DünyaGazze'de 3 bebek donarak öldü!

SON DAKİKA Gazze'de 3 bebek donarak öldü!

26.12.2024 - 08:49 | Son Güncellenme:

İsrail Gazze'de 5 gazeteciyi korkunç şekilde öldürüldü haberi dünyada yankılanırken işgal altındaki Gazze'den bir acı haber daha geldi. Üç haftalık Sıla bebek ve bir aylık iki bebek soğuk geceyi atlatamayarak hipotermiden hayatını kaybetti. Sıla bebeği sabah donmuş halde bulan babası isyan etti.

Orta Doğu'daki sıcak gelişmeleri milliyet.com.tr canlı bloğundan takip edebilirsiniz. 

megaphone

CANLI AKTARIM

GAZZE'DE CAN KAYBI 45 BİN 399'A YÜKSELDİ

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 38 artarak 45 bin 399'a yükseldi.

SILA VE 2 BEBEK SOĞUK GECEYİ ATLATAMADI...

Son günlerde, sıcaklıkların düşmesi ve İsrail'in yiyecek, su ve temel kış malzemeleri üzerindeki ablukası sürerken, güney Gazze'deki el-Mavasi mülteci kampında üç Filistinli bebek hipotermiden öldü.

AP'nin haberine göre ailenin anlattıklarına dayandırdığı habere göre Sıla bebek gece boyunca üç kez ağlayarak uyanmıştı. Sabahleyin, ebeveynleri onu tepkisiz, vücudu "tahta gibi" kaskatı halde buldular. Bebeği hemen Nasser Hastanesi'ne götürdüler, ancak artık çok geçti.

Han Yunus'taki Nasser Hastanesi'nin çocuk koğuşu müdürü Ahmed el-Farra, Çarşamba günü üç haftalık Sila Mahmud el-Fasih'in ölümünü doğruladı ve son 48 saat içinde bir aylık iki bebeğin daha hipotermiden öldükten sonra hastaneye getirildiğini ekledi.


'BEBEĞİM SAĞLIKLIYDI'

Sıla'nın babası "Bebeğim sağlıklıydı ve doğal yolla doğdu, ancak çadırlardaki aşırı soğuğa vücudu dayanamadı" dedi. Baba Mahmud Fasih Al Jazeera'ya "Kumda uyuyoruz ve yeterli battaniyemiz yok ve çadırımızın içinde soğuğu hissediyoruz, durumumuzu sadece Allah biliyoruz, çok kötü durumdayız" dedi.

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Münir el Burş, bebek Sila'nın "aşırı soğuktan donarak öldüğünü" söyledi ve bunun İsrail ordusu tarafından "yerinden edilmiş kişiler için geçici güvenli insani bölge" ilan edilen kampta yaşandığını vurguladı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanı ve kara işgali 45 bin'den fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı, bunların yarısından fazlası kadın ve çocuktu.

HUSİLER KİM? NE İSTİYORLAR?

 

Husiler Yemen'de faaliyet gösteren Zeydi grup. Husiler ismini kurucusu Hüseyin Bedreddin el-Husi'den almıştır. İlk kez 2004 yılında silahlı ayaklanma başlatmışlardır. 2004 yılından beri İran tarafından malî ve askerî destek almaktadır. 2015 yılında gerçekleştirdikleri mücadele ile San'a ve parlamentoyu ele geçirdiler. Grubun sloganı, "Allah büyüktür! İsrail'e ölüm, Amerika'ya ölüm, siyonizme lanet, İslam'a zafer!" Bu slogan, Arapça olarak Husi bayraklarında da yer alıyor. The Economistin'in 2015 tarihli haberinde örgütün 7 bin ila 30 bin arası silahlı savaşçısının, 450 bine kadar da sivil destekçisinin olduğu belirtilmişti ancak güncel sayı bilinmiyor.

KIZILDENİZ'DE YAŞANANLAR

Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor. Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda denizcilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.

ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı. ABD ve İngiltere'nin, Yemen'de kontrollerinde bulunan bölgelere saldırısı üzerine Husiler, bu iki ülkenin tüm gemilerini hedef alacağını duyurdu.

Haberin Devamı
İSRAİL'İN HUSİLER ÜZERNİNDEN OCAK AYINA HEM YEMEN HEM İRAN PLANI YAPIYOR

Bir hafta içinde İsrail'e yönelik dördüncü füze atağının ardından Kudüs, Yedioth Ahronot'un ifadeleriyle İsrail "Husilerin çetin ceviz olduğunu kabul ediyor." Mossad'ın İran'a top yekün saldırıda Başbakan Binjamin Netanyahu ile anlaşmazlık sürerken İsrailli yayın organı "Ancak, köklü bir değişimin ancak Trump yönetimi gelecek ay göreve geldikten sonra gerçekleşmesi bekleniyor" dedi ve İsrailli güvenlik güçlerinin İran ve Husiler'e yönelik yeni tehidtlerini yazdı.

Geçtiğimiz hafta Husiler tarafından dördüncü kez ve üst üste ikinci gece fırlatılan balistik füzenin ardından yüz binlerce İsrailli, Salı'yı Çarşamba'ya bağlayan gece siren sesleriyle uyanmış ve sığınaklara gitmişti. Kudüs habere göre şimdi "Yemen'in derinliklerinde önemli bir saldırı" planlıyor.

ABD İLE GÖRÜŞÜYORLAR

Haberde İsrailli yetkililer Yemen topraklarına yönelik önemli bir saldırı olasılığıyla ilgili "Amerikalılarla yapılan görüşmelerde gündeme getiriliyor ve taraflar koordineli çalışıyor. Washington'da saldırıların yoğunlaştırılması gerektiği ve Yemenlilerin iktidar sarhoşu olduğu ve geri adım atmayacakları konusunda bir anlayış var" ifadeleri kullanıldı.

'HUSİLER KENDİNE GÜVENİYOR'

Yayın organı ayrıca "İsrail, Husilerin kırılması zor bir ceviz olduğunu kabul ediyor çünkü kendilerine açık bir şekilde güveniyorlar. Husiler moral olarak son dönemde ağır darbe alan Şii ekseninin diğer unsurlarının aksine zirvede çünkü son döneme kadar dünyadaki birçok kişi onların varlığından gerçekten haberdar değildi ve bugün Arap kamuoyunda büyük sempatiyle karşılanan bir unsurlar" ifadeleri yer aldı.

Yedioth Ahronot ayrıca "Güvenlik kaynaklarına göre, 'Husiler ağır bir bedel ödeyecek, İsrail saldırılarında bir tırmanış olacak. Ancak bu, Trump yönetimi göreve geldikten sonra başlarına geleceklerle kıyaslanamaz. Amerikalılar onlara ambargo ve ağır yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyor" şeklinde not düştü. Times of Israel'in haberine göre ise Mossad ile yönetim anlaşmazlık yaşamakla birlikte İsrail, İran ile ilgili de saldırı planları yapıyor.

GAZETECİLERİ ÖLDÜREN SALDIRININ DEHŞET VEREN GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI



İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda El-Kuds el-Yevm (alqudstoday-tv) televizyonuna ait canlı yayın aracına düzenlediği ve beş gazeteciyi öldürdüğü bombalı saldırıyla ilgili korkunç görüntüler geldi.

Görüntülerde gazetecilerin içinde bulunduğu basın aracının bombardımandan sonra tamamen yandığını görülüyor.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda El-Kuds el-Yevm (alqudstoday-tv) televizyonuna ait canlı yayın aracına bombalı saldırı düzenlediği belirtilmişti.

Saldırıda hayatını kaybeden gazetecilerin isimleri: Foto muhabiri Eymen el-Cedy ile gazeteciler Faysal Ebu el-Kumsan, İbrahim eş-Şeyh Ali, Muhammed el-Led'a ve Fadi Hassune.

Açıklamada, söz konusu gazetecilerin öldürülmesiyle İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen gazeteci sayısının 201'e çıktığı ifade edildi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, uluslararası topluma, uluslararası örgütlere ve dünyanın tüm ülkelerindeki gazetecilik ve medya çalışmalarıyla ilgili örgütlere İsrail'in suçlarını kınamaları, onu caydırmaları, devam eden suçlarından dolayı uluslararası mahkemelerde yargılamaları ve İsrailli suçluları adalete teslim etmeleri çağrısında bulunulan açıklamada ayrıca soykırım suçunu durdurmak, Filistin'de ve özelde Gazze Şeridi'nde gazetecileri ve medya çalışanlarını korumak, onları öldürme ve suikast suçunu durdurmak için İsrail'e ciddi ve etkili baskı uygulamaları talep edildi.

MOSSAD BUNU SEVMEDİ! KONU: İRAN

Times Of Israel'in haberinde Mossad Başkanı David Barnea'nın İsrail yönetimine Husilerin saldırılarını durdurmak için İran'ı hedef almayı İsrail liderliğine önerdiği öne sürüldü. İsrailli yayın organı tarafından görülen ve Çarşamba günü yayımlanan raporlara göre, üst düzey yetkililer, İran destekli Yemenli grup Husilere yönelik saldırıların önümüzdeki dönemde artacağını ima etti.

Habere göre Mossad Başkanı Barnea'nın bu tutumu, Husilere doğrudan saldırıların sürdürülmesini savunan Başbakan Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrael Katz'ın görüşleriyle çelişiyor. Haaretz gazetesi, Barnea'nın Yemen'de daha önceki üç saldırı turunun sonuçsuz kalması üzerine bu seçeneği gündeme getirdiğini belirtti. Mossad başkanının, Şii isyancı gruba uzun süredir destek veren İran'a karşı harekete geçmenin daha etkili olacağına inandığı ifade edildi.

Mossad Başkanı David Barnea ve Netanyahu.

'İRAN'A GİRMEMİZ GEREKMİYOR'

Kanal 13'e göre ise Mossad Başkanı Barnea güvenlik yetkililerine "İran'a doğrudan girmemiz gerekiyor. Sadece Husileri hedef alırsak, onları durdurmamız kesin değil," dedi. Ancak bu açıklamalara ilişkin hemen bir doğrulama ya da yanıt gelmedi.

Netanyahu, yine Kanal 13'ün bildirdiğine göre, Barnea'nın değerlendirmesine katılmadı ve İran’ın "farklı bir mesele olduğunu, uygun zamanda ele alınacağını" belirtti. Güvenlik teşkilatından üst düzey isimler de Netanyahu'nun bu görüşünü paylaştı.

HUSİLER VE İSRAİL

Son 10 günde Husiler, Gazze'ye destek amacıyla İsrail'e beş balistik füze ve en az beş insansız hava aracı fırlattı. Çarşamba akşamı Kudüs'te Başbakanlık Ofisi çalışanları için düzenlenen bir Hanuka mum yakma töreninde Netanyahu, Husilerin İsrail’in diğer düşmanlarıyla aynı akıbeti paylaşacağı tehdidinde bulundu.

Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Tomer Bar da Husilere karşı eylemlerin yakın zamanda artacağına işaret etti. Bar, İsrail Hava Kuvvetleri'nin "gerektiği her yerde" hareket edeceğini söyledi.

TRUMP BEKLENTİSİ

Ancak İsrail'de Husilerin saldırılarının önüne geçmek için İsrail'in Yemen'e yönelik operasyonlarının yeterli olmayacağı ve ABD veya Batılı güçlerin desteğiyle bu operasyonel zorluğun aşılabileceği öne sürülüyor. İsrail medyasında ABD'nin desteğiyle saldırıların artırılacağı ve bu konuda yeni seçilecek Başkan Donald Trump’ın 20 Ocak'ta göreve başlamasıyla daha etkili önlemler alınacağı beklentileri dillendiriliyor.

Haberin Devamı
İSRAİL 5 GAZETECİYİ ÖLDÜRDÜ

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda El-Kuds el-Yevm (alqudstoday-tv) televizyonuna ait canlı yayın aracına düzenlediği bombalı saldırıda 5 gazetecinin öldüğü bildirildi.

Gazze sağlık yetkililerinden sağlık görevlilerine göre, beş gazetecinin ölümüne yol açan İsrail saldırısının ardından Sivil Savunma üyeleri bir yayın aracında çıkan yangını söndürdü. İsrail'in Gazze'ye son iki yılda düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden gazeteci sayısı 201'e yükseldi.

KENDİ MÜZAKERECİLERİ BİLE İSYANDA!

 

İsrail'in müzakere heyetindeki yetkililer, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ı, Hamas'la yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine zarar verecek açıklamalar yapmakla suçladı. Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, İsrailli müzakere heyetindeki yetkililer, Savunma Bakanı Katz'ın Philadelphi Koridoru'na ilişkin açıklamalarının "müzakereleri patlatabileceğini" söyledi.

İsrailli yetkililer, "Kaçırılanların (Gazze'deki esirler) listesinin alınması gereken kritik günlerde olduğumuz açık ve bunlar esneklik ve iyi niyet gerektiren günler." ifadelerini kullandı. Netanyahu ve Katz'a, "bu kritik noktadan hareketle savaşı bitirmeyeceklerini ve ordunun Gazze'yi kontrol edeceğini ilan etmemeleri" çağrısında bulunan yetkililer, "Bu açıklamalar çok büyük zararlara yol açtı, gerçekten şoke edici." değerlendirmesinde bulundu.

Yetkililer, bu açıklamaların anlaşma olmayacağı anlamına gelmediğini ancak Netanyahu'nun Wall Street Journal'a verdiği röportajın ardından Katz'ın yaptığı açıklamaların, anlaşmanın yapılmasına katkı sağlamadığını aktardı.

YUSUF MAKAMINA BASKIN!

Görgü tanıkları, Filistin topraklarını gasbeden İsraillileri taşıyan otobüsler ve bir buldozerin eşlik ettiği onlarca İsrail askeri aracının, Yusuf Makamı'na gelerek etrafına konuşlandığını belirtti. Yusuf Makamı'nın çevresinde Filistinli gençlerle İsrail ordusu arasında olaylar çıktığını ifade eden görgü tanıkları, olaylar sırasında ölen veya yaralanan olup olmadığına dair bilgi vermedi.

NABLUS'TAKİ 'YUSUF MAKAMI'

İsrailliler, dini ritüeller gerçekleştirmek için İsrail ordusunun korumasında sık sık "Yusuf Makamı" olarak bilinen bölgeye baskınlar düzenliyor. Yahudiler, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin yönetiminin kontrolündeki Nablus kentinde yer alan Yusuf Makamı'nda Hazreti Yusuf'un kabrinin bulunduğuna inanıyor. Ancak birçok arkeolog, söz konusu kabrin birkaç asırlık geçmişi bulunduğunu ve Yusuf ed-Duveykat isimli bir Müslüman'a ait olduğunu ifade ediyor.

Haberin Devamı