05.06.2023 - 12:47 | Son Güncellenme:
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Estefania Gutierrez Lazaro, 1973'te İspanya, Madrid'in güneyindeki Vallecas'ta doğdu. Anne ve babasına göre, Estefania ergenliğinde ökült (bilimin kapsamı dışında kalan doğaüstü inançlar ve uygulamalar bütünü) ile uğraşmaya başladı. Ruhsal alemlere olan ilgisi gün geçtikçe artıyordu. Okulda iki arkadaşıyla birlikte Ouija tahtası (ruh çağırma tahtası) kullanarak motosiklet kazasında ölen erkek arkadaşıyla iletişim kurmaya çalıştı.
HAVLAYARAK ÖFKELENİYORDU
Yaptığı ayin sınıfa gelen öğretmen tarafından tahtanın kırılmasıyla yarıda kesildi. Ancak ayin ne kadar yarıda kesilse de Estefania'nın yanında olan arkadaşları onun ağzından ve burnundan çıkan garip bir duman gördüklerini söylüyorlardı. O günden sonra hiçbir şey Estefania için aynı olmadı. Garip davranışlar sergilemeye başlamıştı. Herkes bunun ergenlikten kaynaklı sıkıntılar olduğunu düşünsede takip eden altı ay boyunca Estefania, epilektik nöbetler ve halüsinasyonlar görmeye başladı. Bazen kardeşlerine havlayarak öfkelenirdi. Ya da ailesine geceleri odasının önünden kötü gölgeler geçtiğini söylerdi. Endişeli ebeveynleri, kızlarını birkaç doktora götürdü ancak hiçbiri onda fiziksel bir sorun bulamadı.
Genç kız çevresindekilere sürekli olarak geceleri onu ziyarete gelen, yüzü olmayan ve pelerin giyen insan formlarının onu yanlarına almak istediğinden bahsediyordu. Ebeveynleri onu doktora götürseler de bu olanların arkasında herhangi bir neden bulunamadı. Artık herkesi korkutan olay 13 Temmuz 1991'de Estefania'nın kız kardeşine ağzından köpükler saçarak saldırdığında gerçekleşmişti. Ertesi gün Estefania yatak odasında ölü bulundu. Ölüm sebebi bir türlü açıklanamıyordu.
POLİS KAYITLARINA GEÇEN İLK PARANORMAL DAVA
Acılı aile, onun ölümünün ruh çağırma tahtasıyla ilgili olduğunu düşündüklerini ve sonrasında kendi evlerinde garip olaylar yaşamaya başladıklarını söylüyordu. Çünkü biricik kızları öldükten sonra aile, evdeki paranormal olaylar artış gösterdiğini, anne Gutierrez, Estefania'nın odasından çığlıklar ve geceleri yaşlı bir adamın kahkahalarını duyduğunu belirtmişti. Çarpılan kapılar, açılıp kapanan elektrikli cihazlar ve gizemli, hafif bir fısıltı onları rahatsız ediyordu. Öyle ki 1 Kasım 1993 yılında Estefania'nın oturma odasında duvarda asılı duran fotoğrafı kendi kendine yanmıştı. Tüyler ürpertici detay ise çerçevenin içerisinde yanan fotoğraf haricinde odada hiçbir şeye zarar gelmemesiydi.
Ancak aile yaşadıklarından sonra 27 Kasım tarihinde polisleri aramaya karar verdi. Müfettiş Jose Negri ve ekibi gece eve geldiklerinde evdekileri dışarıda yağmurun altında bulmuştu.
Birkaç polis aile ile konuşurken, Müfettiş Negri ve diğer iki polis evin içerisine girdi. Yaptıkları denetim sonrasında gördüklerini rapor olarak hazırlayan Negri, İspanya tarihinde polis kayıtlarına ilk 'paranormal' vakayı kaydetmişti.
EVDEN TAŞINDIKTAN SONRA HEPSİ KESİLDİ
Müfettiş Negri'nin raporunda polislerin yüzüne doğru sert bir şekilde açılan gardırop kapağı, balkondan gelen gürültülü sesler, komodinin üzerindeki kahverengi balçık ve eve girdiklerinde duvarda olmasına rağmen evden çıkarken yerde duran bir haç gördüklerini yazıyordu. Sanki duvardan sökülmüş gibi alınan haçın olduğu duvarda üç pençe izi bulunuyordu. Polisler bu olay hakkında bir şey yapamayacaklarını dile getirerek daireyi boşalttı.
Üstelik aile başka bir eve taşındıktan sonra tüm bunlar aniden kesilmişti. Evlerini sattıkları kişi de oturduğu evde yaşadıkları hiçbir kötü tecrübeyi yaşamamıştı. Anne Gutierrez, olayların ardından uzun süre psikolojik olarak tedavi gördü. Polis memurları tarafından belgelenmiş ilk paranormal olay olan Vallecas Davası, İspanyol yönetmen Paco Plaza tarafından 'Veronica' ismi ile sinemaya uyarlandı.