Casus alarmı! Rusya roket peşinde, İsrail balıkları kullanıyor...

Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Hamas tarafından İsrail’in katil yunuslar kullandığı iddiası geçtiğimiz hafta gündem olurken, Almanya’da yaşanan yeni bir casusluk vakası da gözleri istihbarat örgütlerinin operasyonlarına çevirdi. Almanya'da çalışmalarını sürdüren Rus bilim insanı, casusluk şüphesiyle gözaltına alındı. Teknik bir üniversitede doğa bilimleri alanında çalışan şüpheli, Rus gizli servisine Ariane uzay roketi başta olmak üzere havacılık projeleri hakkında bilgi sızdırmakla suçlanıyor.

Şüphelinin sızdırdığı bilgi başına 2 bin 500 euro nakit para aldığı iddia ediliyor. Bu Almanya ile Rusya arasındaki ilk casus skandalı değil. 2021 yılının ekim ayında da Almanya parlamentosunda çalışan bir güvenlik personelinin bina planlarını Rus gizli servisine sızdırdığı iddia edilmişti. Şüpheli olarak tutuklanan güvenlik görevlisi yargılama sonucunda 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme cezayı erteledi.

James Webb teleskobunun uzaya fırlatılmasında kullanılan "Ariane 5" roketinin birinci ve ikinci kademe motorlarının iyileştirmesinin yapıldığı laboratuvarı kuran Prof. Dr. İskender Gökalp, Rusya’nın roket teknolojisi konusunda oldukça ileride bir ülke olduğunu belirtti ve "Bu haberler bence çok üstünde durulması gereken bir durum değil. Rusya roket teknolojisi söz konusu olduğunda gayet başarılı hatta bu konuda 'baba' olarak nitelenecek bir ülke. Yani Ariane'dan ne alabilirler bilmiyorum. Bu haberlerin Rusya etrafındaki jeopolitik tartışmalarla ilgili olabileceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı.

Yaşanan bu olay istihbarat savaşlarına yönelik ne ilk ne de son örnek. Geçmişten günümüze gizli servisler oldukça ilginç operasyonlarla gündeme geliyor. Bu operasyonlar kimi zaman fiyaskoyla sonuçlanırken kimi zaman da adını tarihe altın harflerle yazdırıyor. Kimi zaman da yapıldığı iddia edilen operasyonlar “yok artık” dedirtiyor. Geçtiğimiz günlerde Hamas tarafından yapılan ve İsrail tarafından yürütüldüğü iddia edilen bir operasyon da büyük yankı uyandırdı.

MOSSAD HAYVANLARI OPERASYONLARDA MI KULLANIYOR?

Hamas’tan yapılan açıklama gözleri İsrail gizli servisi Mossad’a çevirdi. Hamas, yaptığı açıklamada İsrail’in geçtiğimiz yaz aylarında yaşanan çatışmalarda özel eğitimli "katil" yunusları kullandığını tespit ettiklerini duyurdu.

İddiaya göre denizden yapılacak sızmalara karşı İsrail güvenlik birimleri özel eğitimli ve özel ekipmanlarla donatılmış yunusları kullandı. Örgüt tarafından yapılan açıklamada özel eğitimli yunusların bir Hamas militanını öldürdüğü belirtildi.

Hamas, yunusun ağız kısmına takıldığını iddia ettiği silahlı aparat ile ilgili görüntüler de paylaştı. Hamas’ın iddiası henüz doğrulanmamış olsa da katil yunusların gerçek olma ihtimali var. ABD ve Rusya gibi bazı ülkelerin deniz mayınlarını tespit etmek için başta yunus balıkları olmak üzere fok balıkları ve çeşitli deniz canlılarını kullandığı biliniyor.

İçinde Mossad ve deniz canlılarını bulunduran ilk iddia ise bu değil. 2010 yılında Mısır’ın Kızıldeniz kıyılarında gerçekleşen bir dizi köpek balığı saldırısının İsrail gizli servisi Mossad tarafından eğitilen köpek balıkları tarafından Mısır’ın turizm sektörüne zarar vermek amacıyla gerçekleştirildiği iddiası Mısır basınında kendine oldukça geniş yer bulmuştu.

İddialar üzerine açıklama yapan Mısırlı yetkililer köpekbalığı saldırısı hakkında Mossad’ın sorumlu olduğuna dair bir ip ucu bulamadıklarını ve araştırmalarının devam ettiğini açıklamıştı. İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise iddiaları reddederek, “Mısırlı yetkililer defalarca Jaws izlemiş olmalı, gerçek ve kurguyu karıştırıyorlar” şeklinde açıklama yapmıştı.

YERİN KULAĞI VARDIR!

Soğuk savaş yıllarında her iki tarafın da bilgiye olan ihtiyacı zirve noktaya ulaşmıştı. Nükleer savaş ihtimali hem Doğu hem de Batı bloğunu diken üstünde tutuyor ve bu konu hakkında istihbarat servislerine büyük rol düşüyordu.

1954 yılında ABD ve İngiltere istihbaratı “Altın operasyonu” isimli projeyi başlattı. Bu görevde amaç, Sovyet sınırları içinde kalan karasal hatları dinlemek olarak belirlendi. Bu amaçla Batı Berlin’den Doğu Berlin’de bulunan Sovyet karargahına kadar yerin yaklaşık 7 metre altından 450 metre uzunluğunda bir tünel kazıldı. Tünelin içine dinleme cihazları yerleştirildi ve Sovyet topraklarında kalan karasal hatlar dinlemeye alındı.

CIA ve MI6, 1956 yılının nisan ayına kadar bu tünel üzerinden 90 bin mesajı kayıt altına aldı. 1956 yılında Doğu Almanya askerleri tünele girdi ve altın operasyonu deşifre olduğu için sona erdi. Sovyetler Birliği aslında “Altın operasyonu” olarak bilinen görevin başından beri haberdardı. İngiliz istihbaratında KGB için çalışan George Black, operasyonu daha başlamadan Ruslara bildirmişti. KGB, Black’ın deşifre olmaması için yaklaşık 18 ay boyunca beklemiş ve bilinçli olarak yanlış mesajlar yaymıştı.

BİR UÇAK KAÇIRMA HİKAYESİ!

İsrail, çevresinde bulunan Arap komşuları sebebiyle kendini sürekli tehdit altında hisseden bir devlet. Bu sebeple İsrail istihbaratı da geçmişten günümüze pek çarpıcı olayla gündeme geliyor. Bu operasyonlar kimi zaman fiyasko ile kimi zaman da başarı ile sonuçlanıyor. Başarı ile sonuçlanan operasyonlardan birisi de Irak Hava Kuvvetleri bünyesinde uçan MIG-21 savaş uçağının kaçırılması için gerçekleştirilen Diamond operasyonu.

İsrail 1948’de bağımsızlığını ilan ettikten sonra komşuları ile birçok defa savaşa girdi. Mısır , Suriye gibi ülkeler o dönemde İsrail’den daha büyük ve daha güçlü olduğu için bu savaşlarda Mossad’ın hamleleri önemli rol oynadı. İsrail Hava Kuvvetleri'nin talebi üzerine Mossad bu amaçla Irak Hava Kuvvetleri bünyesinde görevli MIG-21 pilotu Münir Redfa ile anlaştı.

MIG-21 savaş uçakları bu dönemde İsrail ile düşmanlığı bulunan Suriye, Mısır gibi ülkelerin hava kuvvetlerinin önemli bir bölümünü oluşturuyordu. 1966 yılında Münir Redfa, görevli olduğu hava üssünden eğitim uçuşu maksadıyla havalandı ve bir daha Irak’a geri dönmedi. MIG-21’i ele geçiren İsrail, uzun süre bu uçağı inceledi ve çalışmalar sona erince uçağı Amerikalılara teslim etti.

İsrail bu operasyonun sonuçlarını bir yıl sonra yaşanan 1967 savaşında aldı. Diamond operasyonu sonucunda öğrenilen bilgiler Suriye ve Mısır hava kuvvetlerine ait MIG-21 uçaklarının etkisiz hale getirilmesinde önemli rol oynadı.

Uçak günümüzde hala İsrail Hava Kuvvetleri müzesinde "007" boyamasıyla sergilenmeye devam ediyor.

CIA, FİLİPİNLER SEÇİMLERİNE MÜZİKLE MÜDAHALE ETMİŞ

Kaliforniya'daki Hoover Enstitüsü arşivlerinde bulunan ve yakın zamanda gizliliği kalkan dosyalara göre CIA, Filipinlerin 7'nci Cumhurbaşkanı Ramon del Fierro Magsaysay’ın seçim müziklerinden bazılarının bestelenmesinde rol aldı.

1953 seçimlerinde aday olan Ramon del Fierro Magsaysay daha öncesinde savunma bakanlığı görevini yürütmüş ve bu sırada Asya Pasifik bölgesinde komünizm yayılmacılığı ile açık şekilde mücadele etmişti.

Seçimlerden zaferle ayrılan Magsaysay’ın seçim kampanyası Filipinler’de devam eden yoksulluk ve komünizm ile mücadele üzerine şekillendi. Seçim propagandası esnasında propaganda ve reklam uzmanı olan CIA görevlisi Edward Lansdale, Magsaysay’ın kampanyasında da sıra dışı yöntemler kullandı ve bu dönemde büyük etki yaratmış olan “Magsaysay Mambo” isimli şarkı ortaya çıktı.

“Magsaysay Mambo” soğuk savaş sırasında ABD ve Rusya arasında yapılan kültürel mücadeleye dair örneklerin başında geliyor.

KGB’NİN EN BÜYÜK KÖSTEBEĞİ

CIA tarihindeki en büyük köstebek vakalarının başında Aldrich Ames geliyor. Merkezi haber alma teşkilatının Sovyet karşı istihbarat masası şefi olarak görev yaptığı sırada KGB adına casusluk yapan Ames, yaklaşık 9 yıl boyunca bu faaliyetleri sürdürdü ve CIA’nin birçok önemli operasyonunu Rus istihbaratına sızdırdı.

Bir dönem Türkiye’de de Sovyetler Birliği aleyhine çalışacak ajanlar bulabilmek için görev alan Ames, Ankara’da geçirdiği süre boyunca Türkiye’de faaliyet gösteren sol örgütler hakkında da bilgiler topladı.

1985 yılında İngiltere adına KGB içinde köstebeklik yapan Oleg Gordievsky’nin verdiği bilgiler doğrultusunda Ames’in Ruslara bilgi sızdırdığı anlaşıldı. Ames iki defa yalan makinesi ile sorguya alınmış olsa da bu sorgularda makineyi kandırmayı başardı. 1994 yılında yakalanan Ames, ömür boyu hapis cezası aldı ve hâlâ hapiste hayatına devam ediyor.

Dünyanın en pahalı köstebeği olarak belirtilen Ames’in sızdırdığı bilgiler karşılığında 3 ila 5 milyon dolar arasında bir gelir elde ettiği tahmin ediliyor. Ames'in sızdırdığı bilgiler sonucunda çok sayıda operasyonun başarısız olduğu ve CIA adına çalışan birçok kişinin öldürüldüğü ortaya çıktı.