10.05.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Kovid pandemisini yeni atlattık. Ama dünyanın birçok yerinde domuz gribi, kuş gribi gibi hayvan kaynaklı (zoonotik) başka bulaşıcı hastalıklarla mücadele ediliyor. Sağlık otoriteleri insanlarda görülen bulaşıcı hastalıkların dörtte üçünün zoonotik olduğunu bildirdi. ABD’deki Notre Dame Üniversitesi’ndeki çalışma da bulaşık hastalıkların ortaya çıkışında en büyük çevre faktörlerinin biyoçeşitlilik kaybı, iklim değişimi ve istilacı türler olduğunu gösterdi. Prof. Jason Rohr başkanlığındaki ekip, bulaşıcı hastalıklarla ilgili dünya çapındaki bin araştırmayı inceleyip bu sonuca ulaştı.
Kamu hijyeni önemli
Hijyenik ve düzgün bir kentleşmenin bulaşıcı zoonotik hastalık riskini azalttığını belirten Prof. Rohr, “Modern kentsel alanlarda kısmen daha iyi kamu hijyeni bulunması ve yaban hayatın azlığı riski düşürüyor. Çok fazla beton bulunan kentsel alanlarda gelişebilecek çok az sayıda tür var. Kentlerde kırsala göre temizlik ve sağlık altyapısının üstünlüğü avantaj sağlıyor” dedi. Araştırmayı gerçekleştiren bilim ekibi makalelerinde “Analizlerimizin dünya çapında hastalık kontrolünü, hastalıkları hafifletmeyi ve gözetim çabalarını kolaylaştıracağını umuyoruz” diye yazdı.
‘Kayıplar azaltılmalı’
Araştırma ekibi, yaban hayatındaki biyoçeşitlilik kaybının azaltılmasının, iklimi değiştiren emisyonların miktarının düşürülmesinin ve istilacı türlerin önlenmesinin, hayvan kaynaklı bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye yardımcı olacağını söyledi. Akademisyenler, “Daha önceki birçok çalışmada hastalıklarla çevre bağlantılarına dikkat çekildi. Bizim araştırmamız ise bulaşıcı hastalıklardaki en büyük çevre faktörünün biyoçeşitlilik kaybı olduğunu gösterdi. İklim değişikliği ve kimyasal kirlilik habitat kaybına, bu da biyolojik çeşitlilik kaybına neden olabilir” dedi.