07.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Can Çırnaz - Gerçekleştirdiği Tayvan ziyaretiyle tüm dünyanın bir numaralı gündem maddesi olan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, tartışmaya ve çekişmeye hiç uzak olmayan çok tecrübeli bir siyasi. 1940 doğumlu olan 5 çocuk annesi Pelosi, İtalyan asıllı bir ailenin çocuğu olarak Baltimore’da doğdu. Annesi de babası da siyasetin içinde olan Pelosi’nin belki de hangi mesleği icra edeceği daha doğduğunda belliydi. Genç yaşlardan itibaren Demokrat Parti’nin içinde olan Pelosi 1961 yılında John F.Kennedy yemin ederken de oradaydı.
San Francisco’da resmen siyasi kariyerini başlatan Pelosi, siyasi hayatı boyunca Demokrat Parti’yi California eyaletinden temsil etti. Önce Demokratların azınlık temsilcisi olan Pelosi, Demokrat partinin seçim galibiyetleri sonrası, önce 2007 ve 2011 yılları arasında, daha sonra da 2019 yılı itibariyle Temsilciler Meclisi Başkanlığı görevini yürüttü. Pelosi, bu görevi yürüten ilk kadın olarak tarihe geçti. Pelosi ilk döneminde, dönemin başkanı George W. Bush’un Irak’a daha fazla sayıda asker gönderme kararına karşı çıktı. Pelosi’nin tüm dünya tarafından tanınmasını sağlayan olay ise dönemin ABD başkanı Donald Trump ile yaşadığı polemik ve gerginlikler oldu.
Trump ile polemik
Meksika sınırına yapılacak duvar konusunda Trump’ı engelleyen Pelosi, Trump’ın ilk ve ikinci azil sürecinde de çok büyük rol oynadı. Pelosi’nin başkanı olduğu Temsilciler Meclisi 2019’da Trump’ı azil kararını aldı. Karar Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’dan döndü. Bu dönemde akıllara kazınan an ise, Pelosi’nin, aklandıktan sonra Kongre’de konuşma yapan Trump’ın arkasında konuşma notlarını yırtması oldu.
Pandemi döneminde Trump’ın tutumunu sert biçimde eleştirmeyi sürdüren Pelosi, 2020 seçimlerinde Demokratların zaferi sonrası görevini sürdürdü. Ancak 2021 Ocak ayında seçim sonucuna dair tartışmaların kontrolden çıkması ve bazı Cumhuriyetçilerin Kongre’yi basması sonrası adım atan Pelosi, seçimi kaybeden Trump’a bir azil soruşturması daha başlattı.
Özgürlükçü bir isim olarak tanınan Nancy Pelosi, Demokrat Parti’nin değerleriyle uyumlu bir profil çizdi. Kürtaj ve daha sıkı silah yasalarının savunucusu oldu. Hem ABD’de hem de dünyada insan hakları konusundaki hassasiyetiyle dikkat çeken Pelosi, çevre sorunları, iklim değişikliği gibi konulara sıklıkla değindi. Yurt dışında da önemli temaslar yürüten Pelosi, Myanmar lideri Aung San Suu Çii ile görüştü, Venezuela muhalefet lideri Juan Guaido’yu destekledi.
Uygurları savundu
Amerikan iç siyasetinde her zaman önemli bir figür olsa da, Pelosi’nin Tayvan ziyareti, muhtemelen görev süresinin en önemli anı olarak hatırlanacak. Zira Pelosi, 25 yıl sonra Tayvan’ı ziyaret eden ilk üst düzey ABD hükümet yetkilisi oldu.
Uzun yıllardır Çin’in sert bir eleştirmeni olan Pelosi, zaten Tayvan’ın haklarını savunan bir siyasi olarak tanınıyordu. Pelosi 1991’de Çin’e yaptığı ziyarette Tiananmen Meydanı’na gitmiş ve orada katledilenleri anmak için bir pankart açmıştı. Pelosi uzun yıllar boyunca Çin ve Tibet’teki aktivistlerin tutukluluğu hakkında da eylemlerde bulunmuş, konuyla ilgili Çin yönetimine mektuplar yazmıştı. Pelosi ayrıca Uygur Türklerinin de çetin bir savunucusu oldu ve Çin yönetiminin Uygurlara yönelik muamelesini sert biçimde eleştirdi. Pelosi, Tayvan’a gitmeden önce sosyal medyada paylaştığı mesajında, ziyareti ‘dünyanın otokrasi ve demokrasi arasında bir seçim ile karşı karşıya kaldığı bir dönemde’ yaptığını ifade etti. Çin’in tüm tehditlerine rağmen ziyareti gerçekleştiren Pelosi, cesareti ve hiçbir şeyden korkmaması ile Amerikan siyasetinin en ünlü isimlerinden biri oldu.
Yatırımcılar takipte
Nancy Pelosi, siyasi kariyeri kadar yatırımları ile de dikkat çeken bir isim. Nancy Pelosi ve eşinin satın aldığı ve sattığı hisseler yatırımcılar tarafından sıkı biçimde takip ediliyor. Pelosi’nin servetinin 120 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Pelosi’nin emlak sektöründe yatırımları ve Apple gibi firmalarda büyük hisseleri bulunuyor.