20.10.2022 - 08:51 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dönemin en güçlü devletinin hükümdarına ait muhteşem saraydan alınıp getirildiler. İnce mermer üzerine işlenen eşsiz eserlerden bazıları toprak altında, bazıları ise yerüstünde kaldı. Yer üstünde kalanlar zamanla silindi.
Yer altında kalanları tam 2700 yıl boyunca kimse görmedi. Irak'ın en büyük ikinci şehri Musul'daki Maşki Kapısı DEAŞ teröristleri tarafından 2016 yılında yerle bir edildiğinde, bu radikal katil sürüsünün kültürel mirası sistematik biçimde yok etmesinin bir parçasıydı. Şimdi ise, antik kentte çalışan Iraklı ve ABD'li arkeolojistler dünyanın ağzını açık bırakan bir keşfe imza attı.
Dicle Nehri kenarındaki Asur Şehri Ninova'da yer alan Maşki Kapısı'ndaki kalıntılar arasında ortaya çıkarılan eşi benzeri olmayan kaya oymaları, 2 bin 700 yıllık. Agence France-Presse (AFP) haber ajansı, sekiz adet ince mermer kabartmaya Asur krallarının savaş sahnelerinin işlendiğini bildiriyor.
Geçen hafta gerçekleşen keşifte ok atmaya hazırlanırken elindeki yayı geren bir asker detayı da var. Mermer kabartmalarda ince kesilmiş asma ve hurma yaprakları da yer alıyor.
Gri renkli kaya oymaları, Milattan Önce 705 ila 681 yılları arasında hüküm süren Asur Kralı Sennacherib dönemini yansıtıyor.
Kral Sennacherib döneminde yeryüzündeki en güçlü devlet olan Asurlular, şimdiki Irak topraklarını kapsayan Dicle Nehri'nin doğusuna hükmediyordu. Devletin başkentini Ninova'ya taşıyan Kral Sennacherib, bugünkü adı Mezopotomya'daki bir diğer büyük güç Babil'i yenerek işgal etti.
Topraklarını Akdeniz'den İran'a kadar genişleten Asur Kralı, görkemli bir saray inşa ettiği Ninova'yı ülkesinin en büyük şehri haline getirdi.
Antik kentte çalışan Iraklı arkeoloji ekibinin başındaki Fadıl Muhammed Hodr, oymaların Sennacherib'in muhteşem sarayından alınıp Maşki Kapısı'nın inşaatında kullanılmış gibi göründüğünü söylüyor.
Hodr, "Eserlerin Kral Sennacherib'in torunu tarafından saraydan çıkarıldığını, restore edilmesi için Maşki Kapısı'na getirildiğini tahmin ediyoruz. Ayrıca, oymalarla kapıdaki muhafız odası genişletilmiş" diyor.
Günümüze kapıda kullanılan oymaların yalnızca toprak altında kalan kısımları ulaşmış durumda. Çünkü, yer üstündekiler zamanla aşınıp silinmiş halde.
Maşki Kapısı, Ninova şehrinin en büyüğüydü, hükümdarın gücünü ve kentin büyüklüğünü sembolize ediyordu. 1970'lerde restore edilen kapı, onlarca yıl Musul'un simgelerinden biriydi. Ta ki, 2016 yılında katil sürüsü DEAŞ'lıların buldozerlerle saldırısına kadar.
İsviçre merkezli Çatışma Alanlarında Kültürel Mirasın Korunması İttifakı kapının yeniden inşa edilmesini destekliyor. Musul Üniversitesi'nden bilim insanlarının yanı sıra ABD'li akademisyenler de yeniden inşada birlikte çalışıyor.
Dünyanın en eski şehirlerinden bazılarının doğduğu, Babil ve Sümerlere ev sahipliği yapmış Irak'ta, 1000'i aşkın arkeolojik alan var.
2003 yılındaki ABD işgaliyle başlayan çatışmalar ve çalkantı, halen dinmiş değil. Irak'taki antik eserler ve kalıntılar yağmalandı, ülke dışına kaçırıldı. Özellikle terör örgütü DEAŞ, 2014 ve 2017 arasında ele geçirdiği bölgelerde antik şehirleri ve arkeolojik eserleri yok etti.
Ninova'nın girişindeki Maşki Kapısı da, DEAŞ teröristlerinin vahşetinden kurtulamadı. 'Tanrı'nın Kapısı' olarak da bilinen eserden önce, katil sürüsü Musul Müzesi'ndeki heykelleri balyozlarla parçalamıştı.