14.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Taliban’ın ABD’nin asker çekme kararının ardından Afganistan’daki durdurulamayan ilerleyişi devam ediyor. Badgis vilayetinin merkezi Kale-i Nav kenti, Gur vilayeti merkezi Firuz Koh şehri ve Afganistan’ın stratejik öneme sahip olan Helmand vilayetinin merkezi Leşkergah şehri Taliban’ın kontrolüne geçti. Taliban Kabil’in 65 kilometre gündeyindeki Pul-i Alem kentine de girdi. Taliban’ın Uruzgan vilayetinin merkezi Tarin Kot ile Zabul vilayetinin merkezi Kalat’ta da kontrolü ele geçirdiği ifade ediliyor. Bu durumda Taliban’ın yaklaşık bir hafta içinde ele geçirdiği vilayet sayısı 18’i bulmuş olacak.
Motivasyonları arttı
Önceki gün gece saatlerinde de, Afganistan’ın güneyinde bulunan ve ülkenin en büyük ikinci kenti olan Kandahar vilayetinin merkezi Taliban’ın eline geçmişti. Kandahar, sahip olduğu uluslararası havalimanı, tarımsal ve endüstriyel üretimi ile ülkenin ana ticaret merkezlerinden biri olması nedeniyle stratejik olarak önemliydi. Taliban’ın doğduğu yer olan Kandahar’ın ele geçirilmesi, örgüt için büyük bir motivasyon anlamı taşıyor. Afganistan’ın güney vilayetlerini Kabil’e bağlayan yol üzerinde bulunan Gazne ve Herat vilayetinin merkezi de Taliban’ın kontrolüne geçmişti.
Büyükelçilik için ‘pazarlık’ iddiası
ABD’nin Kabil’deki büyükelçiliğe saldırmaması için Taliban ile görüşmeler yürüttüğü iddia edildi. New York Times’a diplomatlar, ABD’li müzakerecilerin, Taliban’dan başkent Kabil’i ele geçirmeleri durumunda ABD Büyükelçiliği’ne saldırmayacağına dair garanti almaya çalıştığını öne sürdü.
İsmail Han da Taliban’ın elinde
Herat’ın Taliban kontrolüne geçmesiyle kent merkezi dışındaki askeri kampa sığınan komutanlar ve yetkililer Taliban’a teslim olmak zorunda kaldı. Bu isimler arasında Afgan lider İsmail Han da var.
ABD’de sert özeleştiri
Washington Post gazetesinde “Afganistan Belgeleri” isimli kitabın tanıtımının yapıldığı makalede, bölgedeki savaşın “gizli tarihine” ışık tutulurken, Amerikan’ın askeri başarısının abartılmasına ve Washington’daki yönetimlerin sürekli değişen politikasının yanlışlığına dikkat çekildi. Makalede ABD’nin eski başkanları George Bush, Barack Obama ve Donald Trump’a “gerçeği 20 yıl boyunca sakladıkları” gerekçesiyle eleştiriler yönlendirildi.
Obama yönetiminin Taliban’la mücadeleyle ilgili yaşadığı belirsizliğe vurgu yapılırken, Afganistan’da esas düşmanını El-Kaide olarak belirleyen Pentagon’un Taliban’ı “düşman bir güç” olarak görürken “mutlak bir düşman” olarak tanımlamamasının tam bir kafa karışıklığına neden olduğu ifade edildi.
‘Çekilme bir hataydı’
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Afganistan’dan çekilmenin bir hata olduğunu söyleyerek “Uluslararası toplum büyük bir ihtimalle bunun sonuçlarını ödeyecek” dedi. Wallace, El Kaide’nin Afganistan’da yeniden bir zemin oluşturmasından endişe ettiğini belirtti ve Trump döneminde Katar’ın Doha kentinde müzakere edilen çekilme anlaşması için ‘çürümüş anlaşma’ ifadesini kullandı. Wallace, vatandaşlarının tahliyesi için Afganistan’a 600 asker gönderileceğini de açıkladı.
ABD, Rusya ve Çin: Tanımayacağız
Katar’da düzenlenen Afganistan üzerine uluslararası toplantıya katılan ülkeler, şiddetin sonlandırılması ve barış sürecinin hızlandırılması çağrısı yaptı. ABD, Rusya ve Çin; Afganistan’da askeri güç kullanımı yoluyla dayatılan hiçbir hükümeti tanımayacaklarını duyurdu. AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Taliban’ı uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılacağı konusunda uyardı.