28.06.2024 - 13:02 | Son Güncellenme:
Euronews
İngiltere'de genel seçimlere bir hafta kalmışken siyasette sular bir türlü durulmuyor. Erken seçimler için gün sayılan ülke bir süredir iktidardaki Muhafazakar Parti'nin karıştığı büyük bir bahis skandalı ile çalkanıyor.
Giderek düşen oy oranları ve bahis skandalı göz önüne alındığında Muhafazakar Parti, 14 yıllık iktidarının ardından yıkıcı bir yenilgiye uğrayacak gibi görünüyor.
Başbakan Rishi Sunak'ın liderliğinde partinin oy oranları bir buçuk yıldan uzun bir süredir rekor seviyede düşük seyrediyor. Sunak'ın Mayıs sonunda sürpriz bir şekilde duyurduğu erken seçimin de söz konusu oranlara olumlu etkisi olmadı. Aksine, seçim kampanyası tam bir felaket olarak nitelendiriliyor.
Sunak'a Belfast'taki Titanic Quarter'da gazeteciler tarafından yöneltilen partisinin 'batan bir gemiye' benzeyip benzemediği sorusu bir yana küçük ama utanç verici gaflar hızla birikirken, Sunak'ın önceden ayarlanmış bir TV röportajına gitmek için D-Day anma törenini erken terk etmesi de olay oldu.
Ancak şimdi, Muhafazakarların oy oranlarının hala düşmekte olduğu ve seçim sonuçlarının neredeyse silineceği tahminleri yapılırken, oylamaya sadece günler kala partiyi tam anlamıyla bir felaket vurdu. İlk olarak The Guardian tarafından ortaya çıkarılan skandalda, Sunak'a yakın çok sayıda kişi hakkında seçim tarihi üzerine şüpheli bahisler oynadığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı.
Suçlamaların yöneltildiği isimler arasında başbakanın yakın koruma polislerinden birinin yanı sıra Sunak'ın en yakın yardımcılarından biri olan milletvekili Craig Williams, partinin baş veri sorumlusu Nick Mason, kampanyalar direktörü Tony Lee ve Bristol North West'in Muhafazakâr adayı olan Lee'nin eşi Laura Saunders da yer alıyor. Yetkililer şimdi bu kişilerin seçim tarihiyle ilgili içeriden edindikleri bilgileri kumar oynayarak para kazanma fırsatına çevirmek için kullanıp kullanmadıklarını araştırıyor.
Sonbaharda yapılması beklenen seçimler sürpriz bir kararla öne alınmıştı. Muhafazakâr milletvekillerinin ve çalışanlarının çoğu seçimlerin 4 Temmuz'da yapılması kararını şaşkınlıkla karşılamıştı. Bu durum, Sunak'ın kararından haberdar olan bazı kişilerin, duyuru yapılmadan önce bahis oynadıkları şüphelerini güçlendiriyor.
Devam eden soruşturma ortaya çıktığında, İngiliz gazeteciler, Sunak'ın ülkenin sandık başına gideceğini açıklamasından hemen önce tarihle ilgili bir bahis furyasının başladığını teyit etmek için en iyi bahis borsalarının mevcut verilerini ortaya döktü.
Skandalın başlamasından bu yana Sunak ve merkez Muhafazakar Parti, soruşturma devam ettiği için konuya yönelik ayrıntılı açıklamalar yapamayacaklarını söyledi. Başbakan, partinin kendi iç soruşturmasını yürüttüğünü ve herhangi birinin çizgiyi aştığının tespit edilmesi halinde bunun sonuçlarının olacağını da ekledi.
Bununla birlikte, Sunak suçlanan iki adayı derhal açığa almadığı ve iddialar ortaya çıkar çıkmaz açıklama yapmadığı için eleştirilere maruz kaldı. Mevcut kamuoyu yoklamalarına göre, 5 Temmuz'da başbakan olmasına neredeyse kesin gözle bakılan İşçi Partisi lideri Keir Starmer da Sunak'ı 'yavaşlığı' sebebiyle kınadı. The Independent'a konuşan Starmer, "Eğer benim adaylarım olsalardı, hemen kapıdan çıkarlar ve ayakları yere değmezdi," dedi. "Ama bir hafta beklemek, böyle bahaneler uydurmak affedilemez" dedi.
Muhafazakârlara yönelik diğer eleştiriler de partinin kendi elitlerinden geldi. Sunak'ı erken seçime gitmesi için teşvik ettiği bildirilen ve daha sonra seçimde aday olmayacağını açıklayan uzun süredir bakan olan Michael Gove, Sunday Times gazetesine verdiği demeçte, bahis hikayesinin Covid-19 salgını sırasında Downing Street'te düzenlenen ve Boris Johnson'ın başbakanlığının sona ermesine yol açan parti skandalını anımsattığını belirtti.
Gove çifte standart vurgusu yaparak, "Potansiyel olarak en zarar verici şey bu. Başkaları için koyduğumuz kuralların dışında hareket ettiğimiz algısı. Bu Partygate zamanında da zarar vericiydi, burada da zarar verici" dedi.
Skandal ilk başta Sunak'a yakın kişilerle sınırlı görünüyordu ancak daha sonra genişlemeye başladı. Diğer partilerden de adayların seçim sonuçları üzerine bahis oynadıkları ortaya çıktı.
Daha önce Muhafazakârlar için güvenli olan bir bölgede oy pusulasında yer alan İşçi Partisi adayı Kevin Craig, kaybedeceğine dair bahis oynadığının ortaya çıkmasının ardından partisi tarafından görevden uzaklaştırıldı.
Görevden uzaklaştırılmasını kabul eden açıklamasında Craig, olanları kabul etti ve aklında kendini zenginleştirmek olmadığını söyledi. Bir başka Muhafazakâr aday Sir Philip Davies'in de kaybedeceğine dair bahse girdiği ortaya çıktı.
The Sun gazetesinin haberine göre, Davies görevden alınacağına dair 8,000 sterlinlik bir bahis oynadı. Haber üzerine sorgulanan Davies, tabloide 'kaybetmeyi tamamen beklediğini' söyledi ancak yasadışı bir şey yapmadığını belirtti.
Oy pusulasında yer almayan İskoç Liberal Demokratların lideri Alex Cole-Hamilton'ın da aralarında bulunduğu diğer kişiler de münferit sandalyelerdeki sonuçlar üzerine bahis oynadı. Ancak asıl önemli nokta, Sunak'ın yakın çevresinde dönen iddiaların sadece yakışıksız değil, aynı zamanda yasadışı davranışları da içermesi. Kumar Komisyonu soruşturması ve Sunak'a yakın Muhafazakârların görevden uzaklaştırılmasının hikâyenin sonu olmayacağına dair ciddi bir ihtimal de mevcut.
Son Starmer-Sunak tartışmasıyla aynı gece yayınlanan bir açıklamada Metropolitan Polisi, 'iddia edilen suçun Kumar Yasası suçlarının ötesine geçerek kamu görevini kötüye kullanma gibi başka suçları da kapsayıp kapsamadığını değerlendirmek üzere az sayıda vakayı soruşturduğunu' söyledi.
Çalışanlarından ya da müstakbel milletvekillerinden herhangi birinin, kendileriyle paylaştığı bilgileri kullanarak cezai suç işledikleri tespit edilirse, zaten seçilme şansı son derece azalan Sunak seçimlere sırtında bir yükle daha girmiş olacak.