12.10.2023 - 21:31 | Son Güncellenme:
İHA
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve muhalefet liderlerinden eski Savunma Bakanı Benny Gantz’ın Hamas’ın saldırılarının ardından “acil durum hükümeti” konusunda anlaşmaya varmasının ardından söz konusu hükümet, İsrail parlamentosunda oylamaya sunuldu. Yapılan oylamada, 4’e karşı 66 oyla acil durum hükümetinin kurulmasına onay verildi. Oylamanın ardından muhalefetten 5 milletvekili acil durum hükümetine bakan olarak eklendi.
Başbakan Netanyahu oylama öncesi parlamentoda yaptığı konuşmada, İsrail'in Hamas’ı "ortadan kaldıracağını" belirterek, "Bu evimiz için bir mücadeledir. Hamas'ın ezilmesi ve ortadan kaldırılmasıyla sona ermesi gerekiyor” dedi.
Yahudilerin diğer milletlerden daha fazla zor zamanlar yaşadığını ifade eden Netanyahu, “Ama hiçbir zaman vazgeçmedik” dedi.
Hamas saldırılarını Yahudi halkı için Holokost'tan bu yana en korkunç gün olarak nitelendiren Netanyahu, acil durum hükümeti ile ulusal birlik konusunda hem içeriye hem dışarıya büyük bir mesaj gönderildiğini ifade etti.
“EVET, DIŞARIDAN DESTEK VERMEK DAHA KOLAY”
Gantz'ın partisi Ulusal Birlik adına konuşan Gideon Sa'ar, “Zor kararların her zaman geniş desteğe ihtiyacı vardır ve biz de bunu yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Acil durum hükümetine katılmayan muhalefet lideri Yair Lapid'i eleştiren Sa'ar, “Evet, dışarıdan destek vermek daha kolay. Ağır yükü taşımıyorsun” dedi.
"DÜNYADA BİR SİVİLE, MASUM BİR İNSANA ZARAR VERMEYİ HAKLI ÇIKARACAK HİÇBİR ŞEY YOK”
Ağırlıklı olarak Araplardan oluşan Hadash-Ta'al Partisi’nin lideri Ayman Odeh, "Dünyada bir sivile, masum bir insana zarar vermeyi haklı çıkaracak hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı. İsrail'in Gazze'ye yönelik misilleme saldırılarını da sert bir şekilde eleştiren Odeh, "Yahudi, Arap, Filistinli tüm sivilleri şiddet döngüsünden çıkarmalıyız. İntikam çözüm değil" dedi.
Diğer milletvekilleri tarafından konuşması kesilen Odeh, "Yalnızca barış güvenliği getirir, hakları getirir" dedi.
ACİL DURUM HÜKÜMETİ
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim’de sabah saatlerinde Gazze Şeridi’nden İsrail'e yönelik “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatmış, İsrail ise “Demir Kılıçlar Operasyonu”yla karşılık vermişti. Saldırıların ardından Başbakan Netanyahu ve muhalefet lideri Gantz, “acil durum hükümeti” konusunda anlaşmaya varmış, kurulacak hükümetin savaşla ilgili olmayan herhangi bir karar almayacağı açıklanmıştı.
Hamas’a karşı saldırıları yönetecek olan savaş kabinesinde ise Başbakan Netanyahu, Gantz ve Savunma Bakanı Gallant’ın yer alacağı aktarılmıştı. Muhalefet liderlerinden Yair Lapid ise acil durum hükümetine katılmamıştı.
Çatışmalarda şu ana kadar Filistin tarafında bin 417 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 200 kişi de yaralandı. İsrail tarafından ise bin 300 kişi hayatını kaybetti, 3 bin 200 kişi yaralandı.
İSRAİL-HAMAS SAVAŞINDA 338 BİN 934 FİLİSTİNLİ YERİNDEN EDİLDİ
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar nedeniyle Gazze’deki birçok yerleşim bölgesinde yıkım meydana geldi. Birleşmiş Milletler verilerine göre İsrail saldırılarında binden fazla ev yıkıldı, 12 bin 600’den fazla evde ise büyük hasar meydana geldi. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından açıklanan verilere göre çatışmaların 6. gününde yerinden edilen Filistinli sayısı son 24 saatte yüzde 30 artarak 338 bin 934 kişiye ulaştı. Açıklamada, yerinden edilen Filistinlilerin üçte ikisinden fazlasının Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) bağlı okullara yerleştirildiği belirtildi.
REHİNELER HAMAS’I BÖLDÜ
Hamas içinde rehineler dolayısıyla bölünmeler yaşandığı iddia edildi. Ortadoğu istihbarat teşkilatlarının İngiliz “The Times”a yaptığı değerlendirmelere göre; örgüt içindeki bir grup, küresel tepkiye yol açması ve İsrail’in Gazze’ye daha sert saldırılar düzenlemesi için meşruiyet sağlaya-bileceği gerekçesiyle tutsakların serbest bırakılmasını istiyor. Bazı Hamas liderleri ise rehinelerin mahkum takası için pazarlık kozu yapılması görüşünde.
ALMAN GENÇ HALA HAYATTA MI?
Hamas’ın baskın yaptığı ve 260 kişinin öldüğü Kibbutz Reim’deki müzik festivali alanından militanlarca kaçırılan Almanya vatandaşı Shani Louk’un ailesi, kızlarının hala hayatta olduğunu düşündüklerini belirterek Alman hükümetini “harekete geçmemekle” suçladı. Dövme sanatçısı Louk’un baygın bir şekilde kamyonette götürüldüğü anlara ilişkin videonun sosyal medyada paylaşılmasının ardından genç kızın öldüğü iddia edilmişti. Ancak, Louk’un annesi Ricarda, kızının kredi kartının Gazze’de kullanıldığına dair bankadan bilgi aldıklarını belirtirken, “Şu anda Shani’nin hayatta olduğuna ancak ciddi bir kafa travması geçirdiğine ve durumunun kritik olduğuna dair kanıtlarımız var. Her dakika kritik” dedi.
NATO GENEL SEKRETERİ STOLTENBERG: İSRAİL'İN KENDİNİ SAVUNMA HAKKI VAR
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırıları hakkında bilgi verdiğini aktaran Stoltenberg, “Müttefikler, Hamas'ın sivillere yönelik savunulamaz saldırılarını şiddetle kınadı ve tüm rehinelerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Düşüncelerimiz bu korkunç saldırılardan etkilenen herkesle birlikte. İsrail'in kendini savunma hakkı var. Çatışmalar ilerledikçe sivillerin korunması da hayati önem taşıyor” dedi.
RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI LAVROV: FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI GEREKİYOR
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalardan sonra BM kararlarına dayanarak Filistin devletinin kurulması gerektiğine vurgu yaparak, "Birleşmiş Milletler tarafından onaylanan ilkeler temelinde bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin BMGK'nin kararlarını uygulama sorumluluğunu herkesin ciddiye alacağını umuyoruz” dedi.
ALMANYA: 'ERDOĞAN, SİSİ VE KATAR EMİRİ GERİLİMİ AZALTABİLİR
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’nin İsrail-Hamas arasındaki savaşı bitirmede önemli rol oynama ihtimalinin olduğunu kaydetti.