Savaşın sebebi Tayvan olabilir!

Son dönemde Çin denizi ve çevresindeki gerginlik sürerken, Çin’in Tayvan hava sahasına yönelik ihlallerinin artması, bölgede askeri bir çatışmanın olasılık dahilinde olduğu yönündeki kanıyı güçlendiriyor.

Çin Ordusu’na ait 52 savaş uçağının Tayvan Hava Savunma Tanımlama Sahası’na (ADIZ) girmesinin ardından dün gece 4 uçağın daha bölgede seyrettiği bildirildi. Toplamda 56’ya ulaşan uçuşlar, Tayvan’ın kayıtlarını tutmaya başladığı Eylül 2020’den bu yana bir günde tespit edilen ve en çok sayıda uçağın katıldığı “ihlal” oldu. Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilanının kutlandığı 1 Ekim Çin Ulusal Günü ve onu izleyen 2 günde toplam 93 uçak, Tayvan’ın ADIZ ilan ettiği bölgeyi ihlal etmişti. .

‘Mesaj verildi’

Çin’in etkin gazetelerinden olan ve Komünist Parti yönetimine yakınlığıyla bilinen “Global Times”taki yorumlarda, uçuşların Tayvan’da hükümetteki Demokratik İleri Parti’nin (DPP) bağımsızlık yanlısı eğilimlerine ve onu destekleyen dış güçlere verilen bir mesaj olduğu ifade edildi. Gazete, uçuşların Tayvan ‘ayrılıkçılarına yönelik bir savaş uyarısı olduğu’nu savunurken, “ABD, Japonya ve DPP yetkilileri arasındaki stratejik suç ortaklığı giderek cesaretleniyor” denildi.

Tayvan Boğazı’ndaki durumun, her an savaşın patlak verebileceği sürekli bir cepheleşme haline geldiğinin altı çizilen yazıda, “Bölgedeki tatbikatlar bundan böyle Çin’in adadaki egemenliğini vurgulamakla sınırlı kalmayacak, Tayvan Adası’nı geri almaya yönelik seferberlik, harekât, saldırı ve lojistik hazırlıkları uygulamak üzere yapılacaktır” denildi.

Japonya hazırlanıyor!

ABD yaşananları “provokatif” bir eylem olarak nitelendirerek, Çin’in Tayvan’a karşı tutumundan dolayı “endişeli” olduğunu bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Tayvan’a desteği sürdüreceklerini ve bölgedeki gelişmeleri yakından izlediklerini kaydetti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da Çin’in Tayvan çevresindeki askeri faaliyetlerinin, “provokatif olduğunu”, “hesap hatası riski taşıdığını”, “bölgesel barış ve istikrarı tehdit ettiğini” belirtmişti.

Japonya da bölgede askeri hareketlerine hız verdi. Tayvan ve Çin anakarasına yakın mesafedeki İshigaki Adası’na füze sistemi kurma ve asker gönderme planı 2022’de hayata geçirilecek. Çin ile Japonya arasında sorun olan Senkaku Adaları’nın batısındaki bu adaya askeri güç konuşlandırılması, Japonya’nın olası savaşta Tayvan’ı korumaya hazırlandığı şeklinde yorumlanıyor. ABD’nin de bölgedeki Okinawa Adası’nda askeri üssü bulunuyor.

‘Savunmak için gerekeni yaparız’

Tayvan ise gelişmelerden oldukça rahatsız. Tayvan lideri Tsai Eng-wen, Çin’in ada üzerinde iddia ettiği egemenliği kurmasının Hint-Pasifik bölgesinin istikrarı açısından tehlike barındırdığını belirtti.

Tsai, ‘Foregin Affairs’ dergisindeki makalede, Tayvan’ın, Çin’in artan askeri baskılarına rağmen demokrasiyi benimseyerek kalkınma ve refaha ulaştığını söyledi. Tayvan’ın, demokratik ve ilerici değerleri asla terk etmediğini vurgulayan Tsai, bu özelliğiyle bugün otoriter rejimler ile demokrasiler arasında var olduğu ifade edilen ideolojik çatışmanın ön cephesinde yer aldığını savundu. Tsai, “Tayvan’ın düşmesi, günümüzün değerler çatışmasında otoriterliğin demokrasiye üstün geldiğinin işareti sayılacaktır... Demokrasimiz ve yaşam biçimimiz tehdit altında kalırsa Tayvan kendini savunmak için ne gerekiyorsa yapacaktır” ifadelerini kullandı.

Çin’in pozisyonu ne?

Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor. ABD’de Tayvan’ın gerekmesi durumunda askeri olarak savunulmasına yönelik bir yasa bulunuyor.