24.05.2024 - 11:09 | Son Güncellenme:
İran'ı yasa boğan helikopter kazasında ilk rapor yayınlandı ancak genelkurmay başkanlığının raporu henüz gizemi çözebilmiş değil.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Belarus’a geldi. Yeniden devlet başkanı olduktan sonra ikinci yurtdışı seyahatini en yakın müttefiki Belarus’a gerçekleştiren Putin, başkent Minsk’te Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile görüştü.
Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko ise İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasına değindi. ABD ve batılıların ambargoları nedeniyle İran’ın teknolojik gelişimini sürdüremediğine işaret eden Lukaşenko, bu yaptırımlar nedeniyle helikopterlerin bakımlarının yapılamamış olabileceğini belirtti. Lukaşenko, “Onların yolcu gemilerine, uçaklara, helikopterlere ve diğer ulaşım araçlarına yaptırım uygulama hakları yoktu. Bu normal mi? Bu helikopteri sen sattın. 40-50 yıldır kullanılması önemli değil. 50 yılda sadece 3 kez de uçmuş olabilir. Belki de bakımı düzgün yapılsaydı böyle bir sorun yaşanmayacaktı” şeklinde konuştu.
Lukaşenko’nun ardından söz alan Vladimir Putin ise Reisi’yi taşıyan helikopter kafilesinde Rus helikopterlerinin de bulunduğuna işaret ederek, “Heyetteki diğer 2 helikopter Rus helikopteri olduğu için, aynı rota ve şartlarda olmasına rağmen sorun çıkmadı” karşılığını verdi.
Iran International, 'Türkiye mi İran mı: Reisi'nin helikopter enkazını kimin bulduğu tartışması şiddetleniyor' başlığıyla yayınladığı haberde Türkiye Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu'nun yaptığı açıklamaları sayfasına taşıdı.
Habere göre, Ankara bir kez daha helikopter enkazına AKINCI insansız hava aracının ulaştığını yineledi, İran Genelkurmay Başkanlığı ise Türkiye'nin rolünü küçümsemeyi denedi.
İnternet sitesi, Tahran'ın helikopter kazasına gecikmiş ve etkisiz bir tepki verdiğini belirtip ortaya çıkan tablonun rejim için bir aşağılanmaya dönüştüğü yorumunu yaptı.
Iran International, haberinde Türk insansız hava aracından elde edilen verilerin İran medyası tarafından doğrulandığını da ekledi.
Amerikan yayın organı Forbes ise, 'İran farkında olmadan Türk drone ve Amerikan füze satışlarını artırabilir' başlıklı bir habere yer verdi. İran'ın içerisinde yer aldığı iki olayın söz konusu artışa yol açabileceğini kaydeden Forbes, helikopter kazasının ardından Türk ve İran medyasında ortaya çıkan farklı haberlerden söz etti.
Forbes, kazanın ardından AKINCI insansız hava aracının yardım için komşu ülkenin hava sahasına girdiğini, görevin tamamlanmasından itibaren Türk ve İran medyasında kıyasıya tartışmaların yaşandığını aktardı. Dergiye göre, İran medyası AKINCI'nın Türkiye'ye dönüşünde Van Gölü üzerinde ay ve yıldız çizmesini sert şekilde eleştirdi.
AKINCI insansız hava aracını uçuş takip sistemlerinden milyonlarca insanın takip ettiğini hatırlatan Forbes, İran'ın birçok ülkeye drone satmayı denediğini ancak bunların Türk drone'ları kadar popüler olmadığını yazdı. Türkiye'nin ünlü Bayraktar TB2'yi 30'un üstünde ülkeye ihraç ettiğini dile getiren Forbes, AKINCI'nın Bayraktar TB2'den çok daha büyük, daha gelişmiş ve daha pahalı olduğu bilgisini verdi.
Şimdiden Azerbaycan ve Pakistan'ın Türkiye'den AKINCI satın aldığını belirten Forbes, Ankara'nın gelecekteki AKINCI satışlarında muhtemelen Reisi'nin helikopterinin bulunmasındaki rolüne dikkat çekeceğini, bunun da İran'ı üzeceği yorumunu yaptı.
Forbes, AKINCI'nın ileri seviye dayanıklılığı ve güçlü sensörleriyle yüksek teknoloji drone arayan ülkeler için şüphesiz bir şekilde emsalsiz bir satış noktası olacağını yazdı.
İran'daki tüm helikopterler orduya ait. 1979'daki devrimden bu yana ABD'nin ambargosu altında olan İran'da, söz konusu tarihten önce satın alınan çok sayıda Amerikan helikopteri var.
İran, ABD üretimi Sikorsky SH-3 Sea King, RH-53D Sea Stallions, Boeing CH-47 Chinook, Bell 206, Bell 212, Bell UH-1N Twin Huey, Bell AH-1 SuperCobra, Bell 214, Kaman HH-43 Huskie gibi helikopterlere sahip.
Bazılarının on yıllar önce üretimi durduruldu, dolayısıyla İran'da söz konusu modellerin hangilerinin aktif olarak uçtuğu net değil.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin öldüğü helikopterin modeli, Bell 212'ydi.
İran ordusunun ambargolar nedeniyle Amerikan helikopterlerini kaçak yedek parça ya da ters mühendislikle uçurduğu biliniyor. Örneğin PANHA 209-1 adlı İran helikopteri, aslında AH-1J Cobra'nın revize edilmiş hali.
İran'ın elinde ayrıca Rus üretimi Mi-28, Mi 8/17, Mil Mi-171, Mil Mi-24 Hind gibi helikopterler var.
İran'da dini lider Ali Hamaney seyahatlerinde nadiren helikopter tercih ediyor.
Birden fazla ülkedeki vekil güçleriyle son yıllarda Orta Doğu'daki nüfuzunu artıran İran'da, dört yıl sonra yine büyük cenaze törenleri gerçekleşti.
ABD'nin Kudüs Gücü komutanı general Kasım Süleymani'yi Irak'ın başkenti Bağdat'taki havalimanı çıkışında füzeyle vurması, İran için büyük bir darbeydi. Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nü yıllarca yöneten Kasım Süleymani, Orta Doğu'nun en korkulan ismi olarak niteleniyordu.
Bir Amerikan drone'undan ateşlenen füzenin öldürdüğü general Süleymani, memleketi Kirman'da toprağa verildi. Cenaze töreninde dev bir kalabalık vardı, çıkan izdihamda en az 50 kişi hayatını kaybetti.
Süleymani'nin cenazesi defnedilmeden önce Irak ve İran'da birçok şehre götürülürken, benzer görüntüler dört yıl sonraki cenaze törenlerinde de kaydedildi.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ı taşıyan helikopter, 19 Mayıs Pazar günü Azerbaycan sınırındaki baraj açılışının ardından öğle saatlerinde havalandı. İki helikopterin daha bulunduğu konvoyun rotası, İran'ın kuzeyindeki Tebriz şehriydi. Sıradağlar aşılırken Reisi'nin helikopteri kayboldu, Tahran yönetimi 'sert iniş' açıklaması yapsa da aracın düştüğü kısa sürede anlaşıldı.
Helikopter enkazını Türkiye'den gönderilen AKINCI insansız hava aracı tespit etti, İranlı yetkililer 20 Mayıs Pazartesi sabaha karşı kaza bölgesine ulaştı.
Helikopterdeki sekiz kişinin tamamının öldüğü duyurulurken, İran'ın dini lideri Ali Hamaney beş gün ulusal yas ilan etti.
Tebriz'de Salı günü başlayan cenaze törenleri tıpkı Kasım Süleymani'de olduğu gibi birçok şehirde tekrarlandı, Cumhurbaşkanı Reisi memleketi Meşhed'de toprağa verildi.
Dışişleri Bakanı Abdullahiyan için ise, başkent Tahran'daki bakanlık binası önünde askeri bandonun da yer aldığı bir tören gerçekleşti.
Cenaze daha sonra Tahran yakınlarındaki Rey şehrine nakledildi, kalabalık bir kitle tarafından karşılandı.
Abdullahiyan'ın cenazesi Şah Abdülazim Hasani türbesine götürüldü, burada toplu halde dualar edildi. ABD ve İsrail karşıtı sloganların da atıldığı cenazede, Kasım Süleymani'nin kızı da vardı.
Süleymani'nin kızı, babasından kalan yüzüğü Abdullahiyan'la birlikte defnedilmesi için yetkililere verdi.
İran Dışişleri Bakanı, Kasım Süleymani'nin yüzüğüyle birlikte türbede toprağa verildi.
Abdullahiyan’ın defnedildiği türbede, ABD saldırısında Kasım Süleymani’yle birlikte ölen korumasının mezarı bulunuyor.
Şah Abdulazim türbesinde ayrıca İran'ın önemli siyasetçi ve sanatçıları da yatıyor.
İran Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili ilk raporunu yayımladı.