Garantilerde geri adım mesaji

Tarafların önerilerini kapalı zarf içinde alan BM de, paketin kopyalarının dağıtımı yaptı. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, gazetecilerin “Umutlu musunuz?” sorusuna, “Bu haftanın karar haftası olduğunu söyledim. Hep beraber göreceğiz” diye cevap verdi. Önerilerin teslim edilmesinden sonra verilen arada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki Türk heyeti, Akıncı başkanlığındaki KKTC heyetiyle değerlendirmelerde bulundu. Türkiye, Akıncı ve Anastasiadis’in, Türklerin siyasi eşitliği ve dönüşümlü başkanlığı konusunda adım atması karşısında, garantilerde açılım yapacağı mesajını yeniledi. Yunanistan ve Rum tarafı da, “sıfır asker, sıfır garanti” noktasındaki düşüncelerini ortaya koydu.

Türkiye’nin tavrı

Bu arada Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş da, İsviçre’nin Crans-Montana kasabasında devam eden Kıbrıs konferansıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Kıbrıs Türk toplumu garanti altına alınmadan, Türkiye, güvenlik ve garanti konusunda geri adım atmayacaktır” dedi. Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunu değiştirmeyeceğini kaydeden Kurtulmuş, “Haritalar ve toprak meselesi ise Türkiye’nin bu garanti ve güvenlik konusundaki yaklaşımları çerçevesinde ele alınabilir. Burada Türkiye’nin bu tavrı, tarzı devam edecektir” diye konuştu.

Türk askeri şartı

Öte yandan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias, BM’ye verdikleri Yunan tezlerinin “kararların denetim ve uygulama mekanizması” (‘İşgal ordusu’ diye nitelediği) “Türk askerinin uzaklaştırılması ve garanti antlaşmalarının kaldırılması” ile ilgili olduğunu söyledi. Bu haftayı “itidal ve dikkat gerektiren bir hafta” diye niteleyen Kocias, “Kimsenin, Kıbrıs’ın, mükemmel değil ama bütün diğerleri gibi normal bir devlete dönüşmesini engelleyebileceğini zannetmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Bununla birlikte KKTC Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, dönüşümlü başkanlığın pazarlık konusu olamayacağını, kararlarda etkin katılım konusunda geri adımın mümkün olmadığını vurguladı. Ada’da olası bir anlaşmanın AB birincil hukuku olmasının önemine de vurgu yapan Siber, “Anlaşma AB’nin birincil hukuku olmazsa, Kuzey’de sarih çoğunluk ve sarih mülkiyetin Kıbrıslı Türklerde olması zorlaşır” dedi.

Çavuşoğlu şaşkınlığı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, programlarını iptal ederek Cenevre’de kalması dikkat çekti. Edinilen bilgilere göre, “Çavuşoğlu iki gün kalır geri döner” düşüncesine olan BM ve Rumlar, Çavuşoğlu’nun, “Bu son konferans” açıklaması ve süreci anı anına izlemesiyle şaşkınlık yaşadı. Bir diplomat, “Çavuşoğlu’nun zirvede kalması, Türkiye ve Kıbrıslı Türklerinin haklarının korunması açısından da önemli bir güvence oldu” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yıldırım’ın da yaşanan süreçleri yakından izlediği ifade edildi. Çavuşoğlu ve heyetinin, dönüş için tarih belirmediği, bunun çözüm için kararlılık anlamına geldiği belirtilmişti.