14.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdi’nin New York’taki bir etkinlik sırasında uğradığı bıçaklı saldırı tüm dünyada büyük ses getirirken, ünlü yazarla ilgili gelen son haberler iyi değil.
Salman Rüşdi’nin ABD’nin New York kentindeki Chautauqua Enstitüsü’nde katıldığı konferansta bıçaklı saldırıya uğramasının ardından sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Menajeri Andrew Wylie yaptığı açıklamada, Rüşdi’nin solunum cihazına bağlı olduğunu ve bir gözünü kaybetme riski bulunduğunu belirtti. Wylie, “Haberler iyi değil. Salman muhtemelen bir gözünü kaybedecek, kolundaki sinirler ve karaciğeri ciddi zarar görmüş” ifadelerini kullandı. Rüşdi’nin konuşamadığı da belirtildi.
Dehşet anları
Saldırıyla ilgili ortaya çıkan videolar yaşanan dehşet anlarını gösterirken, siyah maske giyen birinin sahneye atlayarak Rüşdi’ye saldırmaya başladığı, kısa süre sonra 10-15 izleyicinin Rüşdi’nin yardımına koştuğu ve saldırganı durdurduğu görülüyor.
Görgü tanıkları da saldırganın Rüşdi’yi 10 ila 15 kez, karnından ve boynundan bıçakladığını, saldırının yaklaşık 20 saniye sürdüğünü belirtti.
New York polisi ise gözaltına alınan saldırganın kimliğini 24 yaşındaki Hadi Matar olarak açıklamıştı. Rüşdi, saldırının ardından helikopterle hastaneye kaldırılmış ve hızlıca ameliyata alınmıştı.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, 1989 yılında, Rüşdi’ye yönelik gerçekleştirilen bir Hizbullah protestosu.
Saldırgan kim?
New York polisi saldırganın kimliğini 24 yaşındaki Hadi Matar olarak açıklandı. Saldırının arka planına yönelik bir açıklama yapılmazken, Matar’a cinayete teşebbüs suçlaması yöneltildi.
Bununla birlikte İngiliz basınında yer alan haberlerde, Matar’ın ünlü bir Hizbullah komutanının soyadını taşıyan sahte bir ehliyete sahip olduğu iddia edildi.
Matar’ın İran rejimine ve Lübnan merkezli Hizbullah’a sempati duyduğu öne sürülüyor. New York Valisi Kathy Hochul, polisi soruşturma için “ne gerekiyorsa yapması için” görevlendirdiğini söyledi.
Salman Rüşdi kimdir?
Hindistan doğumlu Salman Rüşdi, 14 yaşında İngiltere’ye yerleşti ve İngiliz vatandaşı oldu. İkinci kitabıyla prestijli bir edebiyat ödülü olan Booker ödülüne sahip olan yazar Rüşdi’nin, 1988’de yayınlanan ‘Şeytan Ayetleri’ adlı kitabı dine hakaret içerdiği gerekçesiyle eleştirilmişti. Rüşdi, sürrealist, post-modern olarak nitelendirilen romanı nedeniyle ölüm tehditleri almıştı. Kitabın yayınlanmasından 1 yıl sonra dönemin İran dini lideri Ruhullah Humeyni, Rüşdi’nin idamını istemiş ve öldürülmesi için 3 milyon dolar ödül koymuştu. Daha sonra yarı resmi bir İran dini vakfı ise 2012’de ödüle 500 bin dolar daha eklemişti.
Hindistan doğumlu yazar Rüşdi, 1981’de “Geceyarısı Çocukları” kitabı ile ün kazanmış ve kitabı sadece Birleşik Krallık’ta 1 milyonun üzerinde satmıştı. Ancak Rüşdi 1988’de dördüncü kitabının yayınlamasıyla ölüm tehditleri almış ve 9 yıl boyunca saklanarak yaşamak zorunda kalmıştı.
Çok can yandı
Salman Rüşdi’nin 1988’de yayımlanan ‘Şeytan Ayetleri’ kitabı nedeniyle, yazara İslami dünyadan gelen tepki hiçbir zaman tam olarak dinmedi. Rüşdi yıllarca saklanmak zorunda kalırken, kitabın çevirmenleri de saldırıya uğradı. Bunlardan en dikkat çekeni, kitabın Japoncaya çevirisini yapan Hitoshi Igarashi’nin bıçaklanarak öldürülmesi oldu. Rüşdi, Igarashi’nin ölümünün kendisini inanılmaz derecede üzdüğünü belirtmişti. Zanlının tespit edildiği, ancak Japonya’nın İslam dünyasıyla ilişkilerini bozmamak adına harekete geçilmediğine dair bir iddia da ortaya atılmış ancak doğrulanmamıştı. Kitabın İtalyanca çevirmeni ve Norveçli yayımcısı da saldırıya uğramış ancak sağ olarak kurtulmuşlardı. Dünya çapında, çevirmenler ve gösterilerde ölenler dahil çok sayıda kişinin bu konuyla ilgili hayatını kaybettiği ifade ediliyor.