Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - Büyüleyici güzelliğe sahip olan ve her yıl binlerce turisti kendisine çeken Kuzey ışıkları aslında 'jeomanyetik fırtına' olarak da adlandırılan Güneş patlamaları sebebiyle ortaya çıkıyor. Patlamaların artmasıyla birlikte kuzey ışıkları da aynı oranda artışa geçiyor. Ancak Güneş'teki patlamalar çoğu zaman Mavi Gezegen'de yani Dünya'mızda ciddi problemlere de yol açtı! 1859'da Güneş'te, Dünya'dan milyonlarca ışık yılı uzaklıkta yaşanan patlamalar önemli küresel sorunlara yol açmıştı. 1-2 Eylül 1859 yılında yaşanan Carrington Olayı, bugüne kadar yaşanan en şiddetli fırtına olarak adlandırıldı. Dünya'nın hemen hemen her yerinden kıvılcım ve patlamalar görüldüğü kaynaklardaki yerini aldı. Dönemin en etkili iletişim ağı olan telgrafların ciddi zarar gördüğü bu olay büyük bir iletişim sorununun doğmasına sebep oldu. Ancak tarih boyunca Dünya'nın Güneş'teki patlamalardan olumsuz etkilendiği tek olay Carrington fırtınaları değil.
1859'DAN 1989'A: 130 YIL SONRA YENİDEN!
1859'da yaşananlar, bir Güneş patlamasına dair kaydedilen ilk verilerdi. İngiliz astronomlar Richard Christopher Carrington ve Richard Hodgson tarafından kayda alınan patlama sonucu öngörüler, bugün meydana gelecek bu büyüklükteki bir jeomanyetik fırtınanın, elektrik şebekelerinde oluşabilecek arızalar, yaygın ve elektrik kesintilerine neden olabileceği yönündeydi. Takvimler 1989 yılını işaret ettiğinde tehlike çanları bir kez daha çalmış, üstelik bu kez özellikle Kanada'da ciddi problemler yaşanmıştı.
1989'daki jeomanyetik fırtınası 9 Mart’ta başladı ve tam 4 gün boyunca devam etti. Kanada'daki elektrik altyapısında ciddi hasarlara sebep olan fırtınalar, şiddetli bir Güneş fırtınası olarak kabul edildi. Fırtınalar ortalama 11 yılda bir görülen maksimum seviyesine sadece 4 gün içinde yani 13 Mart tarihinde ulaşmıştı. O dönemde bu patlamaların kaynağı ve sonucu farklı şekillerde değerlendirilmişti. 1989'da yaşanan fırtınalardan sonra Kuzey ışıklarında meydana gelen artışın ilişkilendirildiği bazı olaylar kayıtlara şöyle geçti:
"Önce 6 Mart'ta çok büyük bir Güneş patlaması meydana geldi. Birkaç gün sonra 13 Mart saat 01.27'de şiddetli bir jeomanyetik fırtına Dünya'yı vurdu. Fırtına, kuzeyde son derece yoğun Kutup ışıklarına sebep oldu. Bu ışıklar çok daha güneyde bulunan Aurora, Teksas ve Florida’dan da görülebiliyordu. Fırtınalar, Soğuk Savaş sırasında meydana geldiği için birçok insan bir nükleer saldırının olabileceğinden endişelendi. Birçok kişi de yoğun Aurora'ların 13 Mart sabahı saat 09.57'de gökyüzüne fırlatılan Uzay Mekiği STS-29 ile ilişkili olduğunu düşündü."
'İKİ KATINDAN FAZLA OLACAK'
Ankara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Uzmanı Prof. Dr. Ethem Derman da büyüleyici Kuzey ışıklarının kaynağı olan Güneş patlamalarıyla ilgili yakın geçmişte yaşananlara değindi. Prof. Dr. Derman, bu patlamalar sebebiyle atmosferin genişlediğini ve geçtiğimiz yıllarda Elon Musk'ın uydularının da bu patlamaların değiştirdiği uzay şartları sebebiyle düştüğünü belirterek, bugün bazı uzay sistemlerinin patlamalar ya da tehlikeli hava olayları durumunda kendilerini korumaya aldıklarına dikkat çekti.
"2025'te ortalama 11 yılda bir olan maksimum seviyede Güneş patlamaları bekleniyordu. Yapılan araştırmalar sonucu bu patlamaların 2025'te değil, 2024'te olacağı da ortaya kondu. Biz etkinliğinin çok azalacağını düşünüyorduk. Son aylarda yaptığımız gözlemlere baktığımızda aksine iki katından fazla olacak gibi görüyoruz." - Prof. Dr. Ethem Derman
TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE VAR MI?
Carrington Olayı'ndan sonra öngörülen ve küresel bir krize sebep olması beklenen patlamaların Türkiye'de de altyapı hasarları bırakıp bırakamayacağı merak konusu oldu. 1600'lü yıllardan itibaren kayıt altına alınan patlamaların sıklığı zaman zaman azalsa da genel anlamda artış yönünde seyrediyor.
Uzay meteorolojisine göre, 24 Nisan’daki 8 patlama son 27 günün en çarpıcı jeomanyetik aktivitesiydi. Mayıs ayının ilk 20 günündeyse günlük ortalama 2.25 oranında Güneş patlaması bekleniyor. Peki bu patlamaların Türkiye’ye nasıl bir etkisi olabilir? Prof. Dr. Ethem Derman, patlamaların Türkiye’ye etkisine ilişkin şunları söyledi:
"Patlamaların Türkiye'den ziyade Kanada, İngiltere ya da Norveç gibi kuzey ülkelerindeki bazı noktalarda olumsuz etkileri görülebilir. Ancak günümüzde gelişen ve değişen teknolojiyle bu patlamaların yol açacağı olumsuz etkilere karşı önlemlerin alındığını söyleyebiliriz. Geçmişte yaşandığı gibi büyük çaplı problemler olması beklenmiyor."