03.06.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mekke’de toplanan 14. İslâm İşbirliği Teşkilâtı (İİT) Zirvesi’nin dün açıklanan Sonuç Bildirgesi’nde üye ülkelerden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile “dayanışma içerisinde” olmalarının istenmesi üzerine, Prof. Dr. Türk, şunları söyledi:
‘Olumlu bir adımdır’
“İİT Zirvesi Sonuç Bildirgesi’nde üye ülkelere yapılan KKTC ile dayanışma çağrısı, İslâm ülkeleri işbirliği örgütünün KKTC konusundaki sessizliğine son vermesi bakımından olumlu bir adımdır; ama yetersizdir. Asıl sorun, 15 Kasım 1983 günü Kuzey Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi’nin Birleşmiş Milletler Antlaşması’yla da tanınan milletlerin kendi kaderini belirleme hakkını kullanarak ilân ettiği KKTC’nin kuruluşundan bu yana geçen 36 yıl içinde Türkiye dışında bir ülke tarafından tanınmamasından kaynaklanmaktadır. Uluslararası hukuk açısından haksız olan bu durum, KKTC’nin siyasî ve ekonomik bakımdan tecrit edilmesine, uluslararası ilişkilerde yalnızlaştırılmasına yol açmakta; Rum tarafına Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında uluslararası ilişkilerde ve kuruluşlarda avantaj, Ada’ya kalıcı barışın gelmesini engelleyici bir tutumu sürdürmek olanağını vermektedir. Kalıcı barışa ancak uluslararası hukuk açısından eşit taraflar arasında yürütülecek müzakerelerle ulaşılabilir. Artık KKTC’nin Türkiye dışında başka devletlerce de tanınması zamanı çoktan gelmiştir. Bu açıdan şimdiye değin Ada’da tek devlet olarak Rumların elinde kalan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımayı sürdüren İİT ülkelerinin KKTC’yi tanımaları büyük önem taşımaktadır. KKTC ile asıl dayanışma böyle olur. Bunu sağlamak için Türkiye’nin elindeki bütün olanakları kullanması gerekir.”