Koltuğu bıraktı oyu mutluluğa

Pelin Aykın - Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 19 Ocak’ta yaptığı basın toplantısında istifa edeceğini duyurdu. Ardern 7 Şubat’a kadar hem başbakanlığa hem de İşçi Partisi liderliğine veda edecek. Zorlayıcı geçen 6 yılın kötü etkileri dolayısıyla görevini sürdürmek için yeterli gücü kalmamasını da istifa kararına gerekçe gösterdi. 1980 doğumlu Ardern, 2017’de 37 yaşındayken seçildiğinde dünyanın en genç kadın başbakanıydı. Muhafazakâr bir ailede büyümesine rağmen gençliğinde sol görüşü benimseyen Ardern’in kilisenin eşcinsellerle ilgili tutumunun doğru olmadığını düşünmesi, insan hakları bilincinin ilk kıvılcımı oldu. Ardern siyasete de lisedeyken kız öğrencilerin pantolon giymesine izin verilmesi için kampanya başlatarak adım attı. Sonra İşçi Partisi aktivisti oldu. Üniversiteden sonra da siyasi akıl hocası olan başbakan Helen Clark’ın danışma ekibinde çalıştı. 2008’de Uluslararası Sosyalist Gençlik Birliği’nin başkanı seçilen Ardern, ertesi yıl İşçi Partisi’nin en genç milletvekili olarak parlamentoya girdi. Henüz 28 yaşındayken, gölge kabinede yükselen bir yıldızdı. 

‘Jacindamania’ fırtınası

Ardern’in 2017 seçimlerinden önce İşçi Partisi lideri olarak yaptığı ilk konuşmada, “Siyasetin en kötü işini kısa sürede kabul ettim” demesi 5 milyon nüfuslu küçük ülkesindeki siyasi sahneyi heyecanlandırdı ve anket puanları bir gecede ikiye katlandı. Ardern’in Yeni Zelanda nüfusunun yarısına ulaştığı Twitter ve Instagram’daki takipçileri de şarkıcıların hayran gruplarına verilen “mania” ekini alarak “Jacindamania” diye anılmaya başladı. Bu yükseliş, Ardern’in 2017 seçimlerinde 37 yaşında dünyanın en genç kadın başbakanı olmasını sağladı. ABD’de de çeşitli TV şovlarına katılan, “Time” ve “Vogue” dergilerine kapak olan Ardern, solcu bir başbakan olarak umut ışığı haline geldi.

Müslümanlara şefkat

Bir Avustralyalı, 2019’da Christchurch kentindeki iki camide ibadet eden 51 Müslümanı öldürdüğünde, Ardern’in başörtüsü takarak kurbanların yakınlarına sarıldığı görüntüler onu hoşgörünün ve şefkatin sembolü haline getirdi. i7 ay sonra da İşçi Partisi seçim zaferi kazandı. Ardern 2020’de 8 kadının yer aldığı kabinesiyle alkışlandı. Ancak pandemi sürecinde ülkede uygulanan katı karantina kuralları nedeniyle hedef haline geldi. Muhalefet, Kovid baskısının mirasının kanunsuzluk, eğitimde devamsızlık, enflasyon ve borç olduğunu savundu. Ardern’in silah yasağı ve küresel ısınmayla mücadele politikalarında da başarılı olamaması, popülaritesinin en düşük seviyeye inmesiyle kendisini istifa noktasına getirdi.

Kızıyla daha fazla vakit geçirecek

İstifa kararını duyururken başbakanlık için enerjisi kalmadığını söyleyen Ardern, “Politikacılar da insan. Artık görevin hakkını vermek için depoda yeterli güç kalmadı. Bu iş, liderlik edecek doğru kişi olduğunuzu ve ne zaman olmadığınızı bilme sorumluluğu” dedi. Her zaman nazik olmaya çalıştığını belirten Ardern, tek planının 4 yaşındaki kızı Neve ile daha fazla vakit geçirmek ve nişanlısı TV sunucusu Clark Gayford ile evlenmek olduğunu söyledi. 2018’de doğum yapan Ardern, Pakistan Başbakanı Benazir Butto’dan sonra görev başında anne olan ikinci başbakan oldu. Arden ayrıca BM Genel Kurulu toplantısına bebeğini getiren ilk kadın dünya lideri de olmuştu.

Ardern ve 4 yaşındaki kızı Neve.

Tehditler ‘tüketti’

Aralarında Maori siyasi partisi Te Pati Maori’nin lideri Debbie Ngarewa-Packer’ın da olduğu Yeni Zelandalı siyasetçiler, bir süredir devam eden iftira, tehdit, sözlü taciz ve kişisel saldırıların Ardern’i tükettiğini öne sürdü. Bazı milletvekilleri başbakanın bu saldırılarla “görevden atıldığını” söyleyerek Yeni Zelanda’yı siyaset kültürünü gözden geçirmeye çağırdı. Yeni Zelanda’nın seçilmiş ilk kadın lideri olan eski başbakan Helen Clark da Ardern’in “benzeri görülmemiş” saldırılarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Yeni Zelanda polisi de başbakana yönelik tehditlerin 3 yılda 3 katına çıktığını bildirdi.

Ardern’in yerini Hipkins alıyor

Yeni Zelanda’da Jacinda Ardern’den boşalacak başbakanlık koltuğuna tek aday olan Eğitim ve Polis Bakanı Chris Hipkins’in oturmasına kesin gözüyle bakılıyor. İşçi Partisi’nden Duncan Webb, Hipkins’in İşçi Partisi liderliğine aday gösterileceğini açıkladı. Bu nedenle Hipkins’in, Ardern’in yerine İşçi Partisi liderliğine seçilerek başbakan olacağı belirtiliyor. Hipkins’in parti lideri ve başbakan olabilmesi için bugün Temsilciler Meclisi’nde onaylanması da gerekiyor. Hipkins, görevi devralması durumunda gelecek ekimde yapılacak seçimlere kadar ülkesine liderlik edecek.