19.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Fransa’nın Strasburg kentinde gerçekleştirilen oturumda parlamenterler, 345’e karşı 284 oyla, Frontex’in 2020 bütçesine ret oyu verdi. Parlamentonun bütçeyi onaylamamasının gerekçesi, Frontex personeli tarafından yapılan ciddi suistimaller ve insan haklarına yönelik endişeleri olduğu bildirildi.
Oturumda konuşan Hollandalı parlamenter Bas Eickhout, 2022’de 900 milyon Euro ile Frontex’in en çok finanse edilen Avrupa ajansı olduğunu belirterek, “Kamu parasının Avrupa yasalarını ve uluslararası hukuku ihlal etmek için kullanılmasına artık göz yumamayız” ifadelerini kullandı.
YOLSUZLUK İDDİALARI
Parlamentonun bütçeyi reddinin doğrudan yasal bir sonucu yok, ancak karar, başta Avrupa Komisyonu olmak üzere, AB kurumlarını parlamentonun endişelerini gidermek için önlemler almayı mecbur bırakıyor. 1999’da benzer koşullardaki başka bir örnek vakada, Avrupa Komisyonu’nun tamamının yolsuzluk iddiaları üzerine istifa etmesi örnek teşkil ediyor.
TEHDİT, FİZİKSEL ŞİDDET, SALDIRI VE İSTİSMAR
Öte yandan geçtiğimiz hafta, AB’nin sahtecilikle mücadele dairesi OLAF’ın Frontex’in Yunanistan’daki ciddi suistimalleri ve illegal uygulamalarına dair hazırladığı raporda, Ajansın göçmenleri geri itmelerine ilişkin kanıtları örtbas etmeye çalıştığı ve ciddi usulsüzlükler tespit edilmişti. Parlamentodaki Yeşiller/EFA grubu, Frontex’in ihlallerinin yaşandığı Yunanistan gibi ülkelerin AB Adalet Divanı’na götürülmesi ve fonların kesilmesi çağrısında da bulundu. Göçmenlere yönelik “tehdit, fiziksel şiddet, saldırı ve istismarın” Yunanistan, Hırvatistan, Macaristan, İtalya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovenya ve İspanya’da gözlemlendiği belirtiliyor.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU: GERÇEKLER ORTADA
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan Göçmen Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından çıplak göçmenlerin fotoğrafını paylaşarak Türkiye hakkında ithamlarda bulunmasına sert tepki göstermişti..
Çavuşoğlu, "Yunanistan gibi en haksız durumda bile haklı görünmeye çalışmak için gerçekten utanmaz ve aymaz olmak gerekiyor. Zaten bunu ancak Yunanistan başarır. Tabii Güney Kıbrıs Rum Kesiminin de hakkını yememek lazım. Onlar da bu konuda fena değiller. Yunanistan ve onun destekçisi Frontex'in karneleri ortada. Tüm uluslararası kuruluşlar, uluslararası göç örgütü, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve basın Yunanistan ve Frontex'in desteği ile mültecilere yönelik insanlık dışı muamelesini mercek altına aldılar.
Aynı şekilde İnsan Hakları Mahkemesinin ve Avrupa Parlamentosu'nun gündeminde. Her ne kadar üye ülkeler yönetim olarak Yunanistan'ın bu insanlık dışı muamelesine göz yumsa da, vicdanlı parlamenterler sayesinde Avrupa Parlamentosu da bu duruma el koymuş durumda. Frontex suç ortaklığı yapıyor. En son yine Türk karasularında gerçekleşmiş gibi göstermek için koordinatları nasıl değiştirdiği de ortaya çıktı. Bunlar şöyle düşünüyor. "Biz her şeyi yaparız, bunu da Türkiye'nin üzerine atarız. Buna da herkes inanır". Ama gerçekler ortada. Biz de gerçekleri ortaya koymaya devam edeceğiz" demişti.
SÖZCÜ KALIN: İNSANLIK ADINA UTANÇ VERİCİ KAYITLARI GÖRDÜK
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldığı televizyon programında konuyla ilgili olarak, "ABD, Fransa fark etmez. Frontex'in kayıtlarına dahil insanlık adına utanç verici kayıtları gördük. Son olarak sınırda yakalanan 90 mülteciyi Türkiye ile suçluyor. Biz bunları itmiyoruz ki. Biz 5 milyona yakın mülteciyi ev sahipliği yapan ülkeyiz. "Geri itmelerini yapmayın, insan kaçakçılığına karşı mücadele edelim" dedik. Türkiye ile ilgili herhangi bir olay olduğunda bunlar son dakika, manşet oluyor. Yunanistan botları denizin ortasında patlatıyor. Bununla ilgili tepki görmüyoruz." açıklamalarını yapmıştı.