Şimdi savunma gücü Monica Lewinsky’de

Efnan Atmaca -  Monica Lewinsky, intikamını almak ve onurunu kurtarmak için çok bekledi. Neyse ki çok yanıldıkları için çok bilen atalarımızın “İntikam soğuk yenen bir yemektir” dediği gibi zaman Lewinsky’den yana oldu. Ama bir düşünün bakalım, hayata ‘Demokrat’ların çok sevdiği Bill Clinton’ın itibarını lekelediği düşünülen ve bu nedenle eleştirilen bir kadın olarak başlayan Lewinsky için bu 23 yıl  nasıl geçti. Bugün #MeToo kampanyasında sesi yüksek çıkanlar o dönem Lewinsky’nin yanında olmayı bırakın, karşısında yer aldılar. Kendini beğenmiş ‘liberal’ feministler yılllarca onu karaladılar. Hatta yalan söyleyip ilişkiyi inkâr etmesine rağmen dönemin ABD Başkanı Clinton’a af yolunu açan ve bir anlamda boynunu ipten kurtaran da işte o feministler oldu. Ancak kimse Lewinsky’yi düşünmedi.

Sosyal dışlanmışlık

Aralarındaki büyük “güç farklılıkları” nedeniyle “tamamen uygunsuz” olan bu ilişkiyi rızaya dayalı kabul etmenin haksızlık olduğunu kimse savunmadı. O kadar üzerine gittiler ki Monica Lewinsky bile Clinton’ın kurbanı olduğuna inanıp inanmamakta yalpaladı. Çünkü onun üzerinden yapılan lekeli elbiseler, aşırı hevesli stajyerler ve Oval Ofis görgü kuralları hakkındaki şakalara şahit oldu, bunlara maruz kaldı. Beyoncé bile şarkılarından birinde onun soyadını müstehcen bir fiil haline getirdi. Sürekli utandırılarak “şişman, sürtük” gibi sıfatlarla anılarak sosyal bir dışlanmışlığa itildi. Skandaldan yaklaşık 20 yıl sonra bile ünlü bir aktris onu Vanity Fair partisinde durdurarak içeri kimin girmesine izin verdiğini sordu. Hatta #MeToo çağını başlatan Harvey Weinstein skandalı ve güçlü erkeklerin yırtıcı cinsel davranışlarına sıfır tolerans hareketinden sonra bile Lewinsky kuralın istisnası olarak kaldı. Neredeyse hiç kurban olarak tasvir edilmedi.

Hesaplaşma zamanı

Bu yıllar içinde konuştu elbette Lewinsky ama bu kez sesini yeterince yüksek çıkarmaya karar verdi. Çünkü o artık 48 yaşında bir kadın ve geçen yıllarda yaşadıklarının muhasebesini uzun uzun yaptı. “American Crime Story” belgeselinin yeni sezonunda Lewinsky’nin hikâyesi anlatılıyor. Projede yapımcı olarak yer alan Lewinsky tüm açıklığı ve sertliğiyle yaşananların anlatılması için kolları sıvadı. Hatta senarist, Lewinsky’nin yeniden travma yaşamasını engellemek için Clinton’ın onun tangasına bakış attığı sahneyi diziye koymak istemezken Lewinsky buna izin vermedi. Çünkü artık onun için hesaplaşma zamanı. Belgeselde gencecik bir kızın yaşadıkları var. Erkekler konusunda henüz tecrübesizken yakışıklılığı herkesten onaylı koskoca ABD Başkanı’nın ona söylediği “Güzelsin, odayı aydınlatıyorsun” sözlerine kanan bir genç kız. Başkanın eşini kendisi için terk edeceğine inanan bir genç kız. Clinton’a “Üzgünüm, çok gerginim. Sana âşığım” diye ağlayacak kadar histeriye kapılan bir genç kız.

Artık alay edilmiyor

Belgeselle birlikte kendini yeniden yarattı Lewinsky, zorbalık karşıtı bir aktivist olarak sesi yüksek çıkan bir kadın oldu. Yapımcılığını yaptığı belgesel de tutarlılığın ABD’nin hiçbir zaman güçlü bir özelliği olmadığını gösterdi. Ve aradan geçen bunca yıldan sonra ABD’nin, ezici derecede güçlü olan, tarafsız olduğunu iddia etmesine rağmen Demokratlar’a asla kıyamayan iki yüzlü liberal medyası taraf tutmayı bıraktı. Nihayet ibre tersine döndü ve Lewinsky artık alay konusu değil. Hatta bir sempati hedefi. Pek çok aktivist, feminist, insan hakları savunucusu izlediklerinden sonra Lewinsky’ye saygılarını sunmak için sıraya girdi. 23 yıl sonra adalet yerini buluyor gibi görünüyor ve Lewinsky artık hesaplaşmasını bitirip hayatına çok güçlü bir kadın olarak devam ediyor. Ama “Tüm bunlardan sonra böyle bir olay bir daha asla olmayacak değil mi?” sorusuna cevabı şaşırtıcı oluyor. Çünkü Lewinsky bundan hiç emin değil! Tecrübenin de bir bildiği vardır...

1993-2001 yılları arasında ABD Başkanlığı yapan Bill Clinton ve Monica Lewinsky.