23.06.2023 - 14:05 | Son Güncellenme:
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Geçtiğimiz pazar gününden bu yana dünya medyasının ilgisi Atlantik Okyanusu’nun tabanında bulunan Titanik'in enkazına yapılan turistik dalış sırasında kaybolan, yaklaşık 6 buçuk metre uzunluğundaki 'Titan' adlı deniz aracının bulunmasına yönelik çalışmalara odaklanmıştı. Birden fazla ülkenin geniş bir alanda yürüttüğü arama kurtarma operasyonu sonucunda Titan ve 5 yolcusunun akıbetine ilişkin son durum ABD Sahil Güvenliği tarafından tüm dünyayla paylaşıldı. Titan'da amatör denizaltıyı işleten OceanGate şirketinin CEO'su Stockton Rush (61), İngiliz milyarder Hamish Harding (58), Pakistanlı zengin Şahzade Davud (48) ile 19 yaşındaki oğlu Süleyman, Fransız kâşif Paul-Henri Nargeolet bulunuyordu.
ABD Sahil Güvenliği tarafından yapılan açıklamada da denizaltıdaki 5 kişinin öldüğü doğrulanırken, arama-kurtarma çalışmaları kapsamında keşfedilen enkaz alanında denizaltının feci bir şekilde patlamış olabilme ihtimali üzerinde durulduğu belirtildi. Titan'a ait olduğu düşünülen enkazın Titanik’in enkazından yaklaşık 500 metre uzaklıkta olduğu açıklandı. Ancak kazanın yaşandığı sahadaki çalışmalar henüz tamamlanmadı. Dünyanın dikkati şimdi medyatik hale gelmiş olan bu kazanın enkazının ve kurbanlara ait geride kalanların nasıl çıkarılacağına çevrilmiş durumda. Ancak kazanın esas nedeni olduğu düşünülen derinliklerdeki su basıncının buna ne kadar izin vereceği de büyük bir merak konusu.
'NE OLDUĞUNU ANLAMADAN ÖLDÜLER'
ABD Sahil Güvenliği tarafından yapılan açıklamada 'Titan' adlı denizaltının katastrofik bir şekilde patladığı (basınç sebebiyle ezildiği ve denizaltı içindeki oksijenin tepkimeye girerek patladığı) üzerinde durulduğu, çalışmaların kazanın yaşandığı alanda bir süre daha devam edeceği ifade edildi.
Derin denizlerde yüzeye göre en büyük farklardan birinin su basıncı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, her 10 metrede bir basıncın 1 atmosfer arttığını belirterek Titanik enkazının bulunduğu yerdeki su basıncının kabaca 400 atmosfer olduğunu ifade etti. Portsmouth Üniversitesi'nde derin deniz ekolojisti olan Dr. Nicolai Roterman, böyle bir senaryoda gerçekleşecek ölümlerin mili saniyeler içinde gerçekleşeceğini söyleyerek, “Böyle bir kazada en ufak bir sızıntı sebebiyle oluşacak basınç farkı oradakileri anında öldürür. Titan’ın patladığı derinlikteki basınç göz önüne alındığında muhtemelen yolcular ne olduğunu anlamadan saniyeden çok daha kısa bir sürede ezilerek hayatını kaybetmiş olabilirler” dedi.
Deniz araştırmaları yapan bilim insanı Steve Somlyody da arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği dönemde Roterman’ın yaptığı açıklamaya benzer bir açıklama yaparak Titan denizaltısının gerçekleştirdiği dalışın felaketle sonuçlanmış olabileceğinden endişe ettiğini dile getirdi. Somlyody, “Titanik enkazının bulunduğu derinlikte çok ciddi bir basınç var. Titan’ın basınca yenik düştüğü senaryoda saniyeler içinde ezilmesi ve ardından patlaması oldukça muhtemel. Bu göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir süre içinde gerçekleşirdi” şeklinde konuştu.
Geçmişte ABD donanmasında doktor olarak çalışan deniz altı tıbbı ve radyasyon sağlığı direktörü Dr. Dale Mole, Titan içinde bulunan yolcuların milisaniyeler içinde ölmüş olduğunu söyledi ve “Bu kadar derin bir noktada ölüm o kadar ani şekilde gerçekleşir ki kimse bir sorun olduğunu veya nasıl bir problemle karşı karşıya olduğunu bile anlamaz. Bir milisaniye önce hayattasınız ve bir milisaniye sonra ne olduğunun farkına bile varmadan ölürsünüz” şeklinde konuştu.
CESETLERİ BULUNABİLECEK Mİ?
Denizaltının patladığı ve içinde bulunan 5 yolcunun akıbeti belli olduktan sonra, bölgedeki arama kurtarma birimleri şimdi yeni bir görevle karşı karşıya: Enkazdan geriye kalanlar ve yolculara ait cesetlerden geriye kalanların bulunarak çıkarılması. Ancak uzmanlar, enkazın bulunduğu 3 bin 800 metre derinlikteki basıncın yürütülecek olası bir operasyonu oldukça zorlaştıracağını ve hem Titan’dan hem de içindeki 5 yolcudan yüzeye çıkarılabilecek fazla bir şey kalmadığını düşünüyor. Ayrıca bu kapsamda yapılacak çalışmaların kullanılacak ileri teknoloji aletler sebebiyle oldukça yüksek maliyete sahip olacağı tahmin ediliyor.
Fordham Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesör olan Lawrence Brennan, enkazdan ve yolculardan geriye kalanların çıkarılmasına yönelik yapılacak olası çalışmalarda son derece pahalı ekipmanlar kullanılması gerektiğini ve bu durumda bile denizaltına ait enkaz parçaları dışında su altından yüzeye kayda değer kalıntılar çıkarmanın oldukça zor olduğunu belirtti.