12.01.2024 - 11:20 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Üç aydır devam eden İsrail-Hamas arasındaki savaşa süper güçler de dahil oldu. Bölgeden gelen bütün gelişmeleri canlı olarak aktarıyoruz.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Yemen’deki Husilere yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, “İran’la çatışma arayışında değiliz. Olayları tırmandırmak istemiyoruz” dedi.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby yaptığı açıklamada, Husilerin Kızıldeniz’deki gemileri hedef almasını durdurmak için saldırıların düzenlendiğini belirterek, “İran’la çatışma arayışında değiliz. Olayları tırmandırmak istemiyoruz. Son birkaç günde yaşanan olayların büyümesi için de bir neden yok” dedi.
Düzenlenen saldırıların Husiler üzerindeki etkisinin araştırıldığını söyleyen Kirby, “Saldırının tüm hedefler üzerindeki etkilerini hala araştırıyoruz. Önümüzdeki saatlerde meydana gelen hasarın ayrıntıları hakkında daha net bilgilere sahip olacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Gazze Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin Deir el-Balah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi'nde elektrik kesintisi yaşandığı ve jeneratörlerin devre dışı kaldığı belirtildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, saldırılarda yaralananların tedavileri ise faaliyetlerini sürdüren az sayıdaki hastanelerde devam ediyor. İsrail’in bölgeye yakıt girişine izin vermemesi ise hastanelerin faaliyetlerini zora sokuyor. Gazze Medya Ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin Deir el-Balah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi'nde elektrik kesintisi yaşandığı ve jeneratörlerin devre dışı kaldığı belirtildi. Açıklamada, “Yoğun bakım ve hemşirelik bölümlerindeki hastaların ölümünden korkuyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Filistin Kızılayı: “İsrail’in iletişim hizmetlerini kesmesi nedeniyle ekiplerimizle iletişim tamamen kesilmiştir"
Filistin Kızılayı (PRCS) tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nde iletişim ve internet kesintisi yaşandığı duyuruldu. Açıklamada, “Son 3 saattir, İsrail işgalinin iletişim ve internet hizmetlerini kesmesi nedeniyle bölgede faaliyet gösteren ekiplerimizle iletişim tamamen kesilmiştir. Bu aksaklık, PRCS’nin yaralı ve hastalara en kısa sürede ulaşmasını zorlaştırmaktadır” ifadeleri yer aldı.
Birleşik Krallık: “Gazze Şeridi’ndeki her 10 Filistinliden 9’u bir öğünden az yemek yiyor olabilir”
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi’nin kuzeyinde her 10 Filistinliden 9’u günde bir öğünden daha az yemek yiyor olabilir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada ayrıca, bölgeye daha fazla yardımın karadan hızlı ve etkili bir şekilde ulaştırılması çağrısı yapıldı.
BM kuruluşları ise Gazze Şeridi'ndeki insani krizin ancak ateşkes sağlandıktan sonra tam anlamıyla çözülebileceğini belirtiyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Kızıldeniz'de ticari gemileri hedef alan Yemen'deki Husiler de dün havadan ve denizden ABD ile İngiltere’nin saldırısına uğramıştı. Husi mensubu 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıların ardından Yemen’in başkenti Sana’da binlerce kişi protesto gösterisi düzenledi. Filistin ve Yemen bayrakları taşıyan göstericiler, “İsrail’e ölüm, ABD’ye ölüm” sloganları attı.
Gösteride konuşma yapan Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali El-Husi, "Biz ne ABD kıyılarına saldırdık, ne ABD adalarına geçtik, ne de ABD’ye saldırdık. Ülkemize yönelik saldırılar terörizmdir. ABD şeytandır” dedi.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle açılan davada Güney Afrika’nın İsrail'e yönelik talep ettiği ihtiyati tedbir kararlarına ilişkin müzakerelerin başladığı duyuruldu.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Gazze Şeridi’nde “soykırım” yaptığı gerekçesiyle Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail aleyhinde açtığı davanın son duruşması bugün görüldü. Hollanda'nın Lahey kentinde gerçekleştirilen duruşmanın ardından UAD tarafından açıklama geldi. Açıklamada, soykırım davasında Güney Afrika’nın İsrail'e yönelik talep ettiği ihtiyati tedbir kararlarına ilişkin müzakerelerin başladığı aktarılırken, mahkemenin kararını tarihi daha sonra duyurulacak olan halka açık bir oturumda açıklayacağı belirtildi.
BM Genel Sekreteri, Kızıldeniz'de gemilerini koruyan ülkelere uluslararası hukuka uyma çağrısında bulunarak, tüm taraflardan durumu kötüleştirebilecek adımlardan kaçınmasını istedi
İsrail ordusunun bugün Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deir el-Balah’ta bulunan ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı eve düzenlediği saldırıda can kaybı artıyor. Fayyad ailesine ait olduğu öğrenilen eve düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 11’e yükseldi.
ABD ve İngiltere'nin Yemen'de Husileri hedef alan hava saldırılarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırının bölgedeki savaş çemberini genişleteceği uyarısında bulunularak, "Yemen'e ve egemenliğine yönelik yapılan saldırıyı kınıyoruz" denildi.
Savaşın büyümesinin soruna çözüm olmadığı kaydedilen açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin sorumluluklarını yerine getirmesi ve Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı yürütülen acımasız savaşı durdurmaya yönelik bir karar almasıyla çözüm sağlanabileceği belirtildi.
Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'ne yönelik haksız savaşının başlamasından bu yana Irak’ın İsrail’e destek verilmesinin sonuçları konusunda çok kez uyarıda bulunduğu hatırlatıldı. Bakanlık açıklamasında, “Büyük ülkeleri sorumluluklarını yerine getirmedikleri takdirde durumun kontrolden çıkarak Gazze ve Filistin sınırlarıyla kısıtlı kalmayacağı ve bütün bölgeye yayılacağı konusunda uyarmıştık” ifadeleri kullanıldı.
Gazze'deki silahlı gruplardan biri olan Kudüs Tugayları'nın paylaştığı görüntüler, Gazze'deki İsrail güçlerinin hedef alındığı kareleri ortaya koydu. Grup tarafından paylaşılan videoda, Gazze'nin güneyi ve doğusundaki İsrail askerlerinin hedef alındığı anlar görüldü.
Yemen merkezli Husilerin askeri sözcüsü Yahya Sarea, ABD ve İngiltere'nin gece boyunca gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin bir açıklama yaptı.
Sözcü konuşmasında, gerçekleştirilen saldırıların 'cezasız kalmayacağını' söyleyerek misilleme uyarısı yaptı.
Güney Afrika'nın İsrail'e yönelttiği soykırım suçlamasında kanıt olarak sunduğu maddeler şöyle:
-Filistinlilerin toplu katliamları
-Bedensel ve zihinsel zarar
-Zorla yerinden edilme ve gıda ablukası
-Sağlık sisteminin tahrip edilmesi
-Filistinli doğumların engellenmesi
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in saldırıları nedeniyle son 24 saatte 151 kişinin hayatını kaybettiği, 248 kişinin de yaralandığı bildirildi. Çok sayıda yaralının hala enkaz altında ve yollarda olduğu, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin yaralılara ulaşamadığı aktarıldı. Son verilerle birlikte İsrail'in saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde hayatını kaybedenlerin sayısının 23 bin 708'e, yaralananların sayısının ise 60 bin 5'e yükseldiği ifade edildi.
İsrail ekibi sözlü savunmasını tamamladı ve davanın ikinci duruşması bugün kapandı. Bir yetkili sonuçların önümüzdeki günlerde açıklanacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ve İngilizlerin Yemen'i vurmasıyla ilgili şöyle dedi:
"Orantılı bir eylem söz konusu değil. Bu yapılanların hepsi de orantısız bir güç kullanımıdır. Bu orantısız güç kullanımını şu anda Amerika aynı şekilde İsrail Filistin'de de yapmakta. İran, tüm bunların karşısında kendini nasıl korur ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika'yla beraber bu süreç içerisinde hep adımını atmıştır, atmaya devam ediyor.
Şu anda Kızıldeniz'i malum bunlar bir kan gölüne çevirme hevesindeler. Yemen, Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun onlara karşı gereken cevabı verdiğini vereceğini söylüyor. Bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika'ya karşı gerek İngiltere'ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini farklı kanallardan alıyoruz"
İsrail Adalet Bakanlığında bir yetkili, Gazze'deki 23 binden fazla insanın ölümünden Hamas'ı sorumlu tuttu. Şehirde gerçekleşen savaşlarda sivil ölümlerini 'normal' olarak gören yetkili, bu yaşananların soykırım olmadığını öne sürdü.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, ülkesi hakkında açılan davayı eleştirerek, “Dünya tersine döndü. Soykırıma karşı mücadele eden İsrail soykırımla suçlanıyor” dedi.
Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından 29 Aralık’ta açılan davanın ilk duruşması dün Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda başladı. Duruşmanın ilk gününde, İsrail’i, Gazze’deki Filistin halkına soykırım yapmakla suçlayan Güney Afrika, bu konudaki iddialarını sözlü olarak mahkemeye sundu. Güney Afrika öncelikli olarak, İsrail'in Gazze’deki tüm askeri operasyonlarını derhal durdurması için, uluslararası mahkemenin ihtiyati tedbir kararı almasını talep etti.
İsrail Başbakanı Netanyahu bugün ise ülkesi hakkındaki iddiaları reddetti, İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunma hakkını elinde tutacağını söyledi.
İsrail’in bugün yapacağı savunmanın ardından Uluslararası Adalet Divanı, Tel Aviv yönetiminin Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurmasına dair taleple ilgili karar verecek.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Gazze’deki tüm askerleri faaliyetlerinin durdurulması için ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini istiyor. Eğer Güney Afrika, Gazze’de soykırım yapıldığına ilişkin yeterince kanıt sunmazsa, İsrail bir daha soykırımla suçlanamayacak.
Belçika’da iktidar ortağı Yeşil Sol ve Hristiyan Demokratlar, hükümetten, Gazze'deki durumla ilgili uluslararası bir soruşturma talep etmesini istedi.
Yeşil Sol Partili Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, "Belçika Gazze'de olanları izlemeye devam edemez. Yaşananlar giderek soykırıma benzemeye başladı. Bu yüzden Güney Afrika gibi ülkemizin de Uluslararası Adalet Divanı'na gitmesini istiyorum" görüşünü dile getirdi. Hristiyan Demokrat Parti de, De Sutter’in bu önerisine destek verdi.
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre; bir hükümet kaynağı İtalya'nın, ABD-İngiltere'nin Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik gece boyunca düzenlediği saldırılara katılmayı reddettiğini söyledi.
Konunun hassasiyeti sebebiyle ismini vermek istemeyen kaynak, Roma'nın Kızıldeniz'de 'sakinleştirici' bir politika izlemeyi tercih ettiğini kaydetti.
Yanı sıra hükümetin herhangi bir askeri harekata katılmak için parlamentonun desteğine ihtiyaç duyacağını ve bunun hızlı bir onayı imkansız hale getireceğini de ekledi.
Yemen merkezli Husiler, ABD-İngiltere askeri harekâtında kendi üyelerinden beşinin öldürüldüğünü, altısının ise yaralandığını duyurdu.
Askeri sözcü Yahya Saree, toplamda 73 ABD-İngiltere saldırısının gerçekleştiğini söyledi.
Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davası dün başladı. An itibariyle Lahey'deki mahkemeye savunmasını veren Tel Aviv yönetimi Güney Afrika'nın iddialarının son derece 'çarpıtılmış' olduğunu öne sürdü.
Elektrikli otomobil devi Tesla, Almanya’nın başkenti Berlin’in güneyindeki Grünheide’de yer alan fabrikasında 29 Ocak-11 Şubat tarihleri arasında üretimin büyük bir bölümünü askıya alacağını duyurdu.
Tesla’dan yapılan açıklamada, Kızıldeniz'deki çatışmalar nedeniyle Avrupa ile Asya arasındaki ulaşım yollarında yaşanan değişimlerin Gruenheide'deki üretimi etkilediği belirtilerek, nakliye sürelerinin uzamasının tedarik zincirinde büyük bir boşluk oluşturduğu ifade edildi. Şirket, kısmi olarak durdurulan üretim faaliyetinin 12 Şubat’ta tam kapasite ile yeniden başlayacağını kaydetti.
Yemen'de, ABD ve İngiltere'nin son olarak hava saldırılarıyla hedef aldığı Husiler, Kızıldeniz'de İsrail'e giden veye İsrail'le bağlantılı olan gemilere yönelik saldırılarını sürdüreceklerini açıkladı.
Husilerin sözcüsü Muhammed Abdusselam, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, "Kızıldeniz ve Umman Denizi'nde uluslararası seyrüsefere yönelik herhangi bir tehdit bulunmuyor. Bu nedenle Yemen'e yönelik bu saldırının kesinlikle hiçbir haklı gerekçesi yok" dedi ve ekledi:
"İsrail gemileri veya işgal altındaki Filistin limanlarına giden gemiler hedef alınıyordu. Bu durum sürecek."
Rusya, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova bu saldırıyla birlikte bölgedeki gerilimin daha da tırmanacağını söyledi.
Çin, ABD ve İngiltere'nin Husilere yönelik saldırılarını nedeniyle endişe duyduklarını açıkladı. Pekin yönetimi hem Husileri hem de batılı ülkelere barış çağrısında bulundu. Dışişleri bakanlığı sözcüsü Mao Ning "İstikrarın korunmasını umuyoruz" dedi.
Envanterinde Yemen'in başkenti Sana'nın bin 600 km uzağındaki İsrail'i vurabilecek balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçları bulunan ve bazı kaynaklara göre, emrinde ağır silahlarla donatılmış 100 binin üzerinde savaşçısı bulunan Husilere dün gece ABD ve İngiliz ordusu saldırdı. Saldırı hem karadan hem de havadan gerçeklirken füzelerin birçoğu denizaltılardan atıldı.
Washington yönetimi, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Husilerin füze ve insansız hava aracı saldırılarının planlanmasına ve gerçekleştirilmesine yardımcı olduğuna inanıyor. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin 18 Aralık'ta yaptığı açıklamada "İran'ın ticari gemilere yönelik Husi saldırılarına verdiği destek sona ermeli" ifadesini kullandı.
Gece saatlerinde gerçekleşen saldırı sonrası New York Times gazetesi, ABD'nin Husilere yönelik planlarını yazdı. ABD'nin artık Husilerin saldırıların tamamen bitirmek istediğini kaydeden gazete, ABD ve İngiltere'nin 2011'de Libya'da yaptığı gibi rejim değişikliği peşinde olmadığını bildirdi.
İki ülkenin amacının 2018 yılında Suriye'de hedef gözetmeksiniz yapılan hava saldırıları gibi bir modeli benimsediğini öne süren New York Times bu modele İran'ın müdahale edeceğini bildirdi.
Gazeteye göre Husilere askeri eğitim, silah ve maddi yardımda bulunan İran'ın bu saldırıların devam etmesi durumunda sahaya ineceği ve iki ülkeye de resmi olarak savaş açma ihtimali bulunuyor.
Filistin haber ajansı Wafa, İsrail'in sabah saatlerinde Han Yunus'a saldırı düzenlediğini ve en az 30 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Wafa ayrıca İsrail askerlerinin hala topçu atışlarına devam ettiğini kaydetti.
Lübnan'da faaliyet gösteren Hizbullah, ABD ve İngilizlerin Husilere yönelik yaptığı saldırıyı kınadı ve "Bu saldırılar, ABD'nin siyonistlerle ortak olduğunu bir kez daha doğruladı" ifadelerini kullandı.
ABD Hava Kuvvetleri'nden Korgeneral Alex Grynkewich saldırının detaylarını açıkladı. 16 noktada 60 farklı hedefin vurulduğunu kaydeden Grynkewich, 100'ün üzerinde hassas füzenin ateşlendiğini bildirdi.
Savaş karşıtı protestocular, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarını protesto etmek için New York'ta toplandı. Protestocular, "Ortadoğu'dan Elinizi Çekin", "Yemen'den Çekin" ve "Gazze'den Çekilin" sloganları attı.
İsmini vermek istemeyen bir ABD'li yetkili, Husilerin yaptığı bütün saldırıların arkasında İran'ın olduğunu öne sürdü ve "İran her aşamaya dahil, bundan eminiz" dedi. Başkan Joe Biden ise yaptığı açıklamada İran'dan hiç bahsetmedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise saldırıda Husilere ait insansız hava araçlarını, balistik ve seyir füzeleri ile radar ve gözetleme kapasitelerini hedef aldıklarını dünyaya duyurdu.
Austin, ayrıca Kızıldeniz'deki deniz ticaretinin sorunsuz devam etmesinin Washington'un önceliği olduğunu söyledi.
Gelişmeleri "büyük bir endişeyle takip ettiklerini" belirten Riyad, Kızıldeniz'de güvenlik ve istikrarın korunmasının önemine vurgu yaptı.
Suudi Arabistan, Yemen'de 2014'te başlayan iç savaşta, İran destekli Husilere karşı merkezi hükümeti korumak üzere koalisyon güçleri oluşturmuştu.
Husi yetkili Abdülkadir el-Murteda X üzerinden yaptığı açıklamada Yemen topraklarındaki saldırıları doğruladı; "Yemen'e yönelik Amerikan-Siyanist-İngiliz saldırıları başladı, başkent Sana, Hudeyde, Saada ve Dhamar vuruldu" dedi.
Abdülkadir el-Murteda bir diğer paylaşımında da "Allah'a yemin ediyoruz ki Gazzeli kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Gazze halkına yönelik saldırılar durmadıkça ve Gazze'deki abluka kalkmadıkça, hiçbir İsrail gemisi ya da İsraille bağlantılı geminin geçişine izin vermeyeceğiz" dedi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Husilere yönelik saldırıları destekleyen bir açıklamada bulundu. Rutte, iki ülkenin kendilerini savunma hakkını kullandığını öne sürdü.
Amerikalı yetkililer, bölgedeki ABD ve İngiliz kuvvetlerin, Yemen'deki Husi hedefleri vurduğunu açıkladı. İngiliz medyasına konuşan Amerikalı bir yetkili, saldırıların uçak, gemi ve denizaltılarla gerçekleştirildiğini belirtti.
Saldırılara Avustralya, Kanada, Bahreyn ve Hollanda'nın da "operasyonel olmayan destek" verdiği açıklandı.
İngiltere'nin Yemen'deki saldırılarının, Kıbrıs'ın güneyindeki İngiliz askeri üs bölgesi olan Ağrotur'dan kalktığı bilgisi verildi. Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne (RAF) ait Typhoon tipi dört uçak, iki Husi hedefini Paveway bombalarıyla vurdu.
İngiliz medyasına konuşan kaynaklar, saldırılarda Husilere karşı ABD ve İngilizlerin Tomahawk füzelerini ateşlediğini bildirdi.
Yemen'de Husi hedeflerinin vurulmasıyla ilgili bilgi veren ABD'li üst düzey yetkili, Husilerin henüz bir misillemede bulunmadığını aktardı.
İsmi açıklanmayan yetkili telefon üzerinden gazetecilere yaptığı toplu bilgilendirmede "Şu ana kadar ABD ya da diğer koalisyon ortaklarına yönelik doğrudan bir misilleme görmedik.
Tabii ki kendimizi savunmak için hazırlıklıyız, ancak şu ana kadar Husilerden bir yanıt vermedi" dedi.
Konuyla ilgili açıklamasında, ABD Başkanı Joe Biden "Bugün, talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın da desteğiyle Yemen'de Husi isyancıları tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi." ifadesini kullandı.