02.02.2023 - 16:38 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
21 Ocak tarihinde yaşanan skandal olayda, Aşırı sağcı Stram Kurs partisinin kurucusu Rasmus Paludan Kur'an-ı Kerim'i Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde yaktı. Paludan’ın eylemi sırasında İsveç polisinin güvenlik önlemleri aldığı ve müdahale etmediği görüldü.
Aradan daha bir hafta geçmemişken Paludan bu sefer cuma namazı sonrası çirkin eylemlerine kaldığı yerden devam etti. Paludan'dan gerilimi tekrar en üst seviyeye çıkaracak bir hareket geldi. Olayın sıcaklığı henüz geçmemişken Paludan, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da çirkin eylemi tekrarladı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İSVEÇ ŞOK OLACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde katıldığı bir etkinlikte İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği konusunda "İcabında Finlandiya'yla ilgili farklı mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak." demişti.. Erdoğan dün akşam katıldığı televizyon programında ise "İsveç'in ve Finlandiya'nın taahhütlerine tam olarak uymalarını bekliyoruz. NATO üyeliği yolunda atacakları adımlar mutabakat zaptında yer alıyor. Bu adımlara göre de biz kararımızı vereceğiz. Tekrar söylüyorum an itibarıyla İsveç'in NATO üyeliğine sıcak bakmıyoruz. Öte yandan Finlandiya'nın durumunu farklı değerlendiriyoruz. Görelim İsveç verdiği sözleri tutacak mı? Tutmadığı takdirde kusura bakmasınlar. Finlandiya eğer şu andaki gibi bu süreci işletirse bizler de parlamentomuz açık olduğunda üzerimize düşen görevi yerine getiririz." ifadelerini kullandı.
Finlandiya İsveç'in aksine Kuran'ı Kerim yakılmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. STT haber ajansına dayandırılan habere göre, Finlandiya Ulusal Polis Kurulu, kutsal kitapların yakılmasını "cezalandırılabilir suç" olarak değerlendirecek.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto NATO'ya İsveç ile ayrı ayrı değil birlikte katılmayı arzu ettiklerini belirterek "Buna sabrımız var. Bunun için de ABD, İngiltere ve Avrupalı müttefiklerimiz dahil birçok ülke bize güvenceler verdi. Bu da beklemek için iyi bir neden" ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı'nın aksine Finlerin çoğu, İsveç'in NATO üyeliğine yönelik onay süreci Türkiye'nin karşı çıkması nedeniyle daha da uzadığı takdirde bu ülkeyi beklememeleri gerektiğini düşünüyor.
DW'nin haberine göre; Finlandiya'da yapılan bir ankete katılanların çoğu, İsveç'in NATO üyeliği süreci Türkiye'nin vetosu nedeniyle daha da uzarsa ülkelerinin ittifaka yalnız katılması gerektiği görüşünde. Ankete katılanların yüzde 53'ü, "İsveç'in üyeliğine yönelik onay süreci Türkiye'nin karşı çıkması gibi bir sebepten uzarsa, Finlandiya NATO'ya katılmak için İsveç'i beklemeli?" sorusuna "Hayır" yanıtını verdi. Katılımcıların sadece yüzde 28'i, Finlandiya'nın İsveç'i beklemesi gerektiğini söyledi.
Taloustutkimus şirketi tarafından yapılan ve Fin gazetesi Ilta-Sanomat'ta yayımlanan ankete, bin 21 Fin katıldı. Anket, 30 Ocak-1 Şubat arasında gerçekleştirildi.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken İsveç ve Finlandiya'dan bir son dakika açıklaması geldi. Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Stockholm'de düzenledikleri ortak basın toplantısında, Finlandiya ve İsveç'in aynı anda NATO'ya katılmaya kararlı olduklarını söyledi.
Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, "İsveç'in problemli çocuk gibi göründüğü bir ortamdan haz etmiyorum" diyerek NATO'nun her iki ülkenin üyeliğini onaylaması gerektiğini vurguladı.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise konuya ilişkin "Bir şeyler yanarken müzakerelerin devam etmesi söz konusu değil" değerlendirmesinde bulundu.