26.04.2022 - 08:44 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
15 bin askeri ve 500'den fazla tankını Ukrayna'da kaybeden Rusya yeryüzünü Üçüncü Dünya Savaşı çıkarmakla tehdit etti, işgalci Vladimir Putin'in tüylerini diken diken edecek başvurunun tarihi de belli oldu.
Avrupa'nın en güçlü ekonomisi Almanya'da bugün ABD'nin ev sahipliğinde çok kritik bir toplantı gerçekleşecek. Ramstein Hava Üssü'nde ABD ve 40'ı aşkın müttefikinin savunma bakanları, Ukrayna'ya yapılacak askeri yardımı masaya yatıracak.
Toplantıya ev sahipliği yapacak ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Pazar günü gerçekleşen Kiev ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada Rusya'nın bir daha başka ülkeleri işgal edemeyecek kadar zayıflatılmasından söz etmişti.
ABD, Ukrayna'ya 713 milyon dolarlık yeni bir silah yardımını Pazartesi günü duyurdu ve Washington'ın işgalin başladığı 24 Şubat'tan bu yana gönderdiği yardımın tutarı neredeyse 4 milyar doları buldu.
İşgal öncesinde Ukrayna'ya silah göndermeyi reddeden Almanya, 24 Şubat'tan itibaren radikal bir değişikliğe gitti ve elinde bulunan silahları Ukrayna'ya sevk etmeye başladı. Alman medyası, Ramstein Hava Üssü'ndeki buluşma öncesinde Berlin yönetiminin aldığı yeni bir kararı sayfalarına taşıdı. Sueddeutsche Zeitung gazetesinin haberine göre, Almanya Rusya'ya karşı kullanılmak üzere Ukrayna'ya Gepard tipi hava savunma tankları yollayacak.
Gazete, Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht'in Gepard'ların Ukraynaya sevk edilmesini müttefiklere teklif ettiğini yazdı.
Alman haber ajansı dpa ise, Berlin yönetiminin Gepard tipi hava savunma tanklarının Ukrayna'ya gönderilmesine yeşil ışık yaktığını bildirdi. Habere göre hükümet, Krauss-Maffei Wegmann savunma sanayi şirketine Alman ordusunun eski envanterinde yer alan teknik olarak yenilenmiş Gepard tanklarını satma izni verecek. Dpa izin kararının prensipte alındığını yazdı.
Almanya'nın ayrıca Ukrayna askerlerinin top sistemleri konusunda eğitilmesinde Hollanda ve ABD'ye destek vereceği belirtiliyor.
1970'lerde geliştirilen ve üzerinde makineli toplar bulunan Gepard tankları aslen havadan gelen saldırılara karşı tasarlansa da karadaki hedefleri de vurabiliyor.
Alman hükümeti Alman savunma sanayi şirketi Rheinmetall'in Marder tipi 100 eski zırhlı muharebe aracını Ukrayna'ya ihraç etmek için hükümete izin başvurusu yaptığını dün teyit etmişti. Hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, ihracat izni ile ilgili kararın "kısa süre içinde" verileceğini açıklamıştı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya'nın işgali altındaki Ukrayna'ya obüs ve tank gibi ağır silahların gönderilmesi konusunda şimdiye kadar izlediği çekimser duruş nedeniyle hem ülkesinde hem de yurt dışında eleştiriliyordu.
Rusya'ya karşı en sert politikaları izleyen bir diğer ülke İngiltere'nin Savunma Bakanı Ben Wallace, Ramstein'e doğru yola çıkmadan önce Ukrayna'ya Stormer zırhlı araçları göndereceklerini ilan etti. İngiliz bakan, Ukrayna'da 15 bin Rus askerinin öldürüldüğünü, 530'u tank olmak üzere 2 binden fazla zırhlı aracın da yok edildiğini söyledi. İngiliz istihbaratına göre, düşürülen Rus savaş uçağı ve helikopteri sayısı ise 60.
Pazartesi günü Ukrayna'da beş ayrı tren istasyonunu havadan vuran Rusya, söz konusu tren hatlarının Batılı ülkelerin gönderdiği silahların taşınmasında kullanıldığını ileri sürdü.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, nükleer bir savaş tehdidinin gerçek olduğunu söyleyip dünyayı şoka sürükledi. Rus televizyonuna konuşan Lavrov, Üçüncü Dünya Savaşı riskinin şu an itibariyla hayli yüksek olduğunu belirtip ABD ve müttefiklerinin Ukrayna'ya silah göndermeyi durdurmasını istedi.
"Tehlike gerçek, ciddi ve hafife alınmamalı" diyen Rusya'nın bir numaralı diplomatı, NATO müttefiklerinin esas itibarıyla Rus ordusu ile bir savaşla meşgul olduğunu savundu. Rusya Dışişleri Bakanı, NATO üyelerinin Ukrayna'ya yolladığı silahların Moskova için meşru hedef olacağını da yineledi, "Savaş savaş demektir" ifadesini kullandı:
"Eğer NATO bir vekil üzerinden Rusya ile fiilen savaşa giriyorsa o zaman savaşta ne yapılması gerekiyorsa o yapılır."
İngiltere Silahlı Kuvvetler Bakanı James Heappey, Lavrov'un meydan okuyan sözlerine yanıt verdi ve Ukrayna'daki savaşın yakın zamanda daha da kızışmasını beklemediğini söyledi.
Lavrov'a bir yanıt da Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'dan geldi. Kuleba, Rusya'nın 3. Dünya Savaşı tehdidiyle, Ukrayna'ya yardım etmemesi için Batı'yı korkutmaya çalıştığını vurgulayıp "3. Dünya Savaşı tehlikesinden söz etmesinin tek bir anlamı var; Rusya'nın Ukrayna'da yenilgiye uğrayacağını sezmesi" dedi.
Rusya, Kuril Adaları nedeniyle anlaşmazlık yaşadığı Japonya'yı uyaran bir açıklama yayınladı. Moskova, ABD ve Japonya'nın birlikte girişeceği deniz tatbikatının yayılması halinde karşılık vereceğini ilan etti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Igor Morgulov, Rusya sınırları yakınında gerçekleşen söz konusu tatbikatın bir güvenlik sorunu oluşturduğunu ve tansiyonu yükselttiğini söyledi:
"Japon tarafında ülkemizin güvenliğini tehdit eden bazı faaliyetler görüyoruz. Diplomatik kanallar yoluyla Tokyo'yu doğrudan uyarıyoruz."
Rusya'nın batısında 1340 kilometre kara sınırı bulunan Finlandiya ile bir diğer tarafsız komşusu İsveç, Rusya'nın Ukrayna'yı işgale girişmesi üzerine aynı anda NATO'ya katılmak için adımlarını hızlandırıyor. Yerel medya, iki İskandinav ülkesinin Mayıs ayında NATO'ya üye olmak istediklerini birlikte duyurmak istediklerini bildiriyor.
Finlandiya'nın Iltalehti gazetesi, başbakanlar Sanna Marin ve Magdalena Andersson'ın 16 Mayıs tarihinde bir araya gelip ittifaka üyelik için başvuruyu duyuracağını yazdı. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto Iltalehti gazetesindeki haber için yorum yapmayı reddetti, bugün öğle saatlerinde ise iki ülkenin birlikte üyelik başvurusunun mümkün olabileceğini söyledi.
İsveç'in Aftonbladet gazetesi de Stockholm ve Helsinki yönetimlerinin NATO kararını aynı anda ilan edeceğini aktardı. Aftonbladet'e konuşan kaynaklar, ABD ve İngiltere'nin Rusya tehdidine karşı İsveç'e askeri mevcudiyetlerini artırma ve başvuru sürecinde güçlü şekilde politik destek sözü verdiğini söyledi.
Rusya, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılması halinde Baltık bölgesine nükleer silahlar konuşlandıracağını duyurmuştu. Moskova, daha önceki açıklamalarında da 'teknik askeri' önlemler almaktan söz etmiş ve iki ülkenin NATO üyeliğinin sonuçları olacağını kaydetmişti.
Rus ordusunun Finlandiya sınırına ve Finlandiya Körfezi'ne füze sistemleri taşıdığı videolar 13 Nisan tarihinde yayınlanmıştı. Video kaydında ayrıca Helsinki tabelası da açıkça seçiliyordu.
Finlandiya yakınlarında kayda alınan füzeler, K-300P Bastion-P taşınabilir kıyı savunma sistemleriydi. Karadan gemilere veya uçaklara ateşlenen füzelerin menzili 1000 kilometreyi buluyor. Füzenin havada kat ettiği hızı ise saatte 3 bin kilometreyi aşıyor.
Aynı gün İsveç'i ziyaret eden Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, NATO üyeliğinin birkaç hafta içinde karara bağlanacağını söylemişti. Marin, ittifaka katılıp katılmamayı çok ciddi şekilde ele alacaklarını belirtip "Ancak bence işlem epey hızlı olacak, birkaç hafta içinde gerçekleşecek" demişti.
Finlandiya Başbakanı Marin, "NATO üyesi olmadan ittifakın güvenlik garantilerini elde edemezsiniz" diye konuşmuştu.
Finlandiya, Rusya'yla 1.300 kilometrelik bir sınırı paylaşıyor. 1939'da Stalin'in orduları tarafından işgal edildiğinde Rusya'ya ağır kayıplar verdiren ve tarihsel olarak tarafsız bir ülke olan Finlandiya, teoride güvenli bir ülke. Ülkenin NATO'ya üyeliği hiçbir zaman çok destek bulmadı. Fakat Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün, işgalin ilk günlerinde Finlandiya ve İsveç'i NATO'ya katılmanın ağır askeri sonuçları olacağı konusunda açıkça uyarması bu ülkelerde şok dalgası yarattı.
O tarihten sonra Rus savaş uçakları İsveç hava sahasını açıkça ihlal etti.
Gelinen noktada ise NATO üyeliği Finlandiya'da hiç olmadığı kadar yüksek bir desteğe ulaştı. İki Finlandiyalının internette başlattığı imza kampanyası günler içinde on binlerce imzaya ulaştı ve söz konusu öneri Finlandiya parlamentosunda tartışıldı.
Rusya 1939'da Finlandiya'yı işgal etmişti. Stalin, generallerinin verdiği güvenceyle ordusunu Finlandiya'ya yollamış, Finlandiyalılar bu dev orduya karşı gerilla savaşı yürütmüştü. Rusya ordusu bu işgale (Kış Savaşı) bir yıl kadar önce birçok üst düzey askeri yetkilinin vatana ihanet suçlamasıyla ordudan atılıp idam edilmesinin yol açtığı moral bozukluğuyla girmişti.
Kış savaşı aylarca sürdü. Müzakereler sonunda iki ülke anlaştı; Rusya, Finlandiya'dan bir miktar toprak aldı ama Finlandiya bağımsızığını korudu.