29.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar sürüyor. Uluslararası olarak tanınmayan Dağlık Karabağ yönetimi, Azerbaycan ile çatışmalarda 31 askerin öldüğünü, ayrıca bir kadın ve bir çocuk olmak üzere 2 sivilin de hayatını kaybettiğini açıkladı. Azerbaycan ise Ermenistan’ın topçu ateşi sonucu 26 sivilin yaralandığını açıkladı. Bakü’den daha önce yapılan açıklamada ise 5 askerin hayatını kaybettiği bildirilmişti. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ın Terter kentinde yerleşim birimlerine yoğun saldırılar gerçekleştirdiğini bildirdi. Azerbaycan Başsavcılığı, Terter’deki saldırılar sonucu 3 sivilin yaşamını yitirdiğini, 2 sivilin de yaralandığını açıkladı. Ermenistan’ın saldırılarında hayatını kaybeden sivil sayısı 8’e yükseldi.
Azerbaycan, “karşı saldırı neticesinde” ilk gün Ermenistan işgali altında bulunan 6 köyün kontrolünü ele geçirdiklerini duyurdu, Ermenistan’dan ise bunun gerçeği yansıtmadığı açıklaması geldi. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nce 400’den fazla hedefin ateş altına alındığı ifade ediliyor. İlk olarak Nüzgar, Büyük Mercanlı, Kend Horadiz, Yukarı Seyid Ahmetli, Yukarı Abdurrahmanlı, Karahanbeyli ve Garvend köylerinde kontrolü sağlayan Azerbaycan, ardından Tekekaya ile Ağdağ bölgelerini kontrol altına aldı. Böylece toplam 9 köy Ermenistan işgalinden kurtarılmış oldu. Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ordusuna ait 10’dan fazla hava savunma sistemini, aralarında tankların da bulunduğu 20’ye yakın zırhlı aracı imha etti. Azeri haber ajansı APA, böylelikle Ermenistan’ı işgal altındaki bölgeyle birleştiren Vardeniz-Ağdere otoyolunun kontrol altına alındığını duyurdu.
Savaşa hazırlanıyor!
Öte yandan Ermenistan tarafından Türkiye’ye yapılan suçlamalar devam ediyor. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin Azerbaycan’a askeri uzmanlar, F-16 uçakları ve insansız hava araçları gönderdiği öne sürüldü. Bununla birlikte Ermenistan Rusya Büyükelçisi Vardan Toghanyan, Türkiye’nin Suriye’den Azerbaycan’a yaklaşık 4 bin savaşçı gönderdiğini iddia etti. Bu iddialar Azerbaycan tarafından yalanlandı.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Sputnik’e yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin hiçbir müdahalesi olmadı. Eğer Türkiye ile Azerbaycan arasındaki askeri-teknik işbirliğinden söz edecek olursak, Azerbaycan bu alanda bir dizi ülkeyle işbirliği yapıyor, hatta Rusya’yla işbirliği daha fazla. Bugün Azerbaycan ordusunun kullandığı silahların büyük bölümü Rus malı” ifadelerini kullandı. Ermenistan tarafından ortaya atılan Azerbaycan’ın paralı asker kullandığı iddiasını değerlendiren Bayramov, “Erivan’ın iddiaları tümüyle asılsız ve dayanaksız. Bununla birlikte Ermenistan’ın Irak elçisinin ve İdlib başkonsolosunun paralı askerlerin Ermeni tarafına çekilmesi konusunda yoğun faaliyet yürüttüklerini biliyoruz” dedi.
İki ülkede de kısmi seferberlik ilan edilirken, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Başdanışmanı Vagarşak Arutyunyan, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ krizi nedeniyle uzun süreli savaşa hazırlandığını söyledi.
Maddelerle Dağlık Karabağ
- Dağlık Karabağ, hukuken Azerbaycan’a bağlı, ancak de facto olarak Ermenistan tarafından desteklenen ve hiçbir ülke tarafından tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin egemenliği altında bulunan tarihi bölge.
- Bölgede Azeriler ve Ermeniler arasında uzun yıllardır devam eden gerilim, Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinde büyük çatışmalara dönüştü. Sovyet yönetimi bölgeyi Azerbaycan sınırları içerisinde kabul etti. Bölgede çoğunluk olan Karabağ Ermenileri ise bölgenin Ermenistan’a geçmesi için bir hareket başlattı. 1990’ların başlarında etnik çatışmalar başladı.
- Dağlık Karabağ, 1991-1993 yıllarında, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından işgal edildi. Tamamen Azerbaycan toprakları tarafından çevrelenmiş olmasına rağmen Ermeni ayrılıkçılar Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki Azerbaycan’a ait bölgeyi de ellerinde tutarak bir tampon bölge oluşturdu ve Ermenistan ile bağlantıyı sağladı.
- Savaşta 1 milyondan fazla kişi göç etmek zorunda kalırken, yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti. 1994’te sağlanan ateşkes, arasıra yaşanan çatışmalara rağmen günümüze kadar devam ediyordu.
‘O bölgede çok iyi ilişkilerimiz var’
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalara ilişkin, “O bölgede çok iyi ilişkilerimiz var ve (çatışmaları) durdurabilecek miyiz bakacağız” dedi. Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan ve Ermenistan arasında artan gerginliğin sorulması üzerine, gelişmelerden haberdar olduğunu söyledi. Durumu dikkatli bir şekilde izlediklerini belirten Trump, “O bölgede çok iyi ilişkilerimiz var ve (çatışmaları) durdurabilecek miyiz bakacağız” değerlendirmesini yaptı.
Peskov: Türkiye ile temas halindeyiz
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalarla ilgili Türkiye ile temas halinde olduklarını söyledi.
Dağlık Karabağ’da devam eden çatışmalarla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Peskov, durumdan endişe duyduklarını belirtirken, “Tüm tarafları, özellikle de çatışan tarafları azami itidale, askeri yöntemlerle hareket etmekten ve
ileride durumun kötüleşmesini kışkırtabilecek adımlardan vazgeçmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. “Önemli olan, kimin suçlu olup olmadığını belirlemek değil, çatışmaları durdurmaktır” diyen Peskov, meselenin siyasi diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğini vurguladı. Peskov, Dağlık Karabağ durumuna ilişkin Türkiye ile temas kurduklarını aktararak, “Dışişleri Bakanlığı üzerinden Ankara ile temaslarımız oldu. Bu konuda Rus tarafı tam temas halinde” dedi.
Rusya’nın hem Azerbaycan hem de Ermenistan ile iyi ilişkileri olduğunu ifade eden Peskov, Rusya’nın her zaman dengeli bir tutum sergilediğini, bu tutumun Moskova’ya nüfuzunu ve her iki ülkeyle olan iyi ilişkilerini krizi çözmek için kullanma fırsatı sunduğunu vurguladı. Rusya’nın Azerbaycan ve Ermenistan arasında arabuluculuk yapabileceğini söyleyen Peskov, “Husumetin bir an önce sonlandırılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Sakinleşme çağrısı
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise, Dağlık Karabağ’daki çatışmanın taraflarına itidalli olma, gerginliği tırmandırmama ve savaş söylemlerinden kaçınma çağrısı yaptı. Sputnik’in aktardığına göre Medvedev, aksi halde felaketin kaçınılmaz olacağı uyarısında bulundu.
Sosyal medya üzerinden konuya ilişkin açıklama yapan Medvedev, “İki ülkenin liderleri arasındaki müzakereler sırasında Rusya Federasyonu adına arabuluculuk yaptığım zamanlar dahil olmak üzere, bizzat birçok kez ikna oldum. Şimdi tüm tarafların sakinleşmesi gerekiyor. Her şeyden önce tutkuları kamçılamayı bırakmaları, savaş söylemlerini kenara bırakmaları ve ortak eylemlerle sıcak çatışmayı durdurmaları gerekiyor. Aksi halde bölge için felaket sonuçları kaçınılmaz olur” dedi. Medvedev, krizin aşılması için hem Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu, hem de Rusya ile ikili format olmak üzere tüm imkanların kullanılması gerektiğine dikkat çekti.
AGİT’ten ‘Ateşkese dönün’ açıklaması
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Dönem Başkanı ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Dağlık Karabağ’da tırmanan gerilim ve çatışmalar nedeniyle yaşanan sivil kayıplarındaki artışa dikkati çekerek, “Daha fazla insan kaybı yaşanmadan ilgili tarafları bir an önce ateşkese dönmeye çağırıyorum” ifadesini kullandı. Bölgedeki durumun istikrara kavuşturulması için harcanacak her türlü çabayı sonuna kadar desteklediğini vurgulayan Rama, yegane çözümün barışçıl müzakereler olduğunu vurguladı.
Aliyev, Macron ve Guterres’le görüştü
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, telefon görüşmesi gerçekleştirerek, Ermenistan-Azerbaycan cephe hattındaki çatışmaları ele aldı. Aliyev’i telefonla arayan Macron, çatışmalar nedeniyle tedirgin olduğunu, sorunun müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini belirtti. Aliyev de Ermenistan yönetiminin müzakere sürecini bilinçli şekilde bozduğunu, Nikol Paşinyan’ın “Dağlık Karabağ Ermenistan’dır” yönündeki açıklamasının sürece ciddi darbe vurduğunu kaydetti. Azerbaycan ordusunun Ermenistan’ın saldırılarına yanıt verdiğine dikkat çeken Aliyev, yaşanan tüm olaylardan Ermenistan yönetiminin sorumlu olduğunu aktardı.
‘Ermenistan çekilmeli’
Aliyev, dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile de video konferansla görüştü. Guterres’e Ermenistan’ın düzenlediği saldırılarla ilgili bilgi veren Aliyev, “Dağlık Karabağ sorunu, yalnızca uluslararası hukuk kuralları ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde, Ermenistan ordusunun işgal altındaki topraklardan derhal, koşulsuz ve tam olarak çekilmesini talep eden ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde çözülmelidir” dedi.
AB’den topyekûn savaş uyarısı
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ermenistan ve Azerbaycan dışişleri bakanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinin ardından Sözcüsü Peter Stano aracılığıyla açıklama yaptı. ‘Çatışan taraflara derhal ateşkes çağrısı yaptığını’ duyuran Borrell, “Dışarıdan müdahale kabul edilemez. Bölgedeki aktörler, çatışmaların topyekûn savaşa dönüşmesini engellemek için ellerinden geleni yapmalı” dedi. Borell, Türkiye’nin Ermeni güçlere karşı savaşmaları için Suriye’den Dağlık Karabağ’a milis gönderdiği yönündeki iddiaları doğrulayan bir kanıt olmadığını söyledi.
‘Bölge daha fazla şiddet kaldırmaz’
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, bölgenin daha fazla şiddeti kaldıramayacağını belirterek, “ateşkes” çağrısı yaptı. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Azerbaycan ve Ermenistanlı mevkidaşlarıyla görüştüğünü ve İran’ın gerginliğin sona erdirilmesi için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu bildirdiğini hatırlatan Hatibzade, “Acil ateşkes, düşmanlığın terk edilmesi ve ikili müzakereler, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki krizin tek çözüm yoludur. Askeri yöntemler kalıcı bir çözüm sağlamaz. İran, tüm imkanlarını bunun için seferber etmeye hazırdır. Bölgenin durumu daha fazla şiddeti kaldıramaz” dedi.
Öte yandan Çin de, sınır gerilimiyle ilgili taraflara itidal çağrısı yaptı. Çin Dışişleri Sözcüsü Vang Vınbin, başkent Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, bölgede barış ve istikrarı sürdürmenin tüm tarafların çıkarına olduğunu belirtti. Vang, “Umarız tüm ilgili taraflar itidal ve ihtiyatı muhafaza eder, farklılık ve çelişkilerini siyasi diyalog yoluyla çözmek için gerilimi azaltmaya yönelik önlemleri alır” ifadesini kullandı.