02.07.2023 - 17:54 | Son Güncellenme:
İHA
İsveç’te 28 Haziran’da Kurban Bayramı’nın ilk gününde Kur'an-ı Kerim’in yakıldığı provokatif eyleme yönelik tepkiler devam ederken, İsveç Dışişleri Bakanlığı günler sonra söz konusu eylemi kınayan yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, söz konusu eylem "İslamofobik" olarak nitelendirilerek, "İsveç hükümeti, İsveç'teki gösterilerde bireyler tarafından işlenen İslamofobik eylemlerin Müslümanlara karşı saldırgan olabileceğini tamamen anlıyor. Hiçbir şekilde İsveç hükümetinin görüşlerini yansıtmayan bu eylemleri şiddetle kınıyoruz" denildi.
Açıklamada, "Kur'an'ın veya başka herhangi bir kutsal kitabın yakılması saldırganca saygısız bir eylem ve açık bir provokasyondur. Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve buna bağlı hoşgörüsüzlük ifadelerinin İsveç'te veya Avrupa'da yeri yoktur" ifadeleri kullanılarak, İsveç'te toplanma, gösteri yapma ve ifade özgürlüğünün anayasal olarak korunduğu belirtildi.
Haşdi Şabi milisi olduğu ortaya çıkmıştı
İsveç’in başkenti Stockholm’de Irak uyruklu sığınmacı Salvan Momika’nın Kurban Bayramı’nın ilk gününde Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Dünyanın dört bir yanında tepkilerin geldiği provoaktif eylemin ardından 37 yaşındaki Momika’nın İran yanlısı Haşdi Şabi güçleri çatısı altındaki İmam Ali Tugayları’na bağlı İsa İbn Meryem Tugayı'nın eski üyesi olduğu ortaya çıkmıştı.
Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fas'ın da aralarında bulunduğu birçok ülke, provokatif eylemi protesto etmek için İsveç Büyükelçilerini geri çağırmıştı. Irak Dışişleri Bakanlığı, Momika'nın ülkede yargılanması için İsveç'ten iadesini istemişti.
Öte yandan İslam İşbirliği Teşkilatı ise Kur’an-ı Kerim’in yakılmasının ardından acil olarak Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde toplanma kararı almıştı.
İslam İşbirliği Teşkilatından İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına tepki
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakıldığı provokatif eylem kınanarak, “İsveç ve Avrupa Birliği Komisyonu'ndan ifade özgürlüğü bahanesiyle bu suç eyleminin tekrarlanmaması için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz” denildi.
İsveç’te 28 Haziran’da Kurban Bayramı’nın ilk gününde Kur'an-ı Kerim’in yakıldığı provokatif eylemin ardından acil olarak Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) yazılı açıklama yayımladı. İİT tarafından yapılan açıklamada, BM Şartları ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi dahil olmak üzere diğer uluslararası anlaşmalarda yer alan ilke ve hedeflere atıfta bulunularak, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin “İfade özgürlüğü hakkının kullanılmasının özel bazı görev ve sorumlulukları da beraberinde getirir. Dolayısıyla, bunlara bazı sınırlamalar da konulabilir” ifadelerinin yer aldığı 19’uncu Maddesi ve “Ulusal, ırksal ya da dinsel nefretin ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete kışkırtma şeklini alacak biçimde savunulması yasalarla yasaklanır” ifadelerinin yer aldığı 20’nci Maddesi hatırlatıldı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (UNGA) medeniyetler arasında hoşgörü, barış ve diyaloğu teşvik etmek için küresel çabalar çağrısında bulunan 66/167 sayılı kararı ile İnsan Hakları Konseyi'nin Mart 2011 tarihli 16/18 sayılı kararına atıfta bulunulan açıklamada, UNGA’nın 76/254 sayılı kararı ile 15 Mart'ın “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak belirlendiği hatırlatıldı.
Irak uyruklu sığınmacı Salvan Momika’nın Kurban Bayramı’nın ilk gününde Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yaktığı provokatif eylemin şiddetle kınandığı açıklamada, yetkililer tarafından bu eylemin gerçekleşmesine izin verilmesinden derin üzüntü duyulduğu ifade edildi.
İİT Genel Sekreter'inden İsveç ve Avrupa Birliği Komisyonu'na resmi bir ziyaret gerçekleştirmesinin talep edildiği ifade edilen açıklamada, “İsveç ve Avrupa Birliği Komisyonu'nu ifade özgürlüğü bahanesiyle bu suç eyleminin tekrarlanmaması için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz” denildi.
Uluslararası topluma bu tarz provokatif girişimlere karşı durulması konusunda çağrıda bulunulan açıklamada, İİT, İslami kutsal sembollere karşı aşağılık eylemlerin gerçekleştiği ilgili başkentlerdeki üye devletleri, büyükelçiler, ulusal parlamentolar, medya, sivil toplum kuruluşları ve hükümet kurumlarıyla toplu çaba göstermeye davet etti.
İslami kutsal sembollere karşı yapılan saldırılara ilgili ülkelerde hukuk yoluyla mücadele edilmesi çağrısında bulunulan açıklamada, BM Genel Kurulu'nun 74. Oturumunun aralarında Barış ve Diyalog Temas Grubu üyesi İİT Devletlerinin Bakanları tarafından kabul edilen "İslamofobiyle Mücadele Eylem Planı"nın uygulanmasını hızlandırması çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, İİT, tüm hükümetleri, tüm bireyleri ve toplulukları, din ve inanca dayalı nefret ve şiddete karşı korumak için uluslararası hukuk, normlar ve standartlar kapsamındaki yükümlülükleriyle tutarlı olarak mevcut yasal ve idari çerçevelerini tam olarak uygulamaya ve gerekirse yeni yasa çıkarmaya çağırdı.
Genel Sekreter’den İslami değerlere yönelik saygısızlıkların yapıldığı ülkeler ile İİT’nin diplomatik bağlarını yeniden gözden geçirmek üzere adımlar atması istenilen açıklamada, İslamofobi Özel Temsilcisi atanması istendi.