DünyaMarkaya ruhunu katan bir ikon

Markaya ruhunu katan bir ikon

12.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

2019’da hayatını kaybeden efsanevi modacı Karl Lagerfeld’in destansı yaratıcılığının arkasındaki sırlar, hakkında yayımlanan yeni kitapla gündemde.

Markaya ruhunu katan bir ikon

Pelin Aykın - Yazar William Middleton’ın 2019’da ölen Alman modacı Karl Lagerfeld’in biyografisi niteliğindeki “Şimdi Cennet: Karl Lagerfeld’in Olağanüstü Yaşamı İş Yapıyor mu?” adlı kitabının yayınlanmasıyla, efsane tasarımcının hayatı tekrar gündeme geldi. Etrafını saran kültür kasırgasına rağmen değişmeden kalan Lagerfeld, beyaz yaka, deri eldivenler, güneş gözlükleri ve atkuyruğu saçla temsil ettiği etiketlerin çok ötesinde bir markaya sahipti. Görev aldığı neredeyse her markaya stil ve değer katan Lagerfeld, 200 milyon dolarlık servetinin büyük bir kısmını “Yasal olsaydı onunla evlenirdim” dediği Birman cinsi kedisi “Choupette”e bırakmasıyla da dünyanın en sıradışı modacıları arasında yer alıyor. Lagerfeld, şampanya bardağında içecek kadar sevdiği kolaya olan düşkünlüğü, lüks partileri, milyonlarca dolarlık değere sahip ev eşyalarıyla magazin sayfalarını süslemesinin yanı sıra ilham verici kariyeriyle de ön plana çıkıyor…

Haberin Devamı

Annesi otoriterdi

Almanya’nın Hamburg kentinde 1933’te varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lagerfeld’in disiplini ve mükemmelliyetçi kişiliğinin ardında annesi Elisabeth vardı. Elisabeth, tek oğlu Karl’ın üzerinde güçlü bir otoriteye sahipti. Elisabeth’in oğlu piyano çalarken kapağını parmaklarının üzerine kapatması, daha az gürültülü olduğu için resim çizmesini emretmesi, her fırsatta oğlunun fiziksel özellikleriyle alay etmesi, modacının hayatını derinden etkiledi. Nitekim Lagerfeld’in stilinin imzası olan parmaksız deri eldivenleri, annesinin çocukken ellerinin çirkinliğiyle dalga geçmesinin travmasıyla ölene kadar taktığı düşünülüyor. Lagerfeld, tüm yaptıklarına rağmen, sıkı disiplin sahibi olmasını,
annesinin kendisiyle ilgili “Her koşulda kendi başının çaresine bakabilecek olduğu” düşüncesine bağladığını söylemişti.

Haberin Devamı

60 yıl aynı markayla

Lagerfeld, Paris’te eğitimini tamamladığı Lycee Montaigne’de eskiz yapmayı öğrendi. 1954’te uluslararası yarışmada ceket tasarımıyla ödül kazandı, böylece kariyerine adım attı. Haute couture modaevi Balmain’de asistan olarak işe alınan Lagerfeld, 1958’de Jean Patou’da tasarımcı oldu. 1962’de Jean Patou’dan ayrıldığında, “zenginler için resmi giysiler yaratmaktan bıkmış olarak” haute couture’dan da uzaklaştı. Lagerfeld’in serbest çalışan bir hazır giyim tasarımcısı olma kararı çılgınca görüldü. 1962’de tasarım yapmaya başladığı Chloe’nun kurucusu Gaby Aghion, Lagerfeld’i, gelecekte de benimseyeceği, “resmi couture eğitiminden kaçmaya ve tasarıma daha özgür bir yaklaşım getirmeye” teşvik etti. 1970’lerin başlarında Chloe, bilinen bir Parisli şirketten uluslararası bir güç merkezine dönüştü. Lagerfeld 1965’te İtalyan modaevi Fendi’yi müşteri listesine ekledi. Lüks kürklere odaklanarak İtalyan markasının dünya çapında ün kazanmasına yardımcı olurken, Fendi’deki 60 yıllık görev süresiyle de moda dünyasında “emsal” teşkil etti.

Markaya ruhunu katan bir ikon

Karl Lagerfeld, her biri konseptini moda tarihine altın harflerle yazdıran defilelerinde Cindy Crawford, Linda Evangelista ve Claudia Schiffer gibi ünlü mankenlerle çalıştı.

Haberin Devamı

Başına geçtiği Chanel’i zirveye taşıdı

Karl Lagerfeld, 1983’te gelecekte adının özdeşleşeceği Chanel’in başına geçti. O gelmeden önce iflasın eşiğinde olan Chanel’in sadece bir butiği vardı ve işinin yüzde 90’ını koku oluşturuyordu. Lagerfeld, 36 yıllık “hükümdarlığı” boyunca, Chanel’in satışlarını 11 milyar dolara çıkardı. Lagerfeld’in Chanel defileleri, tasarımcının modanın bir balonda var olamayacağına dair inancını resmetti.

Markalı hokey sopaları ve sörf tahtalarıyla podyuma mankenler çıkaran modacının dehası, Chanel’in eserlerini “saygısızca” manipüle etmesindeydi.

Ceketleri küçülten, etekleri kısaltan ve aksesuarları süsleyen Lagerfeld, milyarlarca dolarlık bir lüks imparatorluğun kurulmasına yardımcı olurken, aynı zamanda çürümekte olan modaevlerini yeniden canlandıran Tom Ford, Nicolas Ghesquiere ve Marc Jacobs gibi tasarımcılara ilham verdi.

Markaya ruhunu katan bir ikon

2019’da ölen Karl Lagerfeld, milyonlarca dolarlık servetinin bir kısmını da çok sevdiği kedisi Choupette’e bıraktı.

Haberin Devamı

Aynı anda üç moda devini yönetti

 

Lagerfeld, adını taşıyan hazır giyim markasını 1984’te kurdu. İşkolik modacı, farklı tarzdaki üç modaevi Chanel, Fendi ve kendi adını taşıyan markası için yılda 12’den fazla koleksiyon tasarladı. Her sezon Paris’te iki haute couture koleksiyonu sergileyen tek tasarımcı oldu. Modacı ayrıca önde gelen dergilerin başyazılarının yanı sıra yönetimindeki modaevlerinin reklamlarını yönetti, fotoğraflarını çekti ve birkaç kitap yayımladı. 2004’te perakende giyim firması H&M, ilk tasarımcı işbirliğini Lagerfeld ile başlattı. Efsanevi modacı, hızlı modayla tasarımcı işbirliklerini sektörün bir parçası haline getirdi. Ardından lüks giyim markaları Comme des Garçons, Lanvin ve Maison Margiela’nın H&M koleksiyonları geldi.