25.04.2022 - 15:09 | Son Güncellenme:
BBC TÜRKÇE
Oleksandr ve Olena, geçen hafta Mariupol'dan kaçmayı başaran şanslı azınlıktan ikisi. Azovstal çelik fabrikalarındaki Ukrayna kuvvetlenin dışında, Mariupol neredeyse tamamen Rus kontrolü altında ve dünyanın geri kalanından fiilen izole durumda. Hala orada mahsur kaldığı düşünülen 100 bin sivilin kentteki koşulları hakkındaki bilgi akışı düzensiz ve bağımsız olarak teyit edilmesi zor. Nispeten güvenli batı şehri Lviv'e gelen çift, çatışmalar sırasında şehir içinde hayatta kaldıklarını anlatıyor. Ancak, sivilleri tahliye etmeden önce tutmak için Mariupol dışında kurulan ve Rusya'nın 'filtreleme kampı' adını verdiği bir merkezle ilgili deneyimleri tüyler ürpertici. Oleksandr ve Olena, şehirden kaçmaya çalıştıklarında, Mariupol'un kuzeybatısındaki Nikolske köyünde eski bir okulda kurulan bir Rus mülteci merkezine götürüldüler. 49 yaşındaki Oleksandr, "Tam bir toplama kampı gibiydi" diyor.
'EN UFAK BİR ŞÜPHE SİZİ BODRUM KATINA GÖTÜRÜR'
Oleksandr ve Olena, parmak izlerinin alındığını, her yönden fotoğraflarının çekildiğini ve birkaç saat boyunca Rus güvenlik görevlileri tarafından , "hapishanedeki gibi" sorguya çekildiklerini anlatıyor. Rusların telefonlarına bakacağından endişelenip, kızlarının Ukrayna bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafları da dahil cihazlarında Ukrayna ile ilgili her şeyi temizlemişler. Endişelenmekte haklıydılar. Oleksandr, Rus güvenlik görevlilerinin, sorguları sırasında, gazeteciler veya hükümet ve askeri yetkililerle bağlantı için arayışıyla fotoğrafları, telefon görüşme kayıtlarını ve cihazlarındaki telefon numaralarını incelediklerini söyledi. Oleksandr, "Bir kişinin 'Ukraynalı Nazi' olduğundan şüpheleniliyorsa, daha fazla soruşturma veya cinayet için Donetsk'e götürülüyor" diyor. Ancak BBC bu iddiayı doğrulayamadı: "Çok tehlikeli ve riskliydi. En ufak bir şüphe, en ufak bir direniş nedeniyle sizi sorgulama ve işkence için bodrum katına götürebilirler. Herkes Donetsk'e götürülmekten korkuyordu."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, işgalin amaçlarından birinin Ukrayna'yı Nazilerden temizlemek olduğunu söylüyor. Kampta işlemler için beklerken, Oleksandr ve Olena'ya Mariupol'den filtrelemeden kaçmaları için bir yol önerenler oldu ancak çift, bunların Ruslar veya işbirlikçiler olabileceğinden korkmuştu. Sonunda tahliye listesine alındılar ama sorunlar bitmemişti.
RUSYA'YA GİDEN OTOBÜSLER: 'BAŞKA ŞANSIMIZ YOKTU'
Olena, "Bu filtreleme kampındaki koşulların ne kadar korkunç olduğunu hayal bile edemezsiniz" diyor ve ekliyor: "Yaşlılar şiltesiz, battaniyesiz koridorlarda yatıyordu. Binlerce insan için sadece bir tuvalet ve bir lavabo vardı. Dizanteri kısa sürede yayılmaya başladı. Yıkanmanın veya temizlenmenin yolu yoktu. Her yer pis kokuyordu." Oradaki ikinci günlerinde sabun ve dezenfektan bitmiş, kısa bir süre sonra tuvalet kağıdı ve hijyenik ped de kalmamıştı. Sorgulamalarının ardından Olena ve Oleksandr'a 148. tahliye otobüsüne binmeleri için izin verildiği söylendi. Ancak bir hafta sonra tesisten sadece 20 otobüs kalkmıştı. Buna karşılık, Rusya topraklarına gitmek için organize edilmiş birçok otobüs vardı. Yetkililer, çifti doğuya giden bir araca bindirmeye bile çalışmıştı.
Sonunda Olena ve Oleksandr, geldiklerinde onları gizlice kamptan kaçırmayı teklif edenlerden yardım istemek zorunda hissettiler. Olena, "Başka seçeneğimiz yoktu" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Seçenekler ya zorla Rusya'ya sınır dışı edilmek ya da bu özel sürücülerle riske girmek." Şoförlerinin onları filtreleme kamplarından Rus işgali altındaki Berdyansk şehrine "tarlalardan, toprak yollardan, tüm kontrol noktalarının arkasındaki dar yollardan geçirmeyi başardı" diyor Olena, çünkü Rus teftişinden geçmek için uygun belgeleri yoktu. Daha sonra, kendilerini Ukrayna kontrolündeki bölgeye götürmek için her şeyi riske atmaya gönüllü başka bir şoförle bir çıkış yolu bulmak için üç gün harcamışlar. Yaklaşık 12 Rus kontrol noktasını atlatmayı başarıp, Zaporijya'ya ulaşmış ve gece treniyle Lviv'e gitmişler.
MARİUPOL'DE KUŞATMA ALTINDA YAŞAM: SU SORUNU
Bu insanlar kaçmadan önce Mariupol'de haftalarca kuşatma altında yaşadı. Rus kuvvetleri şehri bombalıyor ve sokak sokak ilerliyordu. Kuşatma altında ayrıntılar ancak Valentina, Oleksandr ve Olena gibi son zamanlarda kentten kaçanlarla yapılan röportajlar sayesinde ortaya çıkmaya başladı. Birçoğu musluk suyundan yoksundu, yiyecek kıtlığı vardı. Oleksandr ve Olena, bir restoranın yakınındaki bir bodrum katına sığınmış, depodaki konservelerle hayatta kalmayı başarmıştı. Ama su sorunu vardı. Oleksandr, stok yapmak için dışarıdaki kuyulara nasıl koştuğunu anlatıyordu. "Çok tehlikeliydi çünkü Ruslar sürekli ateş ediyordu" dedi. Kombi kazanının suyu hayatımızı kurtardı. Tahliye için bodrumdan çıktığımızda kazanımızdaki su da bitmişti." Valentina ve Evgeniy, yiyecek bulmanın zorluğunu, savaş başlamadan önce insanların elinde ne varsa onunla idare etmeye çalıştığını anlatıyor. Konserveler, tahıl gevrekleri ve bahçelerinde yetiştirdikleri birkaç patatesle, ellerindekini de komşularıyla paylaşarak hayatta kaldıklarını söylüyorlar. Tehlikeli olduğunu bildikleri için kuyudan su almaya gitmiyorlardı. Kar yağdığında, çok sevinmişler, su için kar eritmeye başlamışlardı.
SIĞINAKLAR ARASINDA YOLCULUK
Valentina ve Evgeniy şehrin kuzeyindeki sığınaklarda saklanarak hayatta kaldıklarını söylüyorlar. Sonunda orası da bir Rus bombardımanında yıkıldı. Evgeniy beyin sarsıntısı geçirdi ve o zamandan beri işitme sorunları yaşıyor. Komşuları da ağır yaralandı. Kaçmaya karar vermeden önce sığınaklar arasında gidip geldiler. Şehirden çıkarken Rus işgalinin yol açtığı yıkımı gördüler. Valentina, "Tamamen yıkılmış, yanmış boş binalar gördüm" diyor ve ekliyor: "Çok sayıda ceset vardı. Şehir artık yok. Duvarlar bile. Sadece devasa harabe yığınları. Böyle bir şiddeti asla hayal edemezdim." Her iki çift de Rus işgalinden sonra Ukrayna'nın direnişinin ve çektiği acıların sembolü haline gelen Mariupol kentinden kaçmayı başardı. Onlar, çatışma nedeniyle yerlerinden edilen 11 milyon Ukraynalıdan sadece dördü ve şimdi belirsiz bir gelecekle karşı karşıyalar.