01.11.2024 - 09:42 | Son Güncellenme:
BBC Türkçe
İspanya'nın Valencia kentinde yaşanan sel felaketi ülkenin, 1987 yılından bu yana yaşadığı en büyük sel olarak kayıtlarda geçti bile. Kentin bazı bölgelerine bir senelik yağış miktarına yakın değerde yağmur, bir saat içerisinde düştü. Utiel ve Chiva'daki sadece bir metrekareye 300 litreden fazla yağış düştüğü hesaplandı. Meteoroloji uzmanları ise aşırı dengesiz yağış sistemini 'DANA' fenomenine bağladı.
'DANA' FENOMENİ NEDİR?
İspanyolca isminin baş harfleri nedeniyle DANA olarak anılan hava olayı, İtalya’da Ağustos ayında bir süper yatın batmasına da neden olmuştu. 'DANA' fenomeniyle açıklanan aşırı yağışlar, uzmanlara göre atmosferin üst tabakalarındaki soğuk havanın, çok hızlı yükselen Akdeniz kaynaklı sıcak ve nemli hava ile çarpışması sonucu oluştu.
Bilimsel açıklamalar nemli rüzgarların, yüksek irtifadaki karasal rüzgarlarla desteklenerek, çok hızlı yükseldiği ve daha yüksek irtifalara ulaştığını vurguluyor. Meteorologlar bu fenomenin ortaya çıkış sıklığının küresel ısınmaya bağlı da olduğunu belirtiyor.
BBC Çevre Muhabiri Matt McGrath’e konuşan Imperial College London'dan iklim bilimci Dr. Friederike Otto, "Hiç şüphe yok; bu yoğun yağışlar iklim değişikliği tarafından güçlendirildi” diyor ve ekliyor:
"Fosil yakıt kaynaklı ısınmadaki her derece artışı ile atmosfer daha fazla nem tutabiliyor ve bu da daha yoğun yağış patlamalarına yol açıyor."
İKLİM KRİZİ ETKİSİ
Bilim insanları, iklim değişikliğinin bu bulutların taşıdığı yağmur miktarını doğrudan etkilediği kanısında. Buna göre her bir derecelik ısınmada bulutların taşıdığı yağış miktarı % 7 oranında artıyor. Yağmur şiddetle yağdığında da, toprak bu kadar fazla suyu emebilecek durumda olmuyor.
Leeds Üniversitesi'nden Prof. Mark Smith, daha sıcak yazların toprağı kuruttuğunu, bunun da su emme kapasitesini azalttığını vurguluyor. Aynı zamanda daha sıcak bir iklimde fırtınaların hareketinin yavaşlayıp yavaşlamadığı da araştırılıyor; çünkü bu durum da yağış miktarını artırabilir.
Eylül ayında Akdeniz’deki yüksek sıcaklıkların etkisiyle daha da güçlenen Boris Fırtınası, Orta Avrupa’daki birçok ülkeye ölüm ve yıkım getirmişti. İspanya’da ise uyarıların geç yapıldığına dair çok sayıda eleştiri yöneltildi. Ancak meteorologlar, hızla hareket eden, yoğun gök gürültülü fırtınaların yolunu tahmin etmenin çok zor olduğunu söylüyor.
ERKEN UYARI MÜMKÜN MÜ?
Oxford Üniversitesi'nden Dr. Linda Speight, “Uyarılar, insanlara selden önce yüksek yerlere çıkmaları ve kendilerini güvene almaları için hayat kurtarıcı olabilir. Ancak İspanya'da da gördüğümüz gibi, yoğun gök gürültülü fırtınalar için önceden uyarıda bulunmak inanılmaz derecede zor, çünkü en şiddetli yağışın tam yeri genellikle önceden bilinemiyor” açıklamasını yaptı ve ekledi:
"Meteorologlar ve bilim insanları, bu zorluğa yenilikçi çözümler bulmak için çok çalışıyor, ancak bu kolay çözülecek bir sorun değil."
İspanya'daki sel felaketinin öne çıkardığı sorunlardan biri de modern altyapının aşırı sel olaylarıyla başa çıkamaması. Bazı araştırmacıların belirttiği gibi, yollar, köprüler ve caddeler şu anki iklime göre değil, geçen yüzyılın iklimine göre inşa edilmiş durumda.