Çin ordu sözcüsü, askeri bir tepki bile gösterebilecekleri uyarısını yaptı: "Eğer ABD tarafı ısrarını sürdürürse, Çin ordusu asla boş oturmayacak ve güçlü önlemler alacak."
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian ise, Pelosi'nin adaya ayak basması halinde sert tedbirlere başvuracaklarını kaydedip, "Ortaya çıkacak tüm sonuçlardan ABD sorumlu olacak" dedi.
Aynı günlerde bir ABD savaş gemisi Güney Çin Denizi'nde göründü, tansiyon hiç olmadığı kadar zirveye tırmandı.
Dahası, Çin ordusu Tayvan Boğazı'na savaş gemilerini gönderdi. Tam Tayvan'ın karşısında yer alan Fujian açıklarındaki Pingtan Adası açıklarında Çin ordusu gerçek mermiler ateşledi.
Çin'in son iki savaştan önce kullandığı 'Sizi uyarmadığımızı söylemeyin' sloganı, yeniden gündeme sokuldu. Sloganı geniş şekilde kullanan Çin'in resmi yayın organı Global Times, 1962'deki Hindistan savaşı ve 1979'daki Vietnam çatışmasını hatırlattı.
Global Times, Pekin'in en üst seviyedeki düşünce kuruluşu Çin Sosyal Bilimler Akademisi'ndeki Tayvan Araştırmaları Enstitüsü'nün başkanı Yang Mingjie'nin görüşlerine yer verdi. Yang Mingjie, Nancy Pelosi'nin uçağını durdurmak için Çin jetlerinin havalanmasının halen bir seçenek olduğunu söyledi, ABD'nin Çin halkını hiçbir zaman küçümsememesini istedi.
Global Times'taki yorum, gazetenin eski genel yayın yönetmeni ve Çin'in ünlü propagandistinin paylaştığı bir Twitter mesajını silmesinden hemen sonra geldi. Söz konusu Twitter mesajında, Hu Xijin isimli ateşli propagandist Pelosi'nin uçağının Çin jetleri tarafından düşürülmesini önerdi.
Hu Xijin, "Jetlerimiz tüm engelleyici taktikleri kullanmalı. Eğer bunlar halen çare değilse, bence Pelosi'nin uçağının düşürülmesi bence sorun değil" yazdığı mesajı kısa sürede sildi.
Pekin'de bunlar yaşanırken, uluslararası haber ajansları bu sabah Washington'dan bir 'son dakika' gelişmesini dünyaya duyurdu. Pelosi'nin Ağustos ayındaki Asya turunun programı belli oldu ve Tayvan ziyareti programda yok.
Deneyimli Demokrat politikacı ve beraberindeki ABD'li heyet, Singapur, Malezya, Güney Kore ve Japonya'yı ziyaret edecek.
Rusya'nın 24 Şubat sabahı Ukrayna'ya savaş açmasının ardından dünya göz ucuyla hep aynı adayı izledi: 36 bin kilometrekarelik yüzölçüme sahip Tayvan.
Vladimir Putin'in müttefiki Çin'in bağımsızlığını tanımadığı adayı işgal edip etmeyeceği günlerce konuşuldu. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını kınamayan en büyük ülke olan Çin'de, savaşın ilk günlerinde Rusya'nın hamlesinden cesaret alan bazı Çinli milliyetçiler sosyal medyada 'Tayvan'ı geri alma zamanı' gibi şeyler yazdı.
ABD lideri Joe Biden, işgalin ilk haftalarında Çinli mevkidaşı Şi Jinping'le görüştü, Pekin'in Moskova'ya destek vermesi halinde bu adımın sonuçları olacağı uyarısını yaptı.
Mayıs ayında Asya turuna çıkan Biden'ın Japonya'da kurduğu bir cümle, şimşek yüklü bulutların çarpışmasına yol açtı. ABD lideri, Çin'in Tayvan'a saldırması halinde askeri olarak müdahale edeceklerini söyledi.
Basın toplantısında bir gazetecinin "Çin, istila ederse ABD Tayvan'ı askeri olarak korur mu?" sorusuna yanıt veren ABD Başkanı Biden, "Evet. Verdiğimiz taahhüt bu" deyip ekledi: "Biz, tek bir Çin olmasını kabul ettik. İmzamızı attık ve bunun gereği olan bütün anlaşmaları kabul ettik. Fakat (Tayvan'ın) güç kullanılarak alınması, bu olacak şey değil. Bu, bölgede tüm dengelerini bozar ve Ukrayna'da olanlara benzer şeyler yaşanır."
Mevcut tabloda Tayvan'a verilen en güçlü resmi destek olarak kayıtlara geçen Biden'ın açıklamalarına Pekin'den jet yanıt geldi. Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan üstündeki ulusal çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu duyurup ABD'ye sert çıktı.
Çin, bir gün sonra Joe Biden Japonya'nın başkenti Tokyo'da bir zirveye katılırken Rus bombardıman uçaklarıyla birlikte tatbikata girişti. 13 saat havada kalan jetlerin radarda görünmesiyle, ABD'nin bölgedeki müttefikleri Japonya ve Güney Kore savaş uçaklarına acil kalkış emri verdi.
Çin ayrıca Mayıs ayının son günlerinde 30 savaş uçağını birden Tayvan semalarına gönderip adayı ziyaret eden ABD heyetine 'hoşgeldin' mesajı verdi. Söz konusu savaş uçaklarından dördü Rus yapımıydı.
Mayıs ayındaki restleşmenin ardından Avustralya'yı ziyaret eden Çin Savunma Bakanı Vey Fenghe, Tayvan için "Ne pahasına olursa olsun savaşacağız" dedi.
Temmuz ayına girildiğinde tıpkı Ukrayna'daki gibi Tayvanlı sivillerin silahlı askeri eğitim aldığı fotoğraflar uluslararası haber ajansı AFP tarafından dünyaya servis edildi. Muhtemel bir Çin işgalinden korkan Tayvanlıların aldığı şehir savaşı eğitiminde tanksavar ve benzeri silahlar vardı.
Tayvan, Çin'in en hassas bölgesel sorunu. Tayvan Boğazı, Çin'le Tayvan'ı birbirinden ayırıyor. Boğazın genişliği ise, 180 kilometre. 1949 yılında Çin iç savaşı sırasında, komünistlere yenilen milliyetçiler, Tayvan adasına kaçmışlardı.
Çin'de 2005 yılında Ulusal Halk Kongresi'nin yıllık toplantısında, Tayvan’ın bağımsızlığına karşı gündeme alınan yasa tasarısı oybirliğiyle kabul edilmişti. Söz konusu yasa, resmi olarak bağımsızlık ilan etmesi halinde Tayvan’a karşı askeri güç kullanılmasını öngörüyor.
Çin Tayvan'ı bir gün anakara ile bir araya gelecek bir eyaleti olarak görse de, birçok Tayvanlı ülkelerinin bağımsız olduğunu savunuyor. Çin ayrıca uluslararası alanda tecrit etmeye çalıştığı Tayvan'la, diplomatik ilişkileri olan az sayıdaki ülkeye de baskı uyguluyor.
Pekin yönetimi 2019'un başında Tayvan'ın bağımsızlığının bir felaket olacağını duyurmuş, Şi Jinping ada ülkesine saldırabileceklerini söylemişti: "Tayvan'daki herkes, bağımsızlığın, büyük bir felaket olacağını anlamalıdır. Ayrılıkçı herhangi bir adıma izin vermeyeceğiz. Kuvvet kullanmamak noktasında bir söz vermeyeceğimiz gibi, tüm gerekli adımları atmak konusunda da hakkımızı saklı tutacağız."
Tayvan'ın en önemli müttefiki ise, ABD. Washington, Nisan ve Mayıs 2019'da Çin'in muhalefetine rağmen Tayvan Boğazı'na savaş gemileri gönderdi. ABD Tayvan'la diplomatik ilişkisi kurmasa da çeşitli anlaşmalar gereği Tayvan'ı koruma altında tutuyor ve bu ülkeye silah satıyor. Pentagon'un açıkladığı verilere göre, son 10 yılda Tayvan'a 15 milyar dolardan fazla silah satışı yapıldı.