25.01.2024 - 11:45 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze'yi işgal ettiği savaşta 111'inci gün, Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, İsrail güçleri güneydeki Han Yunus kentini kuşattı. Nasır Hastanesi, İsrail kuşatması nedeniyle elektriksiz kalırken, doktorlar yaralıları cep telefonu ışığıyla tedavi ediyor. Hastanede görevli bir doktor, karanlık olan hastanede yaralı hastaya cep telefonu ışığıyla entübasyon uygulandığı anları paylaşarak, "Bugün, acil servisin yoğun bakım ünitesinde, elektriksiz, aletsiz ve anestezisiz, sadece el fenerleri ve Allah’ın yardımıyla bu hastayı hayata döndürmeye çalışıyordum" dedi.
Han Yunus'taki Nasır ve El-Amel hastaneleri İsrail güçleri tarafından tamamen kuşatılırken, hastanelerin çevreleri çok kez saldırıya uğradı.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Gazze Şeridi’nde “soykırım” yaptığı gerekçesiyle İsrail aleyhinde açtığı davada Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararını yarın açıklaması bekleniyor. UAD’nin kararı öncesi yazılı açıklama yapan Hamas, söz konusu davayı yakından takip ettiklerini belirterek, mütekabiliyet ilkesi ve uluslararası hukuk temelinde UAD’nin vereceği karara uyacaklarını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 111 gündür devam ederken, can kaybı 26 bine yaklaştı. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 25 bin 900’e, yaralıların sayısının ise 64 bin 110 yükseldiği bildirildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Katar, İsrail ve ABD’nin Gazze Şeridi’nde ateşkesi ve İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını görüşmek üzere bir araya geleceği iddia edildi. Konuya yakın kaynaklara dayandırılan haberlerde, görüşmenin bu hafta sonu bir Avrupa ülkesi gerçekleştirileceği ve görüşmede Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani, İsrail dış istihbarat servisi Mossad’dan ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’ndan (CIA) yetkililerin yer alacağı aktarıldı.
Yemen'deki Husi grubunun lideri Abdülmelik el-Husi, Gazze'nin tamamına gıda ve ilaç ulaşana kadar saldırıların devam edeceğini duyurdu. El-Husi konuyla ilgili "Mücadelemiz Filistin halkını destekliyor. Başka bir amacımız yok" dedi.
Ürdün'de 7 Ekim adında bir restoran açıldı. Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısını temsil ettiğini öne süren İsrailli vekiller ise duruma tepki gösterdi ve "Ürdün hükümetinin bunu açıkça ve net bir şekilde kınamasını bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundular.
ABD basınına konuşan askeri uzmanlar, Hamas'ın lideri Yahya Sinvar'ın yakın zamanda İsrail ile ölümüne bir mücadeleye gireceğini düşünüyor. Rehinelerle birlikte aynı tünellerde kaldığı öne sürülen Sinvar'ın olası bir çatışmada şehit olacağını bildiğini söyleyenlerde var. İsrail ordusunun eski sözcülerinden Jonathan Conricus ise Sinvar ile ilgili "Rehinelere yakın olmanın onun hayatını birden fazla kez kurtardığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Bazı uzmanlar ise Sinvar'ın tüneller yardımıyla Gazze'den Mısır'a geçmesinin olası olduğunu söylüyor.
İsrail ordusu Gazze'deki insani yardım beklerken saldırıya uğrayan ve 20 kişinin ölümüne neden olan saldırıyla ilgili açıklamada bulundu. Saldırıyı kabul etmeyen İsrail kanadı olayın araştırıldığını bildirdi.
Gazze Sağlık Bakanlığı ise "İsrail ordusu aç insanları vurdu. Onlara yönelik bir katliam gerçekleştirdi" dedi. Bakanlık yaralıların ise sadece birkaç doktorun çalıştığı Şifa Hastanesine yatırıldığını aktardı.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, ABD’nin Suriye’den birliklerini çekeceğine dair iddialara “Bu konuda resmi açıklamaları beklemek lazım" diyerek yanıt verdi.
Türkiye'nin başkenti Ankara'da Çarşamba günü gerçekleşen hassas görüşme, özellikle Rus yayın organlarının ilgisini çekti.
Rus devlet medyasının Arapça siteleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi'nin bir araya geldiğini uzun haberlerle sayfalarına taşıdı.
Russia Today'in Arapça yayını Erdoğan ve Reisi'nin imzaladıkları 10 anlaşmanın yanı sıra Gazze'deki savaşla mücadelede işbirliğini ele aldıklarını yazdı. Reisi'nin Türkiye ile Filistin'i destekleme konusunda anlaştıklarını dile getirdiğini vurgulayan Russia Today, İran Cumhurbaşkanı'nın Ankara'nın aldığı pozisyon için 'takdire değer' ifadesini kullandığını yazdı.
İbrahim Reisi'nin Birleşmiş Milletler'in fonksiyonlarını yitirdiğini belirterek Ankara'da yeni ve adil bir düzen kurulması çağrısı yaptığını kaydeden Rus yayın organı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise İran'la terörle mücadeledeki işbirliğini öne çıkardığını bildirdi.
Russia Today'in haberinde Türkiye ve İran arasında imzalanan 10 anlaşmanın maddeleri teker teker sayıldı.
Bir diğer Rus yayın organı Sputnik'in Arapça internet sitesi de, Ankara ve Tahran arasındaki anlaşmaları başlığına çekti.
İran ve Rusya yakın müttefik, Suriye'deki iç savaşta Şam rejiminin yanında yer aldılar. Tahran ayrıca, Ukrayna'yı işgale girişen Rus ordusuna binlerce kamikaze drone satışı yaptı.
Gazze Şeridi’ne havadan, karadan, denizden saldırılarını yoğunlaştıran İsrail askerleri bugün de kuzeydeki Kuveyt Meydanı’nda insani yardım almak için bekleyen Filistinlilere tanklarla ateş açtı. Saldırıda en az 20 Filistinli hayatını kaybederken, 180 kişi de yaralandı. Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail güçlerinin saldırının ardından meydana girişleri engellediğini ve kurtarma ekiplerinin olay yerine ulaşamadığını söyledi.
ABD'deki yeni bir ankete göre, Amerikalıların yüzde 35 İsrail'in Filistinlilere karşı soykırım uyguladığını düşünüyor.
Economist/YouGov tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 36'sı İsrail'in soykırım uyguladığına karşı çıktı, yüzde 29'u ise kararsız olduğunu belirtti.
Ankete göre, 18-29 yaş aralığındaki genç Amerikalıların yüzde 49'u İsrail'in Filistinlilere yaptıklarını soykırım olarak görüyor.
Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti'nin destekçileri arasında Gazze'deki savaşa bakışta keskin bir ayrım var. Ankete katılan Demokrat Partililerin yüzde 49'u İsrail'in katliamını soykırım olarak nitelerken, Cumhuriyetçi Parti seçmenininde bu oran yüzde 18'e düşüyor.
Çin Savunma Bakanı Wu Qian'dan Gazze'de Çin üretimi silahların kullanılmasına dair bir açıklama yapması istendi. Qian ise konuyla ilgili "Gazze'ye hiçbir zaman silah sağlamadık. Silah ihracatında her zaman sorumlu bir tutum benimsedik" dedi.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi, işgalci İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde bir kilometrelik tampon bölge yaratmak için Filistinlilere ait binaları yıktığını yazdı.
Kudüs İbrani Üniversitesi'nin araştırmasına yer veren gazete, uydu görüntülerinin analizleriyle sınır hattına 1 kilometre mesafedeki 2 bin 824 binanın yüzde 40'nın işgal ordusu tarafından yerle bir edildiğini aktardı.
Habere göre, Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'un İsrail sınırındaki mahallelerinde ise yıkımın boyutu yüzde 67'ye ulaştı.
İsrail söz konusu tampon bölgeyle kilometrelerce karelik Filistin toprağına el koymuş durumda. ABD'nin bu tür bir hamleye girişmemesi için İsrail'i defalarca uyardığını hatırlatan Al Jazeera, Gazze topraklarının azaltılmasının Washington ve Tel Aviv ilişkilerinde yeni bir gerginliğe yol açabileceğini yazdı. Wall Street Journal ise, haberin başlığında 'ABD ile yeni anlaşmazlık riski' ifadesine yer verdi.
41 kilometre uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridi Gazze'nin genişliği ise 6 ila 12 kilometre arasında değişiyor. İsrail'in 1 kilometre genişliğindeki tampon bölgesi, 365 kilometrekarelik Gazze Şeridi'nin yüzde 15'den fazla küçülmesine yol açacak.
Bir İsrail askeri, "Her şey dümdüz oldu. Burası çoğunlukla tarım arazisiydi, şimdi askeri bir bölge ve tamamen sahipsiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran lideri Reisi ile görüştü. İran ve Arap basını ise iki liderin temaslarının arkasındaki konuları yazdı.
Bu sabah Lübnan sınırındaki Hanita'da alarm durumuna geçen ve dokuz yerleşimde seferberlik ilan eden İsrail ordusu, Hizbullah'ın sızma girişiminin ortadan kalktığını açıkladı.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan ordu, bir şüphelinin tespit edilmesinin ardından askerlerin bölgeyi taradığını ve halihazırda sızma korkusunun olmadığını kaydetti.
Yemen'in başkenti Sana ve en büyük limanı Hudeyde'yi kontrol eden Husiler bir Amerikan savaş gemisini füzeyle vurduklarını duyurdu ancak ABD kaynakları söz konusu bilgileri yalanlıyor.
Kızıldeniz'deki gemi trafiğinin yönünü Afrika Kıtası'nın en ucundaki Ümit Burnu'na değiştiren Husiler, neredeyse iki aydır dünya gündeminin ilk sıralarında. İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen İran destekli Husiler, İsrail'e ait kargo gemisine el koyarak başladıkları eylemlerini sırasıyla genişletti. Yemenli grup Aralık ayından itibaren İsrail limanlarına uğrayacak gemilere de füzeler ateşledi.
ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyon Husi saldırılarını durdurmak için Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'na savaş gemileri konuşlandırdı. Husilerin fırlattığı füzeler ya da kamikaze drone'ları düşüren görev gücü, yine de Yemenli grubun saldırılarını durduramadı.
ABD ve İngiltere bir sonraki adım olarak Yemen'in batısını kontrol eden Husilere ait hedeflere hava saldırıları düzenlemeye başladı. Yaklaşık 10 yıllık iç savaş tecrübesi olan Husiler ise, ABD ve İngiltere'nin hamlesine bir Amerikan savaş gemisine füzeler ateşleyerek yanıt verdi.
Amerikan ve İngiliz jetlerinin dokuzuncu hava saldırısının ardından açıklama yapan Husiler, ABD savaş gemileriyle Çarşamba günü çatışmaya girdiklerini duyurdu.
İran destekli grup, Babülmendep Boğazı'ndaki çatışmada bir Amerikan savaş gemisini balistik füzeyle vurduğunu ve iki ticari geminin de rotasını değiştirmek zorunda kaldığını savunuyor.
ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ise, Husilerin ateşlediği üç gemisavar füzeden ikisini havada imha ettiğini, füzelerden birinin ise denize düştüğü bilgisini verdi. Amerikan medyasına konuşan yetkililer ise, Husilerin iddialarını yalanladı.
Husilerin hedef aldığı ticari gemiler, taşımacılık devi Maersk şirketine aitti.
Küresel deniz taşımacılığının yaklaşık yüzde 15’i Kızıldeniz üzerinden yapılıyor ve Husi saldırıları birçok nakliye devi ya da petrol şirketini Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşma kararı vermesine yol açtı.
Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotası, Asya ile Avrupa arasındaki en kısa güzergah.
Nitekim, dünyanın en büyük taşımacılık şirketlerinden Maersk, Kızıldeniz'deki tüm operasyonlarını askıya aldığını duyurdu.
Gazze Şeridi'ndeki savaş 111'inci gününe girerken İsrail bölgenin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'taki Birleşmiş Milletler'e ait sığınağı vurdu.
Birleşmiş Milletler'e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) ait sığınakta, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalmış 800 kadar Filistinli barınıyordu.
İsrail bombardımanında en az dokuz can kaybı var. UNRWA Direktörü Tom White, iki tank mermisinin isabet ettiği merkezde onlarca insanın da yaralandığı bilgisini verdi.
İsrail ordusu soruşturma başlattığını açıklarken, işgal kuvvetlerinin BM sığınağına hava ya da topçu saldırıları düzenlemediğini savundu.
Beyaz Saray UNRWA binasına yapılan saldırıyı kınadı ancak olayın faili İsrail'den söz etmedi. Times of Israel, ABD'nin Gazze'deki savaştaki saldırılara dair nadiren açıklama yaptığını hatırlatıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Adrienne Watson ise, uzun açıklamasında saldırının arkasında İsrail ordusunun olabileceğini dışlamadı.
7 Ekim Cumartesi sabahı başlayan ve Orta Doğu'yu ateş çemberine dönüştüren savaşta kısa süre içerisinde dört ay dolacak. İsrail'e destek veren ABD'nin Irak ve Suriye'deki askeri üsleri, bugüne kadar 150'den fazla İran yanlısı milisler tarafından hedef alındı.
Roket yağmuruna tutulan üsler aynı zamanda kamikaze silahlı insansız hava araçlarıyla da vuruldu.
Hafta içinde saldırılarda 83 Amerikan askerinin yaralandığı bilgisi sızarken, Irak'ın batısındaki El Esad hava üssüne Çarşamba günü gerçekleştirilen kamikaze drone saldırısında en az beş askerin daha yaralandığı resmi olarak duyuruldu. İran üretimi Şahid-101 kamikaze drone'un üsse çarptığı ve yangına yol açtığı bildiriliyor.
ABD ordusu, Irak ve Suriye'deki İran destekli gruplara savaş uçaklarıyla birçok kez bombardıman yaparak misillemede bulundu. Amerika'nın misillemeleri üsleri hedef alan saldırıları durdurmazken, iki ABD yayın organında arka arkaya çıkan haberler gözden kaçacak gibi değil.
CNN International, 'ABD ve Irak hükümetlerinin ülkedeki Amerikan askeri varlığının geleceğini konuşmaya başlaması bekleniyor' başlığıyla sunduğu haberde, Bağdat yönetiminden ABD'nin askerlerini çekmesi yönünde yükselen çağrıların ortasında söz konusu görüşmelerin yakın zamanda başlayacağını bildirdi. Haberini konuya hakim kaynaklara dayandıran CNN, müzakerelere ABD'li diplomatların ve askeri yetkililerin katılacağını aktardı.
Orta Doğu'yu sarsan mevcut savaş tablosunda söz konusu görüşmelerin daha da aciliyet kazandığı yorumunu yapan CNN, ABD'nin halihazırda Irak'ta 2 bin 500 askeri bulunduğunu yazdı. Amerikan ordusu üç yıl önce Irak'taki askerlerinin muharebe rolünün sona erdiğini duyurdu. Aralık 2021'den bu yana, ABD askerleri Irak'ta danışmanlık ve yardımcı rollerde görev alıyor.
Foreign Policy dergisi ise, 'ABD Suriye'den çekilmeyi ve bir felaket yaratmayı planlıyor' başlıklı haberinde Gazze'de başlayan savaşın Orta Doğu'daki gerilim ve düşmanlıkları doruk noktasına ulaştırdığı yorumunu yaptı.
Böylesine karmaşık bir dönemde Biden yönetiminin askeri önceliklerini yeniden ele almasının sürpriz olmadığını kaydeden dergi, Washington'da bugünlerde konuşulanları sayfasına taşıdı. Haberini ABD Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'ndan dört kaynağa dayandıran Foreign Policy'ye göre, Beyaz Saray Suriye'deki askeri varlığın artık gereksiz olduğunu fark etti. Suriye'deki 900 askerin ne zaman ve nasıl çekilebileceğini belirlemek için Washington'da tartışmaların sürdüğünü vurgulayan dergi, İran yanlısı milislerin saldırılarıyla Irak'taki Amerikan birliklerinin de çekilmeye zorlandığını yazdı.
Yeni senaryoda ABD'nin terör örgütü DEAŞ'a karşı operasyonlarının merkezini Irak'ın başkenti Bağdat'tan kuzeydeki Erbil'e kaydırabileceğini aktaran Foreign Policy, bu adımın bazı sonuçları olacağını yazdı. Dergiye göre, Barzani'lerin bölgesel hükümetiyle terör örgütü PKK'nın Suriye'nin kuzeyindeki kolu YPG arasındaki gerilimler keskinleşecek. Yanı sıra, bu Türkiye'nin müdahalesini de tetikleyecek. Türkiye'nin müdahalesinin 'olumsuz' olacağını ileri süren dergi, İran yanlısı milislerin Suriye'deki ABD üslerine saldırılarını daha da artıracağı tahminini yaptı.
Ekim ayından beri yaşananlarla birlikte ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde ve doğusundaki konuşlanmasını yıpranmış pamuk ipliğine benzeten Foreign Policy, Biden yönetiminin Afganistan'daki feci sonuçlara rağmen Suriye'den ayrılmayı değerlendirdiğini yazdı.
ABD ordusunun Suriye'den nasıl çekilirse çekilsin kaosun tetikleneceğini savunan dergi, DEAŞ terörünün yol açtığı tehditlerin aniden yükseleceğini kaydetti. Washington'daki bazı isimlerin DEAŞ'a karşı YPG terör örgütüyle Suriye hükümeti arasında işbirliği önerdiğini kaydeden Amerikan yayın organı, bunun imkansız olduğu yorumunu yaptı. Beşar Esad rejimiyle YPG terör örgütünün doğal müttefik olmadığını dile getiren Foreign Policy, "Rejim, YPG'nin varlığını devam ettirmesine asla izin vermeyecek. Ve Türkiye geride kalanları öldürmek için mümkün olan her şeyi yapacak" dedi.
ABD'nin Suriye'den ayrılması halinde bir daha bölgeye dönemeyeceğini savunan derginin haberinde, Amerikan ordusunun YPG'li teröristlerle yaptığı işbirliği ve binlerce TIR'lık silah desteğinden hiç söz edilmedi.