DünyaSon dakika: CSIS araştırmacısı Atalan: 'Gazze'de ültimatom verip İran'ı kişiselleştiren' Trump'ın amacı ne?

Son dakika: CSIS araştırmacısı Atalan: 'Gazze'de ültimatom verip İran'ı kişiselleştiren' Trump'ın amacı ne?

14.02.2025 - 07:34 | Son Güncellenme:

ABD'deki CSIS'te uluslararası güvenlik araştırmacısı olan Yasir Atalan, Trump'ın hızlı başlayan ikinci dönemiyle dünyanın yaşadığı gelişmeleri milliyet.com.tr'ye değerlendirdi. Atalan, Gazze hakkındaki skandal söylemleriyle Trump'ın "Orta Doğu'ya ültimatom verdiğini" söylerken, İran meselesinin Trump için nasıl kişiselleştiğini anlattı. İşte detaylar...

Son dakika: CSIS araştırmacısı Atalan: Gazzede ültimatom verip İranı kişiselleştiren Trumpın amacı ne

ABD Başkanı Donald Trump'ın dünya sahnesine daha da hızlı girdiği ikinci dönemi her gün birden fazla manşetle küresel çapta yankılarını hissettiriyor. Center for Strategic and International Studies (CSIS) adlı düşünce kuruluşunda uluslararası güvenlik ve siyaset araştırmacısı olarak görev yapan siyaset uzmanı Yasir Atalan "Trump göreve geldiği günden itibaren ABD'nin küresel yardımlarını, kalkınma yatırımlarını yönlendiren USAID'i tamamen kapatma üzerinde çalışıyor. Elon Musk ile bir çalışma içerisinde, hatta bir anlamda fiilen kapattı diyebiliriz. Şimdi bütün bunlar ortadayken aynı zamanda 'Gazze'yi kalkındıracağız' diyor. Bu bir çelişki. Ayrıca Filistinlilerin oradan ayrılacağını ve bir süreliğine geri gelmeyeceğini iddia ediyor. Filistinlilerin bu topraklar için ne kadar mücadele ettiğini göz önüne aldığımızda, bu toprakları öylece bırakmayacaklarını biliyoruz. Amerika bu fikri ancak bir savaşla gerçekleştirebilir; tam da bu sebeple Trump’ın Gazze planını gerçekçi bulmuyorum" derken Trump'ın amacıyla ilgili şunları söyledi:

Haberin Devamı

'ABD'DE DİKKAT DAĞITIYOR'

'Burada Trump'ın şu iki temel amacı olabilir: Birincisi, bölgede İsrail ile özellikle Körfez ülkeleri arasında İbrahim Anlaşmaları'nı devam ettirmek ve İsrail'in bölgede normalleşmesi siyasetini sürdürmek. Bu sebeple ortaya attığı 'radikal' fikir oradaki Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkelere bir ültimatom gibi geliyor. Yani onlar üzerinde baskı unsuru oluşturarak bir an önce Filistin ve İsrail'le ilgili planlarını somutlaştırmalarını istiyor. İkinci sebebinin ise bu sansasyonel açıklamalarla medyanın ilgisini o tarafa çekerek, şu an Amerika bürokrasisinde yaşanan radikal gelişmelerden dikkati dağıtmak olduğunu düşünüyorum."

Son dakika: CSIS araştırmacısı Atalan: Gazzede ültimatom verip İranı kişiselleştiren Trumpın amacı ne
Trump, Air Force One uçağında. Fotoğraf: AFP

'STRATEJİSİ ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMAMAK'

"Trump yönetiminin ve Trump'ın kendisinin uzun bir süredir savunduğu bir yaklaşım var: çok öngörülebilir olmamak. Bunu bir stratejik avantaj olarak yorumluyor. Trump da sürpriz kararları ya da birbirleriyle bazen çelişen açıklamaları bir stratejinin parçası olarak tanımlıyor. İran'a karşı sert bir dil oluşturmasının temelinde iki sebep var. Bunlardan birincisi, İsrail'in baskısı. Washington'da 'İsrail'e tehdit olan, Amerika'ya da tehdit' yaklaşımı artıyor ve nükleer silahlanma ihtimalinden söz ediliyor. Bundan dolayı İran'ın sınırlandırılması gerektiğini, hatta nükleer silaha ulaşmaması gerektiğini savunuyorlar. Bu nedenle Trump’ın “maksimum baskı” yaklaşımını sahiplendiğini görüyoruz" diyen Atalan, ekledi:

Haberin Devamı

'İRAN İLE MESELE KİŞİSELLEŞTİ'

"İkinci sebep ise seçim kampanyası sürecinde ortaya çıkan ciddi iddialar. İran devletiyle bağlantılı isimlerin Trump'a bir suikast düzenlemeye çalıştığı iddia edildi. Trump'ın meseleleri biraz kişisel algıladığını da düşündüğümüzde, bu konuda İran’a özel bir husumet besleme ihtimali var. Bunlar Trump'ı İran'a karşı daha sert bir tavra itiyor. Öte yandan jeopolitik olarak zayıflamış bir İran gerçeği var. Özellikle Hizbullah’ın askeri yapısının zarar görmesi ve Suriye’de Beşar Esad'ın devrilmesi sonrasında İran’ın bölgedeki etkinliği ciddi ölçüde sınırlanmış oldu. Bu durum, Washington üzerinde İran konusunda baskı kuran İsrail ve Suudi Arabistan'ın jeopolitik sebeplerinin belli ölçüde ortadan kalkmasına neden oldu. Bu da aslında İran'a karşı uygulanacak sert yaklaşımı yumuşatabilecek önemli faktörler arasında yer alıyor."

Haberin Devamı

'RADİKAL KARARLAR BEKLİYORUZ'

Atalan, "Trump'ın göreve geldiğinin ilk birkaç ayında bu tip daha sert ve radikal adımlar atmasını bekliyoruz" derken ekledi:

"Çünkü bu sefer daha özgüvenli ve daha güçlü geldiğini, iş insanları çevresinden kurduğu kadrolarla bürokrasiyle biraz daha mücadele ettiğini görüyoruz. Bu dönüşümü hızlı bir şekilde gerçekleştirmek istiyor. Ancak bunun zamanla azalacağını da bekliyorum. Çünkü günün sonunda, siyasette sürekli radikal adımlarla devam edemez. Bir noktadan sonra, bürokrasinin işleyişiyle daha uyumlu hale gelecektir; adımlarını yavaşlatacaktır diyebiliriz."

Son dakika: CSIS araştırmacısı Atalan: Gazzede ültimatom verip İranı kişiselleştiren Trumpın amacı ne

'TİCARET SAVAŞI DİPLOMATİK SİLAH'

"Trump, ithalat vergilerine gümrük tarifeleri uygulamak istediğini, Amerikan üreticilerinin daha fazla içeride yatırım yapmasını ve buradaki üreticileri daha fazla desteklemeyi öngördüğünü zaten ifade etmişti" diyen Atalan, Trump'ın başlattığı Ticaret Savaşı çin "Bu anlamda gümrük tarifeleri politikasını genel olarak benimsediğini düşünebiliriz; fakat kendisi bunlara bir diplomatik silah olarak da yaklaşıyor. Bunu silah olarak kullanması, ikili ilişkilerde bir baskı unsuru olarak kullanması anlamına geliyor. Bunu özellikle Kanada ve Meksika örneğinde gördük. Ancak her zaman işe yarayacağından emin değilim" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

ABD'DEKİ FENTANİL KRİZİ

"Amerika’da fentanil krizi ciddi anlamda ölümlere sebep oluyor. 2022 yılında 70 binden fazla insan ölmüş. Washington'un bunu kökten çözecek bir çözüm üretemediğini görüyoruz. Trump bu konuda hızlı karar almak istedi. Bundan dolayı Kanada ve Meksika hükümetlerine, kolluk ve güvenlik kuvvetlerini sınıra çekmeleri ve fentanil geçişini tamamen sınırlandırmaları gerektiği konusunda ciddi baskı yaptı" diyen Atalan şunları söyledi.

"Başarılı olup olmayacağını bilmiyoruz. Şu an görünen o ki Kanada ve Meksika bu konuda adım atacaklarını ifade ettiler, sınır güvenliğini artıracaklarını söylüyorlar. Ancak nihayetinde bu, Amerika’nın Kanada ve Meksika’yla işbirliği içerisinde çözebileceği bir konu. Birbirlerine baskı yaparak çözemeyecekleri için beraber bir güvenlik işbirliği yapmaları gerekiyor. Sınırın iki tarafı arasında koordinasyon şart. Trump da bunu bu şekilde çözmek istiyor. Bakalım nasıl ilerleyecek?"