08.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
NBC televiyonu ve AP haber ajansı, ABD’de 8 Kasım’da gerçekleşecek başkanlık yarışında Hillary Clinton’ın Demokrat Parti’nin başkan adaylığı için gereken delegeye ulaştığını bildirdi. Clinton, bir partinin başkan adayı olma hakkını kazanan ilk kadın olacak. Clinton’ın parti içindeki rakibi Vermont Senatörü Bernie Sanders, çekilmemekte ısrar etse de ABD şimdiden Cumhuriyetçi Parti’nin adaylığını garantileyen milyarder emlak kralı Donald Trump ile eski senatör, first lady ve dışişleri bakanı Clinton’ın karşılaşmasına hazırlanıyor. Princeton Üniversitesi tarih ve kamu yönetimi profesörü Julian Zelizer, iki rakibin güçlü ve zayıf noktalarını analiz etti.
HILLARY CLINTON
ARTILARI
1. Güçlü bir savaşçı: Clinton bir kez daha çetin bir siyasi savaşçı olduğunu kanıtladı. Demokrat Parti içindeki rakibi Bernie Sanders karşısındaki performansı, dışişleri bakanı olduğu dönemde ABD Büyükelçisi’nin öldürülmesiyle sonuçlanan Bingazi baskınına yönelik Kongre’deki ifadesindeki dayanıklılığıyla seçmenin desteğini korudu.
2. Farklı kesimleri buluşturdu: Clinton ön seçimlerde farklı seçmen kitlelerini bir araya getirmeyi başardı. Bu, ABD’de seçimlerin sonucunu belirleyen ‘salıncak eyaletler’i kazanmasına yardımcı olabilir. Salıncak eyaletler, iki parti arasında gidip gelen eyaletler için kullanılıyor. Sanders, destek aldığı genç, eğitimli ve bağımsız seçmen dışında tabanını genişletemedi. Clinton ise Afrikalı-Amerikalılar, Latinler, Başkan Barack Obama’dan memnun olan kişiler, ileri yaştaki seçmenler, orta sınıf ve iş dünyasından destek aldı.
3. Demokrat değerlerin savunucusu: Kimi zaman ‘çok merkezde olmakla’ eleştirilen Clinton, Demokratlar için önemli olan asgari ücret ve sağlık sigortası gibi konulara ağırlık verip eleştirileri savuşturdu.
4. İlk kadın başkan olacak: Bu durum Clinton’ın adaylığını tarihi kılıyor. Eşitsizlik ve cinsiyetçiliğin hâlâ ulusal kültürün bir parçası olmaya devam ettiği ABD’de, kadın bir başkanın seçilmesi siyasi tarihin en büyük dönüm noktalarından biri olacak.
5. Kongre ile arası iyi: Clinton, kampanyalarına yardım ettiği Demokrat senatörler ve Temsilciler Meclisi üyeleri ile güçlü bir ilişkiye sahip. Bu durum seçilmesi halinde ona Kongre’de avantaj sağlayacak.
EKSİLERİ
1. Güvenilirliği tartışmalı: Clinton’ın en büyük sorunu güvenilirliği. Yeterince şeffaf olmamakla eleştirilen Clinton, dışişleri bakanlığı döneminde resmi e-posta hesabı yerine kişisel hesabını resmi yazışmalar için kullandığının ortaya çıkmasının ardından daha da güç duruma düştü. Clinton’ın skandallar karşısında açık ve dürüst olarak risk almak yerine sürekli bir şeylerin üstünü örtmeye çalıştığı düşünülüyor. Eski ABD Başkanı olan eşi Bill Clinton’ın da gelir reformu gibi sözlerini tutmamış olması da Demokrat seçmenin güven kaybına yol açıyor.
2. Vizyonu eksik: Seçmenlere vizyon sunmak olmazsa olmaz değil. Ancak Amerikan tarihi, ilham vererek seçmenleri vizyonu arkasında birleştiren birçok başkan barındırıyor. Bunlardan biri de “Değişim” sloganı ie gelen Obama. Donald Trump “Amerika’yı tekrar büyük yapacağız” sloganı ile başarı sağlarken, Clinton bu konuda zorlanıyor.
3. Kampanya yeteneği sınırlı: Clinton kampanyası sırasında Sanders ve Trump gibi heyecan yaratmayı başaramadı.
DONALD TRUMP
ARTILARI
1. Medya ustası: Yeni medya ve sosyal medyanın nasıl işlediği konusunda usta olan Trump, tartışmaları istediği yöne çekebiliyor. Günlerce tartışma programlarını domine eden açıklamalar yapan Trump, dikkat çekecek konulara dair içgüdüye sahip.
2. Gaflarını artıya çeviriyor: Trump, yaptığı gafları yararına olacak sekilde kullanmayı öğrendi. Tutarsız laflar ettiği için sorgulandığında, özellikle Kongre ve yabancı ülke liderlere müzakere edecek bir başkan için esnekliğin iyi bir özellik olduğunu savunuyor.
3. Kalıpları kırıyor: Trump, geleneksel olmayan görüşleri savunmaktan çekinmiyor. Clinton dahil birçok politikacı, partilerinin çizgisinden çıkmamaya dikkat ederken Trump tam tersini yapıyor. Şu ana dek bu tutumu işe yaradı. Trump, Cumhuriyetçiler için hassas olmasına rağmen doğum kontrolünü ve sosyal güvenlik politikasını savunmuştu.
4. Dışlanmış seçmene hitap ediyor: Trump, öfkeli seçmenlere hitap ediyor, siyaseten doğru olmasa da bazı kesimlerin duymak istediği şeyleri söylemekten çekinmiyor. Göçmenler konusunda yaptığı açıklamalar buna örnek.
5. İnsanların tiksindiği sistemin dışında: Trump başkan olursa, bugüne kadar daha önce devlet kademesinde hiçbir tecrübesi olmayan ilk kişi olacak. Ancak Trump deneyimsizliğini avantaja çevirdi. ABD’de şu an birçok seçmen halktan giderek kopan Washington’a güvenmiyor, Trump ise şu anki sistemin bir parçası olmadığını söylüyor.
EKSİLERİ
1. Aşırıcılıkla flört ediyor: Trump, normalde pek fazla oy vermeyen tehlikeli aşırıcıarı sandığa çağırıyor.Latinler, kadınlar ve Müslümanlar hakkında yaptığı açıklamalar da aşırıcılara hitap ediyor. Meksika kökenli ve Müslüman yargıçların adil olamayacağını söyleyen Trump’ın ırkçı tavırları tepki çekiyor.
2. Öngörülemez: Trump’ın nasıl bir başkan olacağı bilinmiyor. Demokratlar, bu durumu kullanarak seçmenlerin şüphelerinin üzerine gidebilir. Trump nasıl bir başkomutan olacağını sorgulandığında öfkesine yeniliyor.
3. Partisinin desteğini alamadı: Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin geleneksel kanadının desteğini alamadı. Seçimde başarılı olması için Cumhuriyetçi seçmenin yüzde 90-95’inin desteğini alması şart.
4. Tartışması bol: Trump Üniversitesi’ndeki yolsuzluk, mafya ile ilişkisi, vergi iadelerini açıklamaması tartışma yaratıyor.
5. Politik konularda bilgisiz: Özellikle dış politika konusunda birçok kez bilgisi bulunmadığını gösteren gaflara imza attı.