26.04.2022 - 21:03 | Son Güncellenme:
İHA
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Kremlin Sarayı’nda ağırladı. Guterres’in talebi doğrultusunda gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Donbass Bölgesi’nde sivillere karşı soykırım uygulandığını savunmaya devam eden Putin, “Rusya'nın Ukrayna'da Donbass'ta askeri operasyonuyla ilgili endişelerinizi biliyorum. Bugünkü konuşmamızın merkezinde bu olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, tüm sorunun darbeden sonra ortaya çıktığını belirtmek isterim. 2014'te Ukrayna'da yapılan anayasaya aykırı bir darbedir. Kiev yetkililerinin bu sorunu askeri yollarla çözmeye yönelik bir başka başarısız girişiminden sonra, Minsk Anlaşmaları adı verilen başka bir aşamaya geldik. Bu, Donbass'taki durumu barışçıl bir şekilde çözme girişimidir. Ancak ne yazık ki bizim için 8 yıl boyunca orada yaşayan insanlar kendilerini bir ablukanın içinde buldular. Kiev yetkilileri bu bölgeyi abluka altına aldıklarını duyurdu. İlk başta reddettiler ama sonrasında bunu söylemekten çekinmediler ve bu bölgeye askeri baskıyı sürdürdüler” dedi.
PUTİN, DONETSK VE LUHANSK İÇİN KOSOVA ÖRNEĞİNİ VERDİ
Guterres’in, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonlarını “işgal” olarak tanımlaması üzerine Putin, Uluslararası Adalet Divanı'nın “toplumların kendi kaderlerini tayin hakkı” maddesine atıfta bulunarak, “Bu karara göre herhangi bir devlet, merkezi devlete egemenliğini ilan ederken başvuruda bulunmak zorunda değil. Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti de bu emsale dayanarak egemenliklerini ilan etme hakkında sahiptir. Batılı muhaliflerimizde dahil olmak üzere birçok ülke Kosova konusunda bunu yaptı. Biz de aynısını Donbass’taki cumhuriyetler için yaptık. Biz bunu yaptıktan sonra onlar bize ricada bulundular. Onlara karşı askeri operasyon yürüten (Kiev yönetimi) devletlere karşı askeri yardım talebinde bulunuldu. Bu BM sözleşmesine uygun şekilde yapıldı. Rusya, Donbass’taki insanlara uygulanan soykırıma karşı Donetsk ve Luhans Halk Cumhuriyetlerini tanımaya zorlandı. Rusya’nın BM Tüzüğü uyarınca özel bir askeri operasyon başlattı” dedi.
'TÜRKİYE'DEKİ GÖRÜŞMELERDE ÖNEMLİ BİR İLERLEME KAYDEDİLDİ'
Rus lider, Kiev’in yerel halka yönelik soykırımını durdurmak için Rusya’nın Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerini tanımak zorunda kaldığını ve bunun Kiev'in Minsk anlaşmalarına uymayı reddetmesinin ardından geldiğini belirtti.
Putin, Moskova’nın her zaman sorunun diplomasi yoluyla çözülmesinden yana olduğunu, tarafların Türkiye'deki görüşmelerde önemli bir ilerleme kaydettiğini. ancak daha sonra Rusya'nın Buça'da hiçbir ilgisinin olmadığı bir provokasyonla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
“MARİUPOL'DEKİ DURUMUN TRAJİK SONUÇLARI VAR ANCAK ORADA SAVAŞ SONA ERDİ”
Rusya’nın Ukrayna’daki operasyonlarındaki gündemden düşmeyen Mariupol kenti hakkında da konuşan Putin, “Orada durum karmaşık ve trajik ama aslında çatışma kalmadı. Yaklaşık bin 300 Ukraynalı asker teslim oldu. Hatta daha fazlası. Yaralılar da var ama durumları iyi. Tam teşekküllü olarak doktorlarımız tarafından tedavi ediliyorlar. Azovstal fabrikası tamamen ablukaya alındı. Ancak buraya bir operasyon düzenlemiyoruz. Ukrayna tarafından burada sivillerin bulunduğuna dair açıklamalar duyuyoruz. Ukrayna askerleri sivilleri ya serbest bırakıyor ya da Suriye’deki terörist gruplar gibi sivil nüfusun arkasına saklanıyor. Yapılması en iyi şey sivillerin çıkışını sağlamak. Bu en kolay şey” ifadelerini kullandı.
“MÜZAKERELERDEN VAZGEÇMİYORUZ”
Rusya’nın askeri operasyonlarını sürdürmesine rağmen müzakere kapısını hep açık tuttuğuna dikkat çeken Putin, “Askeri harekatın devam etmesine rağmen, diplomatik yolda da anlaşmalara varabileceğimizi umuyoruz. Müzakerelere devam ediyoruz. Bundan vazgeçmiyoruz. Ukrayna, Kırım ve Donbass konularını devlet başkanları düzeyinde tartışmayı teklif etti ancak güvenlik konusunda anlaşmalar olmadan kararlar alınamaz” dedi.
“İSTANBUL’DAKİ RUSYA-UKRAYNA MÜZAKERELERİNDE CİDDİ BİR İLERLEME KAYDEDİLDİ”
İstanbul’da gerçekleşen Ukrayna-Rusya müzakerelerinde bir dizi kararlar alındığını fakat hemen ardından Bucha olayı gibi bir provokasyonun patlak verdiğini savunan Putin, “İstanbul’daki Rusya-Ukrayna müzakerelerinde ciddi bir ilerleme kaydedildi. Ancak ne yazık ki bu anlaşmalara varıldıktan ve müzakerelerin devamı için elverişli koşullar oluşturma niyetimizi ortaya koymamıza rağmen Bucha’da bir provokasyonla karşı karşıya kaldık. Biz bu provokasyonun kimin tertiplediğini, hangi araç ve insanlarla çalışıldığını biliyoruz. Ukraynalı müzakere heyetinin yeni bir çözüme ilişkin tutumları bundan sonra dramatik bir şekilde değişti” diye konuştu.
“BM, RUSYA VE UKRAYNA ARASINDA TEMAS GRUBU OLUŞTURULMALI”
Putin’in ardından söz alan Guterres ise, Ukrayna’da BM’ye ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek, “Rusya'nın bir koridor oluşturulduğunu duyurduğu, Ukrayna'nın başka bir koridor oluşturulduğunu duyurduğu bir dizi durumla karşı karşıyayız. Durum öyle ki pratikte uygulanmıyor. Bu koridorların etkili olabilmesi için BM, Rusya ve Ukrayna arasında temas grubu oluşturulmalı. Böylece hiç kimsenin bu koridorların oluşturulmasından kaçınmak için bir bahanesi olmasın” dedi.
GUTERRES’TEN MARİUPOL İÇİN ORTAK ÇALIŞMA ÇAĞRISI
Ukrayna’nın Mariupol kentindeki duruma değinen Guterres, “Mariupol'e gelince çok geniş bir alan yok edildi. Birçok insan orada zor durumda kalıyor. Şehri terk etmek istiyorlar. Biri Rusya’ya gitmek istiyor öteki Ukrayna tarafından kontrol edilen bölgeye gitmek istiyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile birlikte bu insanların tahliyesini gerçekleştirmek üzere Rusya ve Ukrayna yetkilileriyle çalışmaya ayrıca tüm kaynaklarımızı kullanmaya hazırız. Bu daha uzun bir süreç olacak. Belirli işbirliği biçimleri oluşturmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE PUTİN GÖRÜŞTÜ
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bugün Putin görüştü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler ile Türkiye-Rusya ilişkileri ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, barışa giden yolun açılması için İstanbul görüşmelerinde yakalanan olumlu ivmenin devam etmesinin herkesin yararına olduğunu ifade etti. Ateşkes sağlanmasının, insani koridorların etkin şekilde işletilmesinin ve tahliyelerin güvenli şekilde gerçekleştirilmesinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'herkese zarar veren bu gidişatın durdurulması ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi için Türkiye’nin elinden gelen gayreti göstermeye devam edeceğini' dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki müzakerelerde çok önemli bir eşik olan İstanbul sürecini liderler düzeyine taşıma teklifini de yineledi.
BİR AÇIKLAMA DA KREMLİN'DEN
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna'daki durumu ele aldıklarını söyledi. Kremlin'e göre Putin, Türkiye liderine Mariupol'de halihazırda devam eden bir askeri operasyon olmadığını söyledi. Kremlin ayrıca, Kiev yönetiminin Azovstal Çelik Fabrikası'ndaki güçlerine silah bırakması emri vermesi gerektiğini ifade etti. İki liderin ayrıca insani koridorları da görüştüğü bilgisi verildi, Ukrayna Başbakan Yardımcısı Iryna Vereshchuk ise çatışmalar aralıksız sürdüğü için hiçbir insani koridorun şu anda çalışmadığını duyurdu. Putin, daha önce de Mart ayında Erdoğan'la görüşmüş ve kendisine Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile yüz yüze görüşebileceğini ifade etmişti. Bu açıklamalar savaşın başından beri atılan ilk olumlu adımlar olarak değerlendirilmişti.
ZELENSKİY İLE GÖRÜŞME
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, yayınladığı video mesajında Rusya-Ukrayna savaşına dair son gelişmeleri aktardı. Rusya’nın bazı Ukrayna kentlerine saldırılarını sürdürdüğünden bahseden Zelenskiy, Rusya’ya daha fazla yaptırım uygulanmasını, kendilerine de tüm dünya kamuoyundan daha fazla destek verilmesini istedi. Gün içinde yaptığı diplomatik görüşmelere değinen Zelenskiy, Erdoğan ile dün yaptığı telefon görüşmesinde önemli konuları ele aldıklarını vurgulayarak, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile önemli bir görüşme gerçekleştirdik. Mariupol’deki son durum, sivillerin ve yaralıların tahliyesi, etkisizleştirilen Ukrayna ordusunun acilen yenilenmesi durumlarını konuştuk. Rusya ile müzakere sürecini ve savunma alanında da görüştük. Karadeniz limanlarını bloke eden Rusya'nın dünya gıda pazarına yönelik oluşturduğu tehditlere de ayrıntılı olarak değindik. Artan gıda fiyatları birçok ülkede şimdiden kritik seviyelere ulaştı. Ama bu sadece başlangıç” dedi.