Gazze'deki savaşta son dakika... İsrail'de şok sonuç duyuruldu! 'Yüzde 55 dört ayda pes etti'

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze Şeridi'nde acil ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısını veto etmesine tepki göstererek, “Yüzyılın diplomasi felaketi olarak adlandırılmalıdır” dedi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 138 gündür devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze Şeridi’ndeki son gelişmelerle ilgili açıklama yaptı. Ghebreyesus, Gazze'deki sağlık ve insani durumun insanlık dışı olduğunu ve kötüleşmeye devam ettiğini belirterek, “Geçtiğimiz üç gün boyunca DSÖ ve ortakları Gazze’nin güneyindeki Nasser Tıp Kompleksi'ne çok sayıda acil durum misyonu gerçekleştirdi. Yaklaşık 111 hasta ve yaralı ile en az 15 doktor ve hemşire hastanede bulunuyor. Yoğun bakım ünitesi artık çalışmadığı için DSÖ, birçoğu yürüyemeyen hastaların taşınmasına yardımcı oldu” dedi.
Daha geniş bir açıdan bakıldığında Gazze’nin bir ölüm bölgesi haline geldiğini vurgulayan Ghebreyesus, “Bölgenin büyük bir kısmı yıkıldı, 29 binden fazla insan öldü, çok daha fazlasının kayıp olduğu tahmin ediliyor ve çok daha fazlası da yaralı. Savaş başladığından bu yana şiddetli yetersiz beslenme oranı dramatik bir şekilde artarak bazı bölgelerde yüzde 1'in altından yüzde 15'in üzerine çıktı ve daha fazla hayatı riske attı. Bu rakam savaş devam ettikçe ve tedarik kesintiye uğradıkça artacaktır” dedi.
Dünya Gıda Programı'nın Gazze'nin kuzeyine yardım sokamamasını kaygıyla izlediklerini belirten Ghebreyesus, “Nasıl bir dünyada yaşıyoruz; insanlar yiyecek ve su bulamıyor ya da yürüyemeyen insanlar bakım alamıyor? Nasıl bir dünyada yaşıyoruz; sağlık çalışanları işlerini yaparken bombalanma riski altında? Nasıl bir dünyada yaşıyoruz ki, hastaları kurtarmaya yardımcı olacak daha fazla güç veya ilaç olmadığı için hastaneler kapanmak zorunda kalıyor ve askeri güç tarafından hedef alınıyor?" dedi.

İran, ABD'nin dün Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze Şeridi'nde acil insani ateşkes talep eden karar tasarısını veto etmesine tepki gösterdi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani yaptığı yazılı açıklamada, “ABD, bir kez daha Gazze’de devam eden insani krize çözüm olmadığını aksine sorunun devam etmesi ve bölgeye yayılmasına neden olduğunu kanıtlamıştır. ABD’nin Filistin konusunda ısrarla veto hakkını kullanması bölgesel ve uluslararası güvenliğe sorun oluşturduğu gibi kuruluş amacı uluslararası güvenliği ve barışı korumak olan BM'ye ve Güvenlik Konseyi’ne de zarar vermektedir. ABD’nin tutumu ülkelerin ve milletlerin nezdinde BM’nin dünya barışı ve güveliğini korumaya yönelik misyonuna duyulan güveni zayıflatmaktadır” dedi.

Uluslararası Adalet Divanı duruşmasında Fransa, İsrailli yetkililerin Gazze'de yasa dışı yerleşimler kurulması ve Filistinli nüfusun gönderilmesine yönelik açıklamalarını kınadı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Richard Visek, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD), "İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü" duruşmasında gerçekleştirdiği konuşmasında, "İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’den çekilmesine yönelik çağrı İsrail’in gerçek güvenlik ihtiyaçlarının dikkate alınmasını gerektiriyor" dedi.

İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin merkezinde yer alan Gazze şehrindeki iki mahalleye acil tahliye emri verdi. İşgal birlikleri, Zeytin ve Türkmen mahallesinde yaşayan Filistinlilerden Gazze'nin güneyindeki El Mevasi kasabasına gitmelerini istedi.

Al Jazeera, İsrail saldırısından kaçarak yollara düşecek Filistinlileri 30 kilometreden uzun tehlikeli bir yolculuğun beklediğini bildiriyor. Zira, Gazze'nin en güneyinde yer alan Mevasi kasabasına giden yollar geçtiğimiz aylarda bombalandı.

İsrail ordusu, tahliye ile evlerini terk eden Filistinlileri geride kalan 138 günde birçok kez yollarda bombardımana tuttu.

İsrail ordusu Hizbullah'a ait Alma ash-Shab ve Dhayra bölgelerini topçu ateşine tuttu. İsrail ayrıca bir Hizbullah ajanını girdiği binaya hava saldırısı da düzenledi.

Gazze'de acilen insani ateşkes isteyen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tasarısını veto eden ABD'ye, Çin sert tepki gösterdi.

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, Pekin'in 'büyük bir hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlik duyduğunu' belirtip "Gazze'deki durumu daha da tehlikeli bir hâle iten ABD vetosu, yanlış bir mesaj veriyor" dedi.

Ateşkese karşı çıkılmasının 'kıyımın devam etmesine yeşil ışık yakılmasından hiçbir farkı olmadığını' belirten Çinli temsilci, ateşkes çağrısını BM Güvenlik Konseyi'nin kaçınamayacağı bir ahlaki yükümlülük olarak tanımladı.

Çatışmaların yayılmasının Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırdığını ve daha büyük bir savaş çıkma riskini artırdığını ifade eden Zhang, "Dünya ancak Gazze'deki savaşın alevlerini söndürerek tüm bölgeyi cehennem ateşinin sarmasına engel olabilir" diye konuştu.

Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden biri olan ABD, önceki oylamalardaki tutumunu devam ettirip Cezayir tarafından sunulan acil insani ateşkes tasarısını veto eti.

Washington, söz konusu tasarının Gazze'de çatışmalara ara verilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması için ABD, Mısır, İsrail ve Katar arasında yürütülen 'hassas müzakereleri' tehlikeye atabileceğini ileri sürüyor.

ABD, Gazze'de koşulsuz bir acil ateşkes yerine, rehinelerin Hamas tarafından serbest bırakılmasına bağlı bir geçici ateşkes ilan edilmesi için bir tasarının kabul edilmesi için baskı yapıyor.

İsrail'de yapılan yeni bir anket, ülkedeki Yahudiler ve Arapların çoğunun Gazze'de Hamas'a karşı bir kesin zaferi mümkün görmediğini ortaya koydu.

İsrail Demokrasi Enstitütüsü'nün anketine katılan Yahudilerin yüzde 51, Arapların ise yüzde 77,5'i devam eden savaşın kazanılacağına inanmıyor.

Ankette savaşta mutlak zaferin epey düşük ya da çok düşük olarak görenlerin toplam oranı yüzde 55 oldu. Savaşı İsrail'in kazanacağını düşünenler yüzde 39'da kalırken, yüzde 6'lık kesim yanıt vermedi.

Siyasi yelpazenin solunda olduğunu söyleyenlerin yüzde 84'ü Gazze'deki savaşta kesin zaferi çok düşük ihtimal görüyor. Bu oran merkez partilere destek verenlerde yüzde 63, aşırı sağcılara oy verenlerde ise yüzde 55 çıktı.

Özellikle İsrail tarihinin en sağcı hükümetinde yer alan aşırı sağcı parti destekçilerinin mutlak zaferden ümidini kesmesi, dikkat çekici. Zira, koalisyon hükümetinde Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich gibi bakanlarla temsil edilen aşırı sağ Filistinlilerin Sina Çölü'ne sürülmesi ve Gazze Şeridi'ne İsraillilerin yerleşmesi gibi radikal çıkışlar yapıyor.

İsrail medyası, söz konusu anketin Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Şubat ayı başında yaptığı İsrail'in mutlak zafere çok yakın olduğunu söylemesinin ardından gerçekleştiğini yazdı.

Ankette göze çarpan bir diğer sonuç Yahudilerin yüzde 63'ünün bir Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkması, İsrailli Arapların yüzde 73'ünün Filistin devletinin kurulmasına destek vermesi oldu.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 138 gündür devam ederken, can kaybı giderek artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in son 24 saatte gerçekleştirdiği 11 saldırıda 118 kişinin hayatını kaybettiği, 163 kişinin de yaralandığı bildirildi. İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 29 bin 313'e, yaralı sayısının ise 69 bin 333'e yükseldiği aktarıldı.

Londra'daki Yüksek Adalet Divanı, bir grup avukatın ve çeşitli hukukçuların İngiltere'nin İsrail'e silah ihracatının askıya alınması çağrısında bulunduğu dilekçeyi reddetti. Söz konusu hukukçular itirazı Ocak ayında yapmış ve silahların Gazze'deki insani krizi tetiklediğini belirtmişti.

Gazze'yi yakıp yıkan İsrail ordusu, 2023'ün son günlerinden itibaren Lübnan'ın yanı sıra Suriye'nin başkenti Şam'a yöneldi. İsrail savaş uçaklarından fırlatılan bir füze, İran'ın Suriye'deki operasyonlarının başındaki general Rıza Musevi'yi Şam'daki evinde öldürdü. Devrim Muhafızları'nın yurt dışı birimi Kudüs Gücü'nün deneyimli komutanı Rıza Musevi, 30 yıldır Suriye'de görev yapıyordu ve Kasım Süleymani'nin arkadaşıydı.

25 Aralık tarihinde gerçekleşen suikastı Kudüs Gücü'nün istihbarat komutanlarının toplantığı yaptığı binanın vurulması izledi. İsrail füzelerinin hedef aldığı nokta, Rıza Musevi'nin evinin de yer aldığı Şam'ın dışındaki Seyyide Zeynep mahallesindeydi.

Başkent Şam ve diğer Suriye şehirlerini hedef alan hava saldırıları kesilmedi. Bugün sabah saatlerinde Şam'ın dışındaki Kefer Susa'da arka arkaya patlama sesleri duyuldu.

İran ve Şam rejiminin birçok askeri unsurunun yer aldığı Kefer Susa'da bir apartman katının füzeyle vurulduğu görüldü. Apartmanın içinden alevler yükselirken, patlayan pencereler ve yıkılan balkonlar vardı.

Suriye resmi medyası, saldırıyı İsrail'in düzenlediğini belirtip en az iki kişinin öldüğünü duyurdu.

Füze saldırısında kimlerin öldüğüne dair bir bilgi henüz yok.

İsrail, Suriye'deki saldırılarına dair nadir yorum yapıyor ancak Tel Aviv yönetimi iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de yüzlerce saldırı düzenlediğini kabul ediyor.

Kızıldeniz'de ABD ve müttefikleriyle adı konulmamış bir savaş yürüten Yemenli Husiler, son 72 saatte saldırılarını artırdı.

Amerikan ordusuna ait MQ-9 Reaper insansız hava aracını füzeyle düşüren Husiler, ABD'li şirketlerin sahibi olduğu iki kargo gemisini de vurdu. Yunanistan ve Marshall Adaları bayrakları taşıyan kargo gemilerinden birinin kamikaze drone'la hedef alındığı biliniyor.

İngiliz donanmasına bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticaret Operasyonları (UKMTO), Kızıldeniz'in güneyinde Husilerin ciddi oranda artan bir kamikaze drone ve gözetleme insansız hava aracı faaliyeti yürüttüğünü bildirdi.

Refah Muhafızları Operasyonu adıyla Babülmendep Boğazı çevresine çok sayıda savaş gemisi konuşlandıran ABD ve müttefikleri, 10 kamikaze silahlı insansız aracı düşürdü. Amerikan savaş gemisi USS Laboon, Husilerin ateşlediği bir gemisavar kruz füzesini havada imha etti.

ABD'nin Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ise, Husilerin gemisavar iki balistik füzeyle vurduğu Sea Champion adlı geminin Yemen'in Aden limanına gittiğini ve insani yardım taşıdığını bildirdi. CENTCOM'a göre, Yunanistan bayraklı Sea Champion son beş yılda Yemen'e 11 kez insani yardım ulaştırdı.

İsrail işgal ordusu, geçen hafta Hamas'ın 7 Ekim saldırısını planlayan liderlerinden Yahya Sinvar ve ailesinin Gazze'nin altındaki tünellerdeki görüntüsünü yayınladı. 10 Ekim tarihli kayıtta Yahya Sinvar ayağında terliklerle tünelde yürürken görülüyordu.
Gazze Şeridi'ndeki savaş 138'inci gününe girerken, İsrail neredeyse dört aydır Hamas'ın lideri Yahya Sinvar'ı arıyor. Bir numaralı hedef olarak ilan edilen Sinvar'dan bugüne kadar hiçbir iz bulanamadı.

Suudi Arabistan gazetesi Elaph'ın yayımladığı bir haber ise, Orta Doğu gündemini değiştirdi. Elaph, Hamas lideri Yahya Sinvar ve kardeşi Muhammed'in Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'taki tünelleri kullanarak Mısır'a kaçtığını yazdı. Haberini İsrailli bir güvenlik yetkilisine dayandıran gazeteye göre, Sinvar kardeşlerin yanında rehineler de vardı.

Elaph'ın Sinvar haberi beklendiği gibi İsrail'de depreme yol açtı, yetkililer alelacele Hamas liderinin kaçtığı yönündeki bilgileri yalanladı. İsrail medyasındaki haberlerde, ordunun istihbaratına göre Sinvar'ın Han Yunus bölgesindeki tünellerde saklandığı yazıldı.
Sinvar'ın Mısır'a kaçtığı senaryoyu inceleyen Jerusalem Post gazetesi ise İsrail'in diplomatik baskıyla Hamas liderini kısa sürede Tel Aviv'e getireceğini yazdı. Daha da ileri giden gazete, ayrıca Mısır dışında Sinvar'ın Türkiye ve İran'ı da güvenlik gerekçesiyle tercih edebileceğini öne sürdü. Yonah Jeremy Bob imzalı analize göre, İsrail açısından ise en kötü senaryo bu, çünkü Ankara ve Tahran'dan Sinvar'ı İsrail'in alabilme olasılığı neredeyse sıfır.

Bir başka iddia ise Yahya Sinvar'ın İsrail ordusunun kontrol altına aldığını duyurduğu ancak son haftalarda yeniden çatışmaların başladığı Gazze'nin kuzeyine dönmüş olduğu. Jerusalem Post Sinvar'ın tekrar kuzeye gelmesini 'çılgınca' olarak yorumladı.

İran'ın vekil güçleri Suriye'de ABD'ye karşı bir hafta sonra tekrar bir saldırı başlattı. Savaşçılar dronelar ile bir kez daha Deyrizor şehrindeki gaz sahalarını hedef aldı.