22.04.2022 - 12:32 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr; BBC Türkçe;
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişiminde ikinci ay dolmak üzere, liman kenti Mariupol'den gelen uydu fotoğrafları dünyayı bir kez daha şoka sürükledi. Rusya Azak Denizi kıyısındaki şehri ele geçirdiğini ilan etse de halen yaklaşık 2 bin Ukrayna gücü Azovstal fabrikasında direniyor. Avrupa'nın en büyük demir çelik fabrikasına saldırıları iptal eden Rus lider Vladimir Putin'in hedefi, içerideki savaşçıları aç bırakıp teslim olmalarını beklemek.
Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ise, Mariupol'deki sivil ve askerlerin takas edilmesi için Rusya'ya tüm seçenekleri sunduklarını ve yanıt beklediklerini söyledi. Zelenskiy, "Rusya Mariupol'ün büyük kısmını kontrol etse de bir kısmını hâlâ ele geçiremedi" dedi. 11 kilometrekarelik bir kampüste yer alan Azovstal Demir Çelik Fabrikası'nın yeraltında da bölümleri var.
ABD Başkanı Joe Biden da, Putin'in Ukrayna'nın Mariupol kentini kontrol edip etmediğinin 'şüpheli' olduğunu vurgulayıp, "Mariupol'un tamamen düştüğüne dair henüz bir kanıt yok" ifadesini kullandı.
Şehirde on binlerce sivilin öldürüldüğünü kaydeden Mariupol Belediye Başkanı Vadym Boichenko, halihazırda Mariupol'de yaşamın Putin'in ellerinde olduğunu söylüyor. Kentteki sığınaklarda sıkışıp kalan sivillerin bulunduğunu belirten Boichenko, Mart ayı başından beri birçok kez denenen tahliye çabalarının hüsranla sonuçlandığını ifade ediyor. Belediye başkanına göre, Azovstal fabrikası dışında şehrin genelinde yaklaşık 100 bin kişi Rus işgalcilerden kurtarılmayı bekliyor.
Amerikan uydu şirketi Maxar, Rus birliklerinin haftalardır kuşatma altında tuttuğu Mariupol'de 200 civarında mezarın yer aldığı bir toplu mezarlık tespit edildiğini duyurdu. Maxar, çekilen uydu görüntülerinde mezarların Mart sonu itibarıyla arttığının görüldüğünü belirtiyor.
Söz konusu toplu mezar, Mariupol'ün yaklaşık 20 km batısındaki Manhush adlı bir köyün yakınında bulunuyor. Maxar, alanın yaklaşık 85 metre uzunluğunda şerit halindeki dört bölümden oluştuğunu bildirdi. BBC, görüntüleri bağımsız olarak doğrulamadı.
Ukraynalı yerel yetkililer, Rusya'yı Mariupol'de öldürülen sivilleri bu mezarlıklara gömmekle suçladı. Mariupol Belediye Meclisi, Rusların bölgede çukurlar kazdığı ve 'cesetleri bölgeye getirmek için çöp kamyonlarını kullandıklarını' aktarıyor. Bölgeye ait olduğunu söylediği hava görüntülerini de paylaşan yetkililer, toplu mezarların, halihazırda yakınında bulunan mezarlığın iki katı olduğunu ileri sürdü.
Moskova, Ukrayna ve batılı ülkeler tarafından ortaya atılan, sivillerin öldürülmesinden Rus birliklerinin ve üst düzey Rus politikacılarının sorumlu olduğu yönündeki suçlamalarını defalarca reddetti. Bu ayın başlarında, Kiev'in dışındaki Buça kasabasına ait olan Maxar görüntüleri, kentte yerlerde yatan sivilleri gösteriyordu. Görüntüler Rusların bölgeyi terk etmelerinden yaklaşık iki hafta öncesine aitti.
Bu durum, ilk olarak New York Times gazetesi tarafından 19 Mart'ta yayımlanan ve BBC tarafından da teyit edilen görüntüler hakkında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un Rusların çekilmesinin ardından 'sahnelendiliğini' yönündeki savunmasıyla da çelişiyor.
Kiev'den çekildikten sonra odak noktasının Donbas olacağını resmen ilan eden Rus ordusu, bugün yayınladığı açıklamada yeni hedefi dünyaya duyurdu.
Rus ordusu, Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinin tamamen kontrolünü sağlamanın yanı sıra 'özel askeri operasyon' adını taktığı işgalin ikinci perdesinde ülkenin güneyinin de hedefler arasında olduğunu açıkladı.
Putin'in 2014 yılında işgal ettiği Kırım'a doğrudan kara bağlantısının planlandığını belirten Rus ordusu, Ukrayna'nın güneyinin tamamen kontrol edilmesi halinde Moldova'ya uzanmayı hedefliyor. Açıklamada, Moldova'da Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Transdinyester bölgesine bir kapı aralanacağı kaydedildi.
Uluslararası kamuoyu, Ukrayna'nın güneybatı sınırında yer alan Transdinyester bölgesini Moldova'nın parçası olarak görüyor, ancak bu bölge Moskova destekli bir hükümet tarafından yönetiliyor. Transdinyester'de Rus birlikleri konuşlanmış durumda.
Rus ordusunun açıkladığı yeni planda, en önemli nokta Ukrayna'nın liman kenti Odesa. Tarihi kent, haftalardır Karadeniz'den bir Rus çıkarmasına hazırlanıyor. Şehrin sembolik tarihi yapılarının etrafları kum torbalarıyla kaplandı, sokaklar tank kapanlarıyla dolu.
Ukrayna'nın ana deniz üssü Odessa'da bulunuyor. Daha önce Kırım'daydı, ancak 2014'te Rusya'nın yarımadayı ilhak etmesinden sonra taşındı. Rusya lideri Vladimir Putin için Odessa limanı stratejik bir askeri hedef.
Savunma ve güvenlik alanında çalışmalarıyla bilinen düşünce kuruluşu RUSI'de araştırma görevlisi Dr. Sidharth Kaushal'a göre, "Ukrayna ekonomisi ve deniz ticareti üzerinde kontrol edici bir noktaya sahip olmak, en azından prensipte, Rusya için Ukrayna hükümeti üzerinde zorlayıcı bir güç sağlayabilir."
Eski Rus İmparatorluğu'nun önemli limanlarından biri olan Odessa, Rus kültürü ve tarihinde de sembolik bir yere sahip.
Şehir, Rusya'yı yöneten son imparatoriçe olan 2. Katerina tarafından 1794 yılında kuruldu.
Çoğunluğun Rusça konuştuğu bu şehir, Putin'in de uzun süredir gözünü diktiği bir yer.
Ukrayna'nın işgalinden önce 21 Şubat'ta yaptığı bir konuşmada Putin, özellikle Odessa'dan ve 2014'te Ukraynalı milliyetçilerle çatışmalardan sonra kentte çoğunluğu Rusya yanlısı 48 protestocunun öldüğü "korkunç trajediden" söz etmişti.
Ukrayna'nın denizcilik başkenti Odesa, ülkenin GSYH'sinin yaklaşık yüzde 20'sinden sorumlu.
Odessa aynı zamanda plajları ve 19. yüzyıl mimarisi ile popüler bir turizm beldesi ve Rus turistleri de çekiyor.
24 Şubat'ta başlayan Rus işgalinde en büyük yıkımın görüldüğü şehir, savaştan önce yaklaşık yarım milyon insanın yaşadığı Mariupol. Kentte neredeyse hasar görmemiş bina yok ve havadan çekilen fotoğraflar bir hayalet şehri gösteriyor.
Dünya Bankası, Rus saldırılarının Ukrayna'daki binalar ve alt yapı tesislerinde yol açtığı zararın 60 milyar doları bulabileceğini tahmin ediyor.
ABD ile birlikte Ukrayna'ya en büyük desteği veren ülke olarak öne çıkan İngiltere, Moskova'yı bir kez daha çılgına çevirecek bir hamleyi duyurdu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Ukraynalı askerlere İngiltere'de eğitim verdiklerini açıkladı.
Johnson, Ukraynalı birliklere tanksavar eğitimlerini Polonya topraklarında verdiklerini, zırhlı araç eğitimleri için ise İngiltere'nin seçildiğini aktardı.
Johnson'ın basın sözcüsü, onlarca Ukrayna askerinin halihazırda İngiltere'de olduğunu belirtti. İngiltere, Rus işgalcilere karşı kullanılmak üzere Ukrayna'ya 120 zırhlı devriye aracı sevk etti.
Moskova, işgalin başlamasıyla Rusya'ya karşı en aktif siyasetçi olarak tanımladığı Boris Johnson'ı dün açık şekilde uyarmış ve Ukrayna'ya silah göndermeyi durdurmasını istemişti. İngiltere, özellikle Rus tanklarının başına bela olan binlerce NLAW tanksavar füzesini Doğu Avrupa ülkesine ulaştırdı.
İngiltere Başbakanı Johnson ise, 9 Nisan tarihinde Ukrayna'nın başkenti Kiev'i ziyaret etmişti.
Moskova'dan gelen açıklamadan dakikalar sonra bu kez Londra'dan yeni yaptırım haberleri geldi. İngiltere, Rus ordusunun komutanları ve savunma şirketlerini de kapsayan 26 yeni yaptırımı duyurdu.
Rusya, geçen hafta İngiltere Başbakanı Johnson'un da olduğu üst düzey 13 İngiliz yetkiliye ülkeye giriş yasağı getirdiğini duyurmuştu.
Ukrayna'ya 800 milyon dolar tutarında yeni silah yardımını açıklayan ABD lideri Joe Biden ise, "Putin Ukrayna'yı işgal etmeyi ve topraklarının tamamına hakim olmayı asla başaramayacak" dedi.
ABD ve müttefiklerinin Ukrayna'ya yardımları ulaştırmak için elinden geleni yaptığına dikkati çekerek "Bugün Ukrayna'nın doğuda ve Donbas bölgesinde savaş kabiliyetinin artırılması için 800 milyon dolarlık daha yardımı açıklıyorum. Bu paketin içinde ağır silahlar, onlarca obüs ve 144 bin cephane paketi ve insansız hava araçları yer alıyor" diye konuştu:
"Bu savaşın ne kadar süreceğini bilmiyoruz, ancak iki ayı geride bırakırken, bildiğimiz şey şu ki, Putin savaş alanındaki büyük emellerini gerçekleştiremedi. Haftalarca Kiev'i bombaladıktan sonra, Kiev hala ayakta. Ukrayna Başkanı Zelenskiy ve demokratik olarak seçilmiş hükümeti hala iktidarda."
Ukrayna'ya yeni ek yardımların da sinyalini veren Joe Biden, Rus gemilerin ABD limanlarına da artık giremeyeceğini "ABD, Avrupa'da olduğu gibi Rusya ile ilişkili gemilerin limanlarına girmesine izin vermeyecek. Bu da Rus bayraklı veya Rusya'nın yararına işletilen hiçbir geminin ABD limanlarına demirleyemeyeceği ve ABD kıyılarına erişemeyeceği anlamına geliyor" sözleriyle açıkladı.
ABD'nin yeni yardım paketiyle birlikte Ukrayna'ya sağladığı silah desteği 3 milyar doları aşacak.
Biden, 800 milyon dolarlık askeri yardıma ek olarak Ukrayna hükümetine 500 milyon dolarlık ayrı bir yardım da açıkladı. ABD lideri, "Ukrayna'nın savaş alanındaki direnişini güçlendirmenin yanısıra, Ukrayna halkına da desteğimizi gösteriyoruz. Bugün, Ukrayna hükümetine doğrudan 500 milyon dolarlık ek bir ekonomik yardım sağlamayı planladığımızı açıklıyoruz" dedi.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un sözcüsü John Kirby de, Bakan Lloyd Austin’ın 26 Nisan Salı günü Almanya’daki NATO üssü Ramstein’da aralarında NATO ülkelerinin de bulunduğu bir dizi ülkenin savunma bakanlarıyla bir araya geleceğini açıkladı. Sözcü hangi ülkelerin bu görüşmeye katılacağını söylemedi, hala davetli listesi üzerinde çalıştıklarını belirtti.