20.10.2024 - 17:52 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Ekmek, makarna ve patates gibi yiyeceklere olan düşkünlüğümüz sadece bir kültürel tercih olmayabilir. Buffalo Üniversitesi'nin Biyolojik Bilimler bölümünden Profesör Ömer Gökçümen'in öncülüğündeki araştırma ekibi karbonhidratın aslında DNA'mızda kodlu olduğuna dair kanıtlar buldu. Bu da, ilk insanların sadece protein ağırlıklı beslendiği yönündeki yaygın görüşü yıkıyor.
GENETİK DEDEKTİFLİK
Science dergisinde yayımlanan bu çığır açıcı araştırma, ağzımıza girer girmez nişastaları parçalamaya başlayan bir enzim olan tükürük amilazını üreten AMY1 adlı bir genin evrimsel tarihine iniyor. Bilim insanları, insanların bu genden birden fazla kopyaya sahip olduğunu biliyordu, ancak bu kopyaların ne zaman ve nasıl çoğaldığını tespit edememişlerdi.
NEANDERTALLER DE SEVERMİŞ
Araştırmanın baş yazarı Ömer Gökçümen, "Burada mantık şu, ne kadar fazla amilaz geniniz varsa, o kadar fazla amilaz üretebilir ve o kadar etkili bir şekilde nişasta sindirebilirsiniz." Ancak çarpıcı bulgu, araştırmacıların evrimsel geçmişimize baktıklarında ortaya çıktı. Ekip üyeleri Neandertaller, Denisovanlar ve erken modern insanlardan elde edilen antik DNA'yı inceleyerek, AMY1 geninin çoğalmasına dair kanıtlar buldular.
TARIM BİLE BAŞLAMADAN!
Bu kanıtlar, nişasta sindirme yeteneğimizin kökeninin 800 bin yıl öncesine kadar gittiğini gösteriyor. Bu, atalarımızın tarımı bile hayal etmeden çok daha önceydi. Çalışmanın başyazarlarından Kwondo Kim, "Bu, AMY1 geninin ilk olarak 800 Bin yıldan daha uzun bir süre önce, insanların Neandertallerden ayrılmasından çok öncesine dayanıyor" dedi.