27.04.2022 - 13:52 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Kremlin, Londra hükümetini provokasyonla suçlayarak bunun devam etmesi halinde Kiev'deki 'karar alma merkezlerini içinde diplomatlar varken' vurmaya hazır olduklarını duyurdu. Açıklama, bir İngiliz Savunma Bakanlığı yetkilisinin, Ukrayna'nın Rusya'daki askeri hedeflere karşı İngiltere'den tedarik edilen silahları kullanmasının 'sorun olmadığını' söylemesinin ardından geldi. İngiliz Silahlı Kuvvetler'den sorumlu bakan yardımcısı James Heappey, Ukrayna'nın ikmal hatlarını bozmak için yaptığı saldırıların savaşın 'meşru' bir parçası olduğunu söyledi ve Moskova'nın, NATO'nun Rusya ile çatışmaya girdiği yönündeki iddialarını 'saçma' olarak nitelendirdi. Rusya, Ukrayna kuvvetlerinin Belgorod'daki bir petrol deposu da dahil olmak üzere topraklarına saldırdığını iddia etti ancak Ukrayna kanadı herhangi bir saldırıyı doğrulamadı.
'İNGİLTERE KIŞKIRTMAYA DEVAM EDERSE MİSİLLEME YAPACAĞIZ'
Batılı ülkeler, Rusya'nın Şubat ayında işgalini başlatmasından bu yana Ukrayna'ya yüz milyonlarca euro değerinde askeri yardımda bulundu, NATO ve Avrupa Birliği yetkilileri de daha fazla askeri yardımı görüşmek üzere Almanya'da bir araya geldi. İngiltere hükümeti, Ukrayna kuvvetlerine az sayıda uçaksavar aracı vereceğini duyurdu. Interfax haber ajansı tarafından aktarılan bir açıklamada, Rusya Savunma Bakanlığı, "Londra'nın Kiev rejimini doğrudan bu tür faaliyetlere [Rus topraklarına saldırmaya] kışkırtması durumunda anında orantılı bir şekilde karşılık vereceğiz" dedi ve Rus silahlı kuvvetlerinin, Ukrayna'nın başkenti Kiev'deki 'karar alma merkezlerine uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlar kullanarak' misilleme saldırıları yapmaya hazır olduğunu vurguladı.
ZAKHAROVA: SİZİ VURURUZ
Bakanlık açıklamasında, "Kiev'deki karar alma merkezlerinde Batılı ülkelerden danışmanlar bulunması, Rusya'nın misilleme yapma kararını etkilemeyebilir" denildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da NATO'yu bir vekalet savaşı yürütmekle suçladı ve Batı ülkelerinin Ukrayna'ya silah sağlayarak 'ateşe benzin döktüğünü' kaydetti. Lavrov, çatışmanın üçüncü dünya savaşına yol açabileceğine dair tekrar tekrar uyarılarda bulundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Ukrayna'ya silah sağlayan NATO ülkelerine yönelik saldırılara izin verilebileceğini öne sürdü ve "Rusya'nın, Kiev rejimine silah sağlayan NATO ülkelerinin topraklarındaki askeri hedefleri vurabileceğini anlıyorsunuz, değil mi?" diye uyardı.
'UKRAYNA'YI SAVUNMAKLA RUSYA'YA SALDIRMAK ARASINDAKİ ÇİZGİ KAYBOLUYOR'
BBC'nin diplomasi muhabiri James Landale, "Ukrayna, Rusya ile varoluşsal bir savaş veriyor, bu nedenle Ukrayna kuvvetlerinin Rus sınırındaki tedarik hatlarını hedeflemesi şaşırtıcı değil" diyerek şu analizde bulundu: Batılı güçlerin silahlarının bir kısmının bu tür saldırılarda kullanılması da aynı şekilde şaşırtıcı değil. James Heappey'nin açıklamalarında ilginç olan şey, bu kadar açık bir şekilde bunları ifade etmesi. Yemen'deki gibi birçok çatışmada, İngiliz bakanlar İngiliz silahlarının kullanımı konusunda çekingendi. Batılı güçlerin sağladığı silahlar giderek artıyor ve güçleniyor. Ukrayna'ya kısa menzilli tanksavar bazukaları vermek bir şey, sınırları aşabilecek dronelar ve toplar sağlamak ise başka bir şey. Ukrayna'yı savunmak ile Rusya'ya saldırmak arasındaki çizgi giderek bulanıklaşıyor.
"UKRAYNA'YA DESTEĞİMİZİ İKİYE KATLAMALIYIZ"
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Başkent Londra'dan dış politika üzerine yaptığı basın toplantısında, küresel güvenlik, refah ve barış konularına dikkat çekti. Ukrayna'daki Rus saldırganlığına karşı daha fazla savunma ekipmanın daha hızlı sağlanması gerektiğini ifade eden Truss yaptığı açıklamada, "Korkunç barbarlık ve savaş suçları karşısında dünya, kendi kaderini tayin etmek isteyen Ukrayna'nın mücadelesinde birleşti. Baskı veya işgal yoluyla kazanabileceklerini düşünenler, küresel güvenlikten yana tavır alırken Ukrayna'nın kaderi tehlikede. Putin başarılı olursa, Avrupa'da daha korkunç sonuçlar olacak. Bu yüzden hazırlıklı olmalı, Ukrayna'ya olan desteğimizi ikiye katlamalı ve birleşik olmalıyız" dedi.
Truss, "barış, güvenlik ve refahın" sağlanabilmesi için yeni bir dış politika vizyonun benimsenmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Özgürlük ve demokrasinin bir ekonomik ve güvenlik ortaklıkları ağı aracılığıyla güçlendirildiği, saldırganların kontrol altına alındığı bir dünya vizyonu ile yeni bir barış, güvenlik ve refah dönemi oluşturmalıyız" şeklinde konuştu.
"PUTİN'İN SAVAŞ FİNANSMANINI KESİYORUZ"
Truss yaptığı basın toplantısında, "Yaptırımlarımız Rusya'yı dış borçlarla karşı karşıya bıraktı ve daha ileri gitmemiz gerekiyor. Putin'in bu korkunç savaşı finanse edebileceği hiçbir yer olmamalı. Bu nedenle bu, petrol ve gaz ithalatını kesin olarak kesmek anlamına geliyor." ifadelerinde bulundu.
Truss, küresel ekonominin "kurallara göre oynanması" gerektiğini belirterek, "Putin'in savaş çabalarının finansmanını kesiyoruz. Ukrayna ekonomisini ise mali destek ve yatırımlarla destekliyoruz." şeklinde konuştu.
"UKRAYNA'YA NATO SİLAHLARI SAĞLANMASI İÇİN POLONYA İLE ÇALIŞIYORUZ"
Ukrayna'da güvenliğin sağlanması için Ukrayna'ya ihtiyaç duyduğu kaynakların sağlanması gerektiğini söyleyen Truss, "Bu nedenle, Ukrayna'nın NATO standartında silahlarla donatılmasını sağlamak için Polonya ile ortak bir komisyon üzerinde çalışıyoruz." dedi.
Truss, "Yaklaşımımız, askeri güç, ekonomik güvenlik ve daha derin küresel ittifaklar olmak üzere 3 alana dayanmaktadır. İlk olarak, toplu savunmamızı güçlendirmemiz gerekiyor. Doğu kanadı güçlendirilmeli ve Polonya gibi devletleri desteklemeliyiz. Bu nedenle varlığımızı artırıyor ve savunma işbirliğimizi derinleştiriyoruz." dedi.
"EYLEMSİZLİK EN BÜYÜK PROVOKASYONDUR"
Truss yaptığı açıklamada Ukrayna'daki savaştan alınacak dersler olduğunu söyleyerek, işgali caydırmak için daha fazlasının yapılması gerektiğini ifade etti. Truss, "Aynı hatayı bir daha asla yapmayacağız. Çatışmayı kışkırtma korkusuyla ağır silahlar vermememiz gerektiğini savunanların aksine eylemsizliğin en büyük provokasyon olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"UKRAYNA'NIN ÖTESİNDE ORTAYA ÇIKAN TEHDİTLERE KARŞI DURACAĞIZ"
Rusya'nın Ukrayna'dan tamamen çıkarılması için daha da hızlı ilerlemeye devam edileceğini söyleyen Truss, "Bu sert duruşumuzu Ukrayna'nın ötesinde ortaya çıkan tehditlere karşı da sürdüreceğiz" dedi.
Ukrayna'nın yanı sıra Moldova ve Gürcistan gibi ülkelerin de egemenliklerini korumak için birtakım yeteneklere sahip olmasının gerektiğini söyleyen Truss yaptığı açıklamada ayrıca, Avrupa Atlantik güvenliği ve Hint Pasifik güvenliği'nin de önemine dikkat çekti. Truss, "Pasifik'in korunmasını sağlamak için Japonya ve Avustralya gibi müttefiklerimizle birlikte çalışarak Hint Pasifik'teki tehditleri önlememiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
"ÇİN, KURALLARINA GÖRE OYNAMALI"
Truss, Rusya'nın saldırganlığını ve Ukrayna'daki savaş suçlarını kınamadığı için Çin'e yönelik açıklamada bulunarak, "Çin, kurallarına göre oynamazsa yükselmeye devam edemeyecek." dedi. Truss, "Rusya ile uluslararası kurallar ihlal edildiğinde ne tür sonuçlar olduğunu gösterdik ve kısa vadeli ekonomik kazanç yerine güvenliğe, egemenliğe ve saygıya öncelik vermeye hazır olduğumuzu gösterdik." dedi.
Truss, saldırganlık karşısında küresel birlik oluşturmanın gerekliliğini vurgulayarak, "Artan saldırganlık karşısında harekete geçme gücümüz var ve şimdi harekete geçmeliyiz. Gücümüzü daha iyi, daha güvenli bir dünya ve daha güçlü bir küresel ekonomi oluşturmak için kullanmalıyız. Bu yeni dönemi barış, güvenlik ve refah için kazanacağız." ifadelerinde bulundu.