13.04.2022 - 08:43 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
Rusya'nın Ukrayna işgalinde kırk sekiz gün geride kaldı, gece yarısı kameralar karşısına geçen Vladimir Zelenskiy işgal birliklerinin telafisi mümkün olmayan kayıplar verdiğini söyledi. Rus lider Vladimir Putin'in 48 saat içinde Kiev'i ele geçirme hayali kurduğunu ancak gelinen noktada 48 gün geçtiğini hatırlatan Zelenskiy, Rus ordusunun Sovyetler Birliği'nin 10 yıl süren Afganistan işgalinden daha ağır kayıp verdiğini belirtti.
Zelenskiy, "Rusya'nın nasıl böbürlenerek 48 saatte Kiev'i ele geçireceğini açıklamasını hatırlıyor musunuz? 48 saat 48 gün oldu. Rus ordusunun kayıpları Sovyetler Birliği'nin Afganistan'da 10 yıldan uzun sürede verdiği kayıpları aştı. Bu kayıpların telafisi yok" dedi.
Polonya, Litvanya, Letonya ve Estonya liderleri, bugün Ukrayna'nın başkenti Kiev'de Zelenskiy ile buluşuyor. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'nın danışmanı Jakub Kumoch, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Ülkelerimiz Ukrayna'ya ve Başkan Zelenskiy'ye desteğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
RUSYA’DAN ABD KONGRESİNİN 398 ÜYESİNE YAPTIRIM
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarıyla birlikte ABD tarafından Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma üyesi 328 milletvekiline karşı alınan yaptırım kararına Rusya’dan misilleme geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD Kongresinin 398 üyesine yaptırım kararı alındığı belirtilerek, “Joe Biden yönetimi tarafından 24 Mart'ta Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Dumasının 328 milletvekiline karşı uygulanan Rusya karşıtı yaptırım dalgasına karşılık olarak, daha önce ‘kara listeye’ alınan Rus parlamenterlerle birlikte fiilen tüm parlamento üyelerini kapsadığı dikkate alınarak aynı şekilde ABD Temsilciler Meclisi'nin 398 üyesine kısıtlamalar getiriliyor. ABD Kongresi'nin alt meclisinin komitelerinin liderliği ve başkanları da dahil olmak üzere bu kişiler Rusya'nın önleme listesine sürekli olarak dahil ediliyor” denildi.
87 KANADALI'YA YAPTIRIM
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle Kanada'nın Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi'ne uyguladığı yaptırımlara Rusya'dan karşılık geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kanada parlamentosunun üst kanadı Senato'nun 87 üyesinin yaptırım listesine dahil edildiği ve Rusya’ya girişlerinin engelleneceği duyuruldu. Açıklamada, “Bu kişiler ulusal çıkarlarımıza aykırı olarak mevcut ABD yönetiminin Rusofobik politikalarının ön saflarında yer almaya çalışan Ottawa'nın düşmanca adımlarına cevaben listeye kalıcı olarak dahil ediliyor” denildi.
Açıklamada ayrıca, Kanada’nın aynı politikaları sürdürmesi durumunda Rusya-Kanada ilişkilerine daha fazla zarar verilebileceği ifade edildi.
ABD lideri Joe Biden ise, Rus mevkidaşına karşı giderek sert bir ton benimsiyor. 24 Şubat'ta başlayan işgalden bu yana ilk kez 'soykırım' ifadesini kullanan Biden, Putin'in Ukrayna'da 'soykırım' yaptığını söyledi.
Washington yönetiminin akaryakıt fiyatlarının hızla artması nedeniyle aldığı önlemleri açıklayan Biden, Amerikalıların benzin için ödedikleri miktarın, kendi ifadesiyle, "Bir diktatörün savaş ilan edip etmemesine ve dünyanın bir köşesinde soykırım yapıp yapmamasına" bağlı olmaması gerektiğini söyledi. Biden daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ukrayna'da yapılanlar için soykırım dedim çünkü buna ilişkin kanıtlar artıyor. Putin'in Ukraynalı olabilme fikrini bile ortadan kaldırmaya çalıştığı giderek daha net şekilde görülüyor" dedi.
ABD Başkanı, Ukrayna'da 'soykırım' yapılıp yapılmadığına hukukçuların karar vereceğini de ekledi: "Soykırım dedim çünkü Putin’in Ukraynalı olabilme fikrini silmeye çalıştığı her geçen gün daha da netleşiyor. Kanıtlar artıyor. Uluslararası olarak bu konudaki kararı avukatlara bırakacağız ancak bana 'soykırım' gibi geliyor."
Ukrayna lideri Zelenskiy ise Twitter'dan paylaştığı mesajda Biden'ın sözleri için, "Gerçek bir liderin doğru sözleri. Bir şeylerin adını koymak kötülüğe karşı çıkmak için gerekli. ABD'nin şimdiye kadar sağladığı yardıma minnettarız ve daha fazla Rus vahşetinin gerçekleşmesini önlemek için daha ağır silahlara acilen ihtiyacımız var" diye yazdı.
Batılı ülkeler tarafından Buça katliamının ardından 'savaş suçu' işlemekle itham edilen Rusya lideri Vladimir Putin, Vostoçni Uzay Üssü'nü ziyaretinde Batı'ya bir kez daha gözdağı verdi.
Ukrayna'nın İstanbul'da düzenlenen barış konferansındaki anlaşmalardan saptığını savunan Rus lider, görüşmelerin 'çıkmaza girdiğini' belirtti. Buça kentinde sivillerin öldürülmesini beklendiği gibi 'sahte' kelimesiyle tanımlayan Putin, Ukrayna'yı işgal etmek dışında başka bir seçeneklerinin olmadığını ileri sürdü.
Donbas'taki Rus yanlısı ayrılıkçıların bir 'soykırım'a maruz kaldığı iddiasını hiçbir kanıt göstermeden yineleyen Putin, Batılı ülkelerin uyguladıkları yaptırımlarla Rusya'yı izole edemeyeceğini savundu.
Batı'da petrol ve gıda fiyatlarının bu ülkelerdeki siyasetçiler üzerinde baskı yaratacağını dile getiren Putin, ülkesinin Ukrayna'daki işgale 'sakince' devam edeceğini ve kayıplarını minimize edeceğini vurguladı.
Amur bölgesindeki uzay üssünde Avrupa'daki en sevdiği müttefiki Belarus lideri Aleksander Lukaşenko ile poz veren Putin, helikopterle seyahat ederken yanından yine nükleer çantayı ayırmadı.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde ise Rus ordusunun Finlandiya sınırına ve Finlandiya Körfezi'ne füze sistemleri taşıdığı görüldü. Video kaydında ayrıca Helsinki tabelası da açıkça seçiliyordu.
Finlandiya yakınlarında kayda alınan füzeler, K-300P Bastion-P taşınabilir kıyı savunma sistemleri. Karadan gemilere veya uçaklara ateşlenen füzelerin menzili 1000 kilometreyi buluyor. Füzenin havada kat ettiği hızı ise saatte 3 bin kilometreyi aşıyor.
Putin'in füze hamlesi gündemi değiştirdi, İsveç'i ziyaret eden Finlandiya Başbakanı Sanna Marin NATO üyeliğinin birkaç hafta içinde karara bağlanacağını söyledi.
Marin, ittifaka katılıp katılmamayı çok ciddi şekilde ele alacaklarını belirtip "Ancak bence işlem epey hızlı olacak, birkaç hafta içinde gerçekleşecek" dedi.
Finlandiya Başbakanı Marin, "NATO üyesi olmadan ittifakın güvenlik garantilerini elde edemezsiniz" diye konuştu.
İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ise, ülkenin güvenliği için en iyi seçeneği aramak zorunda olduklarını ve acele karar vermeyeceklerini söyledi.
Finlandiya Savunma Bakanı Atti Kaikkonen ise, Rusya sınırındaki askeri durum şimdilik sakin olsa da ülkesinin değişikliklere hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
Finlandiya, Rusya'yla 1.300 kilometrelik bir sınırı paylaşıyor. 1939'da Stalin'in orduları tarafından işgal edildiğinde Rusya'ya ağır kayıplar verdiren ve tarihsel olarak tarafsız bir ülke olan Finlandiya, teoride güvenli bir ülke. Ülkenin NATO'ya üyeliği hiçbir zaman çok destek bulmadı. Fakat Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün, işgalin ilk günlerinde Finlandiya ve İsveç'i NATO'ya katılmanın ağır askeri sonuçları olacağı konusunda açıkça uyarması bu ülkelerde şok dalgası yarattı.
O tarihten sonra Rus savaş uçakları İsveç hava sahasını açıkça ihlal etti.
Gelinen noktada ise NATO üyeliği Finlandiya'da hiç olmadığı kadar yüksek bir desteğe ulaştı. İki Finlandiyalının internette başlattığı imza kampanyası günler içinde on binlerce imzaya ulaştı ve söz konusu öneri Finlandiya parlamentosunda tartışılacak.
Rusya 1939'da Finlandiya'yı işgal etmişti. Stalin, generallerinin verdiği güvenceyle ordusunu Finlandiya'ya yollamış, Finlandiyalılar bu dev orduya karşı gerilla savaşı yürütmüştü. Rusya ordusu bu işgale (Kış Savaşı) bir yıl kadar önce birçok üst düzey askeri yetkilinin vatana ihanet suçlamasıyla ordudan atılıp idam edilmesinin yol açtığı moral bozukluğuyla girmişti.
Kış savaşı aylarca sürdü. Müzakereler sonunda iki ülke anlaştı; Rusya, Finlandiya'dan bir miktar toprak aldı ama Finlandiya bağımsızığını korudu.
Son uydu görüntüleri, Putin'in Kiev çevresinden çekmek zorunda kaldığı birlikleri doğudaki Belgorod ve Voronezh bölgelerine yerleştirdiğini ortaya koydu.
Teknoloji şirketi Maxar'ın yayınladığı fotoğraflar Rus topraklarındaki Biriuch, Soloti, Dubrovka gibi yerlerde Rus ordusunun yaptığı yığınağı gösterdi. Rus ordusu ayrıca Ukrayna topraklarındaki Herson, Kırım, Vilkhuvatka, Bilokurakyne gibi yerlerde de sevkiyat yapıyor.
İşgalin başından bu yana Rusya'nın ele geçirebildiği en önemli şehir olan Herson'daki hava üssündeki yığınak özellikle göze çarpıyor.
BBC'den David Brown, Rus topraklarındaki Matveev Kurgan kasabası çevresindeki yığınağa dikkat çekiyor. Savaş Çalışmaları Enstitütüsü ise, Rus birliklerinin İzyum çevresinde saldırıya hazırlandığını kaydediyor.
Rus işgalcilere karşı Batılı ülkelerin silah desteğini kullanan Ukrayna'ya, ABD'den yeni bir yardım geliyor. ABD medyası, Washington'ın Ukrayna'ya 750 milyon dolarlık yeni bir silah yardımı yapmaya hazırlandığını bildirdi.
NBC televizyonu, silahların gönderilmesine bu hafta onay verileceğini duyurdu. NBC'ye konuşan yetkililer, gönderilecek silahlar arasında 'deniz İHA'ları' ya da 'İHA gemileri' olarak da bilinen insansız su üstü araçları ile Mi-17 helikopterlerinin de olacağını söyledi.
Bir yetkili, "Gönderilecek silahlar arasında muhtemelen obüsler dahil ileri teknoloji ürünü havan topları da olacak" dedi. Üst düzey bir hükümet yetkilisi ise "Rusya'nın savaşı kaybetmesini istiyoruz" diye konuştu.
Söz konusu silahların Ukrayna'ya gönderilmeleri için Kongre'nin onayı gerekmiyor.
ABD, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası savaşta Kiev yönetimine 1,7 milyar dolarlık silah yardımı yapmıştı. Özellikle, gönderilen tanksavar ve uçaksavarların Kiev'in savunulmasında önemli rol oynadığı biliniyor.
Ancak Ukrayna yönetimi ABD'den, ülkeye daha ağır silahlar göndermesini istiyordu. Kiev yönetimi ağır silahları özellikle, Rusya'nın yeni bir askeri harekata başlamasının beklendiği ülkenin doğusunda kullanmak istiyor.