06.12.2021 - 09:37 | Son Güncellenme:
İHA
Myanmar'ın devrik lideri Aung San Suu Kyi, Covid-19 kısıtlamalarını ihlal etmek ve halkı kışkırtmak suçlarıyla yargılandığı davanın karar duruşmasında 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Myanmar'da 1 Şubat'ta yapılan askeri darbenin ardından cunta yönetimince görevden alınarak tutuklanan Demokrasi için Ulusal Birlik Partisi (NLD) lideri Aung San Suu Kyi'nin farklı suçlamalarla yargılandığı davalarda ilk karar çıktı.
Covid-19 kısıtlamalarını ihlal etmek ve halkı kışkırtmak suçlarıyla yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında Suu Kyi 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suu Kyi'nin avukatlarının medyaya kapalı olarak gerçekleştirilen karar duruşması hakkında basınla iletişim kurmasının yasaklandığı öğrenilirken, cunta sözcüsü Zaw Min Tun, 4 yıllık hapis cezasını doğruladı.
Yargılandığı diğer suçlardan da hüküm giymesi halinde Suu Kyi'nin 100 yılı aşkın hapis cezası alabileceği belirtiliyor.
KARAR DURUŞMASI ERTELENMİŞTİ
Daha önce lisanssız telsizlere sahip olmak, geçen yılki seçim sırasında bir kampanya etkinliği düzenleyerek korona virüs kısıtlamalarını ihlal etmek, kamuyu endişeye sevk edecek açıklamalarda bulunmak ve söylenti yaymak, sömürge döneminden kalma devlet sırları yasasını ihlal, görevini kullanarak haksız kazanç elde etmek, arazi ve bina kiralama yetkisini kötüye kullanmak gibi farklı suçlamalara maruz kalan Suu Kyi, son olarak geçtiğimiz hafta devlet fonlarını kullanarak helikopter kiralamak ve bu kapsamda yolsuzlukla mücadele yasasını ihlal etmekle itham edilmişti.
Suu Kyi'nin halihazırda Covid-19 kısıtlamalarını ihlal etmek ve halkı kışkırtmak suçlamasıyla yargılandığı davanın geçtiğimiz Salı yapılması beklenen karar duruşmasının ise bugüne ertelendiği açıklanmıştı.
CUNTA DARBE YAPMIŞTI
8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat'ta darbe yapan cunta, Myanmar'ın fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini tutuklamıştı. Cunta yönetimi uluslararası kamuoyunda sert tepkiyle karşılanan demokrasi karşıtı hareketin ardından başlayan kitlesel protestoları şiddetle bastırmış, darbe karşıtı gösterilerde bini aşkın sivil hayatını kaybetmişti.