18.11.2022 - 06:58 | Son Güncellenme:
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Günlük hayatın temposundan bunalmış şekilde kendini sahile attığında biraz kafa dinlemeyi umuyordu. Uzun bir süre sonra ilk kez bu kadar açık ve güzel bir hava vardı ve ay ışığı sadece birkaç kişinin olduğu sahili hafif şekilde aydınlatıyordu. Kafasını kaldırıp gökyüzünü izlemeye başladıktan kısa süre sonra aklına o meşhur soru geldi: “Acaba dünya dışında bir yerlerde birileri tıpkı kendisi gibi gökyüzünü izliyor olabilir miydi?”
İnsanlık, neredeyse var olduğundan bu yana evrende yalnız olup olmadığını tartışıyor. Bu tartışmalar, zaman içinde birçok edebi metine, sanat eserlerine ve sinema filmlerine konu oldu ve olmaya da devam ediyor. Bir dönem ABD başta olmak üzere tüm dünyada ilgi ile izlenen "Cosmos: A Spacetime Odyssey" adlı belgeselin sunucusu olan ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson'a göre ise bu soruya cevap olabilecek 3 ihtimal var.
'UZUN MESAFELERİ KAT ETMEK ZOR'
Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar sonucunda evrenin yaşının 13,5 ile 14 milyar arası olduğu ve milyarlarca yıldıza ev sahipliği yaptığı biliniyor. Matematiksel modellemelere göre evrenin yaşı, büyüklüğü ve dünya gibi yaşama uygun olan bir gezegenin varlığı göz önüne alındığında dünyaya benzer koşullara sahip, yaşama uygun gezegenlerin ve bu gezegenlerde yaşayan dünya dışı medeniyetlerin olması gerekiyor. Bilim dünyası tarafından “Fermi Paradoksu” şeklinde adlandırılan bu soru, uzun yıllardır tartışılıyor. İşte tam bu noktada Neil deGrasse Tyson, bilinmezliğe sonuç olabilecek çözümler ortaya attı.
İlk olarak uzun mesafelerin kat edilmesinin zor olduğunu dile getiren Neil deGrasse Tyson, “Işık hızı saniyede 300 bin kilometre hıza sahip ve herhangi bir taşıtın ışık hızına ulaşması mümkün değil. Ancak fizik yasalarına göre ışık hızına yakın bir hıza ulaşmak mümkün. Ancak bu hız bile evrenin tamamını keşfetmek için yeterli değil. İnsanlık ya da farklı bir medeniyet ışık hızının yüzde 10’una sahip olsa bile galaksimizin tamamını kat etmek milyonlarca yıl sürer” dedi.
'YETERİNCE AKILLI OLMAYABİLİRİZ'
İkinci olarak olası bir dünya dışı medeniyetin çok yüksek hızlara ulaşmış olduğu senaryoyu değerlendiren Neil deGrasse Tyson, “Eğer inanılmaz hızlarda seyahat etmeyi başardılarsa bizi ziyaret etmemiş olmalarının tek sebebi olabilir: Yeterince akıllı olmayabiliriz” şeklinde konuştu.
Tyson, süper gelişmiş bir uygarlığın sahip olduğu standartların, insanlığın sahip olduğu teknolojiden ileride olabileceğini söyleyerek insanlığın iletişim kuramayacak kadar ilkel olabileceğini vurguladı. Neil deGrasse Tyson, dünya dışı bir medeniyetten alınacak olası bir sinyalin nesli uzun süre önce tükenmiş bir medeniyete ait olabileceği bilgisini de paylaştı.
Astrofizikçi Neil deGrasse Tyson’a göre olası dünya dışı medeniyetler ile temas kurulamıyor olmasının bir diğer nedeni de bu medeniyetlerin “çok meşgul” olması olabilir! Tyson’a göre bu meşguliyet galaksinin farklı bölgelerinde hakimiyet kuran olası medeniyetlerin birbiriyle arasında olan olası bir savaştan kaynaklıyor. Tyson, “Bu dünyada daha önce süper güçler arasında yaşanan savaşlara benzer bir durum olabilir. Belki de bu uygarlıktan bizimle temas kurmaktan daha ciddi işlerle uğraşıyordur ve bizim bulunduğumuz alan galaksimizin sakin köşelerinden birisidir" yorumunu yaptı.
'KARINCALARIN İNSANLARLA İLETİŞİM KURMASI GİBİ'
Geçtiğimiz günlerde BBC tarafından yayınlanan First Contact: An Alien Encounter (İlk temas: Bir Uzaylı ile Karşılaşmak) adlı belgeselde de insanlığın dünya dışı yaşama ilişkin kanıtlar bulduğu durumda neler olabileceğini incelendi ve dünya dışı sinyalin alındığı bir senaryo da işlendi.
Dünya dışı varlıkların insanlıkla iletişim kurduğu olası bir sinyalin yakalandığı senaryoda, sinyale cevap vermek başta olmak üzere çeşitli sorunlar yaşanabileceğini belirtiyor. Astrofizik alanında çalışmalar yürüten Profesör Michael Garrett, "Orada hayal bile edemeyeceğimizin tamamen ötesinde bir kapasiteye sahip başka şeyler olabilir. Böyle bir durumda içinde bulunduğumuz durum karıncaların insanlarla iletişim kurmaya çalışmasıyla hemen hemen aynı" dedi.
Olası dünya dışı medeniyetlerin insanlıktan daha ileride olma ihtimalini değerlendiren University College London'dan astrobiyolog Dr. Louisa Preston, "Gelişmiş medeniyetlerin olduğu bir senaryoda karıncalarla aynı durumda olacağımıza inanıyorum. Güneş sisteminin 4.5 milyar evrenin ise 13,8 milyar yaşında olduğunu düşünürseniz, karıncalar gibi olma ihtimalimiz yüksek" şeklinde konuştu. Sözlerine açıklık getiren Preston şöyle devam etti:
"Karıncalar ile insanlar arasındaki ilişkiyi düşünün. İnsanlar onlardan o kadar güçlüdür ki onları umursamaz bile. İnsanlık olarak biz de olası ileri bir medeniyetin umurunda bile olmayabiliriz. Bizim karıncaları gözlemlediğiniz gibi onlar da bizi gözlemliyor olabilirler."