DünyaSon dakika... Trump ağzındaki baklayı çıkardı! 'Suudi Veliaht Prens...'

Son dakika... Trump ağzındaki baklayı çıkardı! 'Suudi Veliaht Prens...'

12.12.2018 - 09:48 | Son Güncellenme:

Reuters muhabirinin sorusunu yanıtlayan ABD Başkanı, gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı öldürme emri verdiği öne sürülen Veliaht Prens’in yanında saf tuttuğunu, CIA'in elindeki belgeler ve siyasi arenadaki tepkilere rağmen söyledi.

Son dakika... Trump ağzındaki baklayı çıkardı Suudi Veliaht Prens...

Oval Ofis'te Reuters'a konuşan ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutmadı. "O Suudi Arabistan'ın lideri, onlar çok iyi bir müttefikler" dedi.

Haberin Devamı

Muhammed bin Selman'ın cinayetle ilişkisi hakkındaki soruları yanıtlamamayı tercih eden ABD Başkanı, “Suudi Arabistan’ın yanında durmak, Veliaht Prens’in yanında olmak anlamına mı geliyor?” sorusuna “Şu anda, kesinlikle evet” diye cevap verdi.

“Diğer prensler, Muhammed bin Selman’ın Suudi Arabistan Kralı olmasını engellemeye çalışıyor. ABD ve Trump’ın da belirleyici bir rol oynayabileceğine inanıyorlar” ifadesini de “Ben hiç böyle bir şey duymadım. Ondan dolayı da yorum yapamam. Aslında çok güçlü bir şekilde iktidarda olduğunu duydum” diyerek yanıtladı.

ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü sıralarda gazeteciyi infaz eden ekibi denetleyen danışmanına gönderdiği belirtilen 11 mesajın içinde “öldürme emrini vermiş olabileceği” değerlendirmesinde bulunmuştu

Haberin Devamı

Cemal Kaşıkçı cinayeti

Suudi gazeteci Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı.

Suudi Arabistan yönetimi, 18 gün sonra gazeteci Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kalmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir" ifadesi kullanılmıştı.

Yazarlar