18.02.2024 - 06:40 | Son Güncellenme:
Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, geçtiğimiz günlerde Karadeniz'de işgal altındaki Kırım açıklarında büyük Rus çıkarma gemisi Sezar Kunikov'u imha ettiğini duyurdu. Ukraynalı kaynakların sosyal medya üzerinden servis ettiği görüntülerde geminin Magura V5 tipi insansız deniz araçlarıyla hedef alındığı görüldü. Sezar Kunikov, 4 Aralık 2015 tarihinde Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin kopma noktasına geldiği dönemde İstanbul Boğazı’ndan yaptığı geçiş sırasında gündeme gelmiş, geçiş sırasında gemide bulunan bir askerin omuzdan ateşlenebilir hava savunma füzesiyle verdiği pozlar tartışma yaratmıştı.
"Savaş gemisi vatan toprağıdır" diyen İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Rus Karadeniz filosunun kayıplarını yorumladı.
'MESELE SADECE GEMİ YAPMAK DEĞİL'
Rusya'nın Karadeniz filosunu güçlendirmek için yakın geçmişte birçok adımlar attığını, yeni gemiler ve denizaltıları hizmete aldığını söyleyen Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, "Daha önce savaş sırasında vurulmuş olan ve Karadeniz filosunun sancak gemisi olan Moskova kruvazörü gibi Sovyetler Birliği zamanından kalan gemilerle birlikte bu yeni gemiler Karadeniz filosunun eskisinden daha iyi olduğunu gösteriyordu. Nicelik anlamında gerçekten Karadeniz için güçlü bir donanma oluşturmuşlardı. Bu gemiler zaman zaman Suriye’nin Tartus kıyılarında bulunan Rus deniz üssüne de gidip geliyordu. Sayısal anlamda baktığımız zaman Karadeniz filosu Türk Deniz Kuvvetleri’nden daha az gemiye sahipti. Ancak bu gemilerin sadece Karadeniz filosunda olması, Türk donanmasının ise birden fazla denizde bayrak göstermesi sebebiyle geçmişte Rusya Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov gibi üst düzey isimler tarafından ‘Artık Karadeniz'in efendisi Türkler değil biziz’ şeklinde açıklamalar yapılıyordu. Ancak durum gösterdi ki mesele sadece gemi yapmak değil. Gemide görev yapacak personelin eğitimi de oldukça önemli ve bu tarz durumlar için kritik" dedi.
"Eğer tek başına bir gemiyi kıyıya yakın tutarsanız, korumasız şekilde dolaştırırsanız rahatlıkla vurulabilir. Füzelerle batırılan gemilerde Rus donanmasının hava savunma ve keşif, gözetleme konusundaki eksikliklerini görmüş olduk. İnsansız deniz araçlarıyla yapılan saldırılarda personelin eğitiminde eksiklik var. Tüm bunlar gösteriyor ki siz en modern ve güçlü gemilere sahip olabilirsiniz ancak personeliniz iyi bir eğitime sahip değilse sonuç böyle olur. Doğru düzgün deniz harekatı yapabilecek kapasiteye sahip olmayan bir ülkeye karşı bu kadar çok gemi kaybedilmiş olması normal değil. Hava savunma tedbiri almadan, istihbarat zafiyetinin önüne geçmeden bu şekilde gemi dolaştırmak enteresan bir durum." - Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı
'RUS FİLOSU ZAYIFLIYOR'
Rus Karadeniz filosunun Ukrayna savaşının başından bu yana verdiği kayıplarla her geçen gün zayıfladığına dikkat çeken Doç. Dr. Yaycı, “Sürekli yaşanan gemi kayıpları sebebiyle Rusların gemi dolaştırmak konusunda da bazı sıkıntılar yaşadığını düşünüyorum. Rusya’nın Karadeniz’de iki önemli deniz üssü vardır. Bunlardan birisi Sivastopol’da, diğeri ise Novorossiysk'de bulunur. Sivastopol’da ayrıca yine daha önce Ukrayna tarafından hedef alınan donanma karargahı var. Ruslar için artık Sivastopol’da gemi bulundurmak dahi zorlaşmış durumda. Şu anda deniz üslerinin hava savunmasını sağlayamayan bir Rusya var. Çeşitli hava savunma sistemlerine sahip ve bu sistemleri Kırım başta olmak üzere bölgede konuşlandırmış olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Tabloya bakacak olursak bu sistemleri kullanacak eğitimden yoksun oldukları ya da sistemlerde bazı eksiklikler olduğu sonucuna ulaşmak mümkün. Gemilerde bulunan hava savunma sistemleri için de aynı durum geçerli ve bu bir donanma için korkunç bir durum” ifadelerini kullandı.
"Bir savaş gemisi vatan toprağıdır ve vurulup batırılması vatan toprağının batırılması demektir. Ordu ve toplum üzerinde ağır yıkıcı etkiler bırakır. Ruslar sürekli olarak gemi kaybediyorlar, üstelik bu, deniz savaşları yaşanmadan oluyor. Gemiler ya karadan atılan füzelerle ya da insansız deniz araçlarının baskın sürü saldırılarıyla vuruluyor. Görünüşe bakılırsa Ruslar da giderek yaşananları normal kabul ediyor." - Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı
'S-400’LER ÜZERİNDE SORU İŞARETLERİ OLUŞTU'
Yaşanan gelişmelerin Rus hava savunma sistemleri üzerinde soru işareti ve şüpheler oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yaycı, buradan herkes için çıkarılacak bazı dersler olduğunu da söyledi. "Bizim de çıkarmamız gereken bazı dersler var" diyen Yaycı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rusya’dan alınan S-400 sistemlerindeki olası açıkları tespit edebilmemiz için daha fazla eğitim yapmamız gerekiyor. Bu sistemleri kullanmak konusunda kararlıysak elimizdeki yetenekleri ve eksik kalacağımız noktaları tespit etmemiz, açıkları geliştirdiğimiz milli sistemlerle kapatmamız şart. Savaş başından bu yana açık kaynaklarda yayınlanan görüntüler ve bilgilerle S-400 ve S-300 gibi hava savunma sistemlerinin bazı eksiklikleri olduğu görülüyor. Bir de sorulması gereken basit bir soru var: Bu sistemler iddia edildiği gibi yetenekli ve başarılıysa savaşın başından bu yana bu kadar üs ve gemi nasıl vuruldu?"
RUS DONANMASI KIZILDENİZ'DE OLSAYDI NE OLURDU?
Rus donanmasının Kızıldeniz’de Husilere karşı oluşturulan görev gücünde yer aldığı senaryoda zorluklar içerisinde kalmasının mümkün olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Cihat Yaycı, “Rusların Karadeniz’de gösterdiği performansa bakarsak Rus gemilerinin ağır kayıplar vereceğini düşünüyorum. Kızıldeniz bölgesinde kendi çıkarları gereği gemi bulunduran ülkelerin yaptığı açıklamalara göre o bölgede savaş gemilerine karşı sık sık füze ve İHA atışları gerçekleştiriliyor ve bu sistemler bölgede bulunan gemiler tarafından engelleniyor. Ancak Karadeniz’de Rus donanması için böyle bir durum söz konusu değil. Eldeki bilgilerle arada ciddi bir performans farkı olduğu görülüyor" yorumunu yaptı.
Kızıldeniz ile Karadeniz arasındaki durumun farklı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yaycı, “Rusya gemilerini bir savaştayken kaybediyor. Yani savaşa hazır eğitimli ve donanımlı olması gereken bir zamanda bu kayıpları veriyor. Kızıldeniz’de gemi bulunduran ülkeler ise bir savaşta değiller" deyip sözlerini şöyle noktaladı:
"Bölgede güvenliği tesis etme iddiasıyla oradalar ve yapılan atışlara karşı savunma yapıyorlar. Rusya, savaşta olduğu için pratiğe ve deneyime sahip bir donanmaya sahip olması gerekirken sürekli gemi kaybediyor. Bu noktada hem silah sistemlerinin sorgulanması, hem personel eğitiminin sorgulanması hem de istihbarat zafiyetlerinin sorgulanması lazım. Aksi bir durumda benzer haberleri önümüzdeki günlerde duymaya devam ederiz."