12.09.2023 - 15:00 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşayan Fas'ta ölü ve yaralı sayısı artmaya devam ediyor. Faslı ve uluslararası kolluk kuvvetleri ve yardım görevlileri, kamyonlar ve helikopterlerle depremden en çok etkilenen ücra dağ kasabalarına ulaşmaya çalışıyor. Bölge sakinleri yiyecek, su ve elektrik bekliyor. Birleşmiş Milletler, Cuma gecesi meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremden 300 bin kişinin etkilendiğini tahmin ediyor.
Depremin merkez üssü Marakeş'in yaklaşık 70 kilometre güneyinde bulunan Al Huz ilindeki Atlas Dağları'nın yüksek kesimlerindeydi. Büyük ölçüde kırsal olan bölge, kayalıkların yoğun olduğu dağlar, pitoresk geçitler, akarsu ve göllerden oluşuyor. Fas'ın büyük bölümünü sarsan deprem Marakeş, Taroudant ve Chichaoua gibi diğer illerde de yaralanma ve ölümlere yol açtı.
Depremde hayatını kaybeden 2.900 kişiden 1.351'i 2014 nüfus sayımına göre 570.00'den fazla nüfusa sahip Al-Huz bölgesinden. Halk Arapça ve Fas'ın en yaygın yerli dili olan Tachelhit'i konuşuyor. Dağ yamaçlarına kil ve kerpiçten inşa edilen köyler yerle bir oldu. Turizm ekonomiye katkıda bulunsa da, il büyük ölçüde tarımla geçiniyor.
Kuzey Afrika'nın büyük bölümünde olduğu gibi, Al Huz'da da depremden önce nehirleri ve gölleri kurutan, rekor kuraklık yaşanıyordu.
Guardian gazetesinde yer alan haberde Tarouiste isimli bir dağ köyüne henüz hiç yardım gelmediği yazıldı. Cansız bedenlerin dağdan aşağıya gömülmek için taşındığını belirten yerel halk, yalnız bırakıldıklarını bildirdi. Depremde annesini kaybeden Hasan el-Mati, sesinde hayal kırıklığıyla, 'Kimse bize yardıma gelmedi' dedi.
Arabayla on dakika uzaklıktaki Tafeghaghte'deki manzara daha da şok ediciydi. Bölge sakinleri, yüzyıllardır varlığını sürdüren yaklaşık 400 nüfuslu köyde 90 kişinin öldüğünü söyledi. Ölülerin cesetleri kazılırken, hayvan kalıntıları hâlâ molozların arasında yatıyordu ve bu da köydeki ceset kokusunu daha güçlü kılıyordu.