05.11.2022 - 18:09 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Savaşın düğümlendiği Ukrayna'nın güney şehri Herson'da, Rus işgalciler bugün evlere girdi. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Herson sakinlerini evlerinden çıkmaya zorlayan Rus birliklerinin bir şehir savaşına hazırlandığını bildiriyor.
Apartman dairelerine yerleşen Rus askerleri, Ağustos ayı sonunda karşı taarruza geçen Ukrayna ordusuyla ele geçirebildikleri tek bölgesel başkent Herson'da yüzleşecek.
AP'ye konuşan bir Herson sakini, Rus işgalcilerin kapı kapı dolaşarak evleri taradığını, tapuları kontrol edip daire sahibi olmayanları zorla tahliye ettiğini söyledi. İşgalcilerden korktuğu için yalnızca adını Konstantin olarak veren Herson sakininin aktardığı bilgiye göre, Rus askerleri boşalttıkları dairelere kendileri yerleşiyor.
Ukraynalılar, Eylül ayında Harkov'da Rusları bozguna uğrattıktan sonra Ekim ayı başında Herson çevresinde hızla ilerledi. Herson, Vladimir Putin'in 2014'te el koyduğu Kırım'ın hemen kuzeyinde ve Kırım Yarımadası'yla arasında Dinyeper Nehri bulunuyor.
Ukraynalılar önce Herson'la Kırım'ı birbirine bağlayan köprüleri uzun menzilli HIMARS füzeleriyle havaya uçurdu. Köprülerin devre dışı bırakılmasıyla Rus işgalcilerin lojistik hatları da kopmuş oldu.
Dinyeper Nehri'nin doğusundaki yerleşimler bir bir Ukrayna'nın kontrolüne geçerken, Moskova düzmece bir referandumun ardından Herson'u 'ilhak' ettiğini duyurdu.
Rusya, Ekim ayı sonundan itibaren ise erzak ve gıdadan yoksun kalan Herson'daki sivilleri tahliye etmeye başladı. 24 Şubat'ta başlayan savaştan önce 300 bin insanın yaşadığı şehrin nüfusu zaten yarıya inmişti, Rus generaller Herson'daki durumu 'çok zor' diye tanımlayarak acı verici tabloyu itiraf etti.
Konstantin, ayrıca Herson'a nereredeyse hiçbir yiyecek sevkiyatının gerçekleşmediğini, şehirde kalanların kendi stoklarını kullandığını belirtiyor: "Halen açık olan birkaç dükkanın önünde kuyruklar var."
Bir başka hezimetle karşı karşıya olan Vladimir Putin ise, 4 Kasım Cuma günü sivillerin Herson'dan derhal tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Putin'in bu açıklaması, Rusya'nın ilhak ettiği Herson'da durumun kötüleştiğini ilk kez kabul etmesi anlamına geliyordu.
Herson'un işgal valisi Kirill Stremousov, hafta içinde Rus birliklerinin kısa süre içinde Herson'dan çekilebileceğini söyleyince fırtına koptu. Stremousov, Cuma günü sözlerini düzeltme 'ihtiyacı' hissetti ve söz konusu açıklamayı yalnızca sivillerin tahliyesini teşvik etmek için yaptığını savundu.
Ruslar, işgalin ilk haftasında ele geçirdikleri Herson'dan şimdiye kadar on binlerce sivili Kırım ya da Rusya ana karasına tahliye etti.
Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ise, Moskova'nın Ukrayna'yı bir şehir savaşına sürüklemek amacıyla bilinçli bir şekilde 'çekilme' numarası yaptığını belirtiyor. Ukraynalı askeri analist Oleh Zhdanov ise, Rusların şehri savaşmadan terk etmeyeceğini ve yeni taktik taburların Herson'a yerleştirildiğini kaydediyor. Analist Zhdanov, buna karşın Ukraynalıların sabırla beklediğini, zaman geçtikçe kaynakları zayıflayan Rusların zayıflayacağını vurgulayıp ana saldırı için güç toplandığını dile getiriyor.
Cephe hattında mağlup olan Rusya lideri Putin'in Ukrayna'da nükleer silah kullanmayacağı, henüz bir muamma. Moskova'dan en şahin çıkışları yapan isim, Dmitry Medvedev, son olarak Ukrayna işgalini 'şeytana karşı verilen kutsal bir savaş' olarak nitelendirdi. Halihazırda Putin'e en yakın birkaç kişiden biri olan eski Rusya Devlet Başkanı, Ukraynalılar için 'çılgın Nazi uyuşturucu bağımlıları' cümlesini kurdu, Kiev'e destek veren Batılı ülkelerin 'çenelerinden salyalar akacak kadar yozlaşmış olduğunu' söyledi.
Medvedev'in söylemleri savaşın başlangıcından bu yana giderek şiddetlenirken, Rusya liderlerinin ordunun Ukrayna'da yaşadığı kayıpların ardından çok daha sık bir şekilde yaşanan çatışmayı 'dini' ifadeler kullanarak anlattığı göze çarpıyor.
Geride kalan sekiz buçuk ayda Ukrayna'ya 20 milyar doları aşkın silah gönderen ABD ise, Putin'in nükleer silah kullanması halinde bunun kendisi ve ülkesi Rusya için bir felaket olacağını belirtiyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, söz konusu açıklamayı G7 ülkelerinden mevkidaşlarıyla yaptığı toplantının ardından Twitter mesajıyla paylaştı.
Cuma günü Kiev'i ziyaret eden ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ise, gelecek haftaki ara seçimlerden sonra da Washington'ın Ukrayna'yı 'tereddütsüz' ve 'kararlı' bir şekilde destekleyeceğini ifade etti.
Aynı gün yeni bir silah yardımı açıklayan ABD, tanklar, insansız hava araçları, zırhlı asker taşıyıcılar ve zırhlı botları Ukrayna'ya sevk edecek. 400 milyon dolar tutarındaki yeni pakette 45 adet Sovyetler Birliği üretimi T-72 tankı ile 1100 Phoenix Ghost drone'ları dikkat çekici. BBC Rusça, paketteki 45 T-72 tankının Çekya tarafından yıl sonuna doğru Ukrayna'ya gönderileceğini yazdı.
Son haftalarda Ukrayna'daki altyapı tesislerini füzeler ve insansız hava araçlarıyla hedef alan Rusya ise, kamikaze drone'ları müttefiki İran'dan temin ediyordu. Başkent Kiev dahil birçok şehirde net şekilde görüntülenen, enkazları incelenen kamikaze insansız hava araçları, bugüne kadar hem Rusya hem de İran tarafından sürekli inkar edildi. Ta ki, bugüne kadar. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 5 Kasım Cumartesi günü ilk kez Rusya'ya kamikaze drone tedarik ettiklerini kabul etti. Abdullahiyan, işgalden önce Rusya'ya sınırlı sayıda insansız hava araçları sevk ettiklerini savundu, drone'ların Ukrayna'da kullanılıp kullanılmadığından habersiz olduklarını ileri sürdü.
Kremlin'in bir diğer müttefiki Kuzey Kore'den ise, gizemli bir tren Rusya'ya doğru hareket etti. Yaz mevsiminde Putin'e 100 bin asker yardımı teklif ettiği yönünde haberler çıkan Pyongyang, son haftalarda ABD yönetimi tarafından Moskova'ya gizlice silah sevk etmekle suçlanıyordu.
38 Kuzey Projesi adlı Kuzey Kore konusunda çalışmalar yaşan Washington merkezli bir düşünce kuruluşu, Kuzey Kore'den Rusya'ya giriş yapan trene ait uydu fotoğraflarını yayınladı.
Sabah saatlerinde Kuzey Kore tarafında görülen bir lokomotif ve üç kapalı vagondan oluşan trenin, öğleden sonra sınırın Rusya tarafında görüntülendiği belirtiliyor. Sınırın iki kilometre içerisine geçen trenin yanına daha sonra transfer için olduğu sanılan başka bir trene ait vagonların çekildiği görüldü.
38 Kuzey Projesi, uzun yıllar sonra iki ülke arasında ilk kez bu şekilde bir tren geçişi yaşandığına dikkat çekiyor. Moskova ise, Rusya'ya silah taşındığı iddialarını reddetti ve trenin Kuzey Kore’den Rusya’ya at getirdiğini öne sürdü.