19.02.2025 - 13:32 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Uzmanlar, yaşam sonu beyin aktivitesindeki artışın 'ruhun' bedeni terk ettiğinin kanıtı olabileceğini söylüyor
Anestezi uzmanı, Dr. Stuart Hameroff, klinik olarak ölmüş bir hastanın beynini elektroensefalogram (EEG) sensörleriyle izleyen yeni bir çalışmanın, ölümden sonraki garip enerji patlamasını yakaladığını söyledi.
30 İLE 90 SANİYE SÜRÜYOR
Anestezi uzmanı, bilinçli düşünce, farkındalık ve algıyla bağlantılı bir tür beyin dalgası modeli olan gama senkronizasyonu adı verilen aktivite patlamasının EEG'de tespit edildiğini ve ve bazen hastanın klinik olarak ölmesi durumunda "30 ila 90 saniye" sürdüğünü söyledi.
Arizona Üniversitesi profesörü, ölümden sonra nöronların ateşlenmesini bilincin bedeni terk etmesi olabileceğini savundu.
"Bu belki ölümden dönme deneyimi olabilir ya da ruhun bedeni terk etmesi olabilir." dedi.
Bilincin, beyindeki diğer aktivitelerin gerektirdiği miktarda "enerji tüketimine" ihtiyaç duymayabileceğini ve "daha derin bir seviyede" bulunduğunu, bu nedenle de ölme sürecinde "giden son şey" olduğunu ileri sürdü.
'CANLI HALÜSİNASYONLAR YAŞADIK'
Hameroff ayrıca, ilaçların ruh sağlığını ve davranışları nasıl etkilediğini inceleyen bir araştırmacı olan Dr. Robin Lester Carhart-Harris'in gönüllüleri MRI makinelerine soktuğu veya EEG'lerle izlediği ve onlara psikoaktif bileşik psilosibin damlattığı bir çalışmadan da bahsetti.
Carhart-Harris'in gönüllülere gözlerini kapatmalarını, sessiz kalmalarını, hiçbir şey yapmamalarını ve testten sonra deneyimin nasıl olduğunu anlatmalarını söyledi.
Denekler daha sonra Carhart-Harris'e “canlı halüsinasyonlar” yaşadıklarını ve “temelde tribe girdiklerini” söylediler, ancak MRI “komadaymış gibi soğuk ve karanlıktı” ve hiçbir beyin aktivitesi göstermedi.