DünyaCamdan bakarken yakalandı! Akıl hastanesinin hayaleti

Camdan bakarken yakalandı! Akıl hastanesinin hayaleti

27.04.2022 - 07:09 | Son Güncellenme:

Yıllardır akıl hastanesi olarak kullanılan binada esrarengiz olayların meydana geldiği söylentisi pek çok kişiyi ürküttü. 20 yıldır terk edilmiş halde duran binaya giden doğaüstü olayları araştıran ekibin çektiği bir fotoğraf ise tüyleri diken diken edecek cinstendi.

Camdan bakarken yakalandı Akıl hastanesinin hayaleti

İrlanda genelinde 1800'li yıllarda onlarca 'tımarhane' inşa edildi. Bunlar içerisinde 1868'de inşa edilen akıl hastanesi ise o yıllarda ilçedeki açık ara en büyük kamu binasıydı. 52 dönümlük bir arazi üzerine kurulan ve Ennis Ruh ve Sinir Hastalıkları olarak bilinen hastane, 2002 yılında kapatıldığında Our Lady's Hospital adıyla hizmet veriyordu. Bu hastane 1868 ile 2002 yılları arasında binlerce hastayı barındırmıştı. Ancak son 20 yıldır kapalı olan hastanede oldukça ilginç olaylar dönüyor gibiydi. Terk edilmiş hastaneyi, İrlanda Paranormal Olaylar Soruşturma ekibi de ziyaret etti ve 'cehennem görüntüsü' adını verdikleri bir görüntü yakaladıklarını iddia ettiler.

Haberin Devamı

‘CEHENNEMİN FARKLI BİR VERSİYONU’

Gördüklerinden ürken grup sosyal medya hesaplarında, "Çektiğimiz çok ilginç bir fotoğraf. Hastaneyi bilen çoğu insan aynı şeyi söyleyecektir. İnsana kendini rahatsız hissettiren çok karanlık ve ürkütücü bir bina. Dürüst olmak gerekirse burada kalan insanlar da bu kasvetli binaya sırf ailelerinin akıllarından ve gözlerinden uzak olsunlar diye kabul edildiler. Aile mirası ve ilişkilerle ilgili sorunlar burada kolayca sona erebilirdi" ifadelerini kullandı. Peki bu akıl hastanesinde neler yaşanmıştı?

1950'lere kadar ruh ve sinir hastalıkları hastanesindeki koşullar oldukça acımasızdı. Öyle ki binadaki koşullar en hafif tabirle 'acımasız' olarak nitelendiriliyordu. Hastanede elektroşok tedavisinin yanı sıra ilaç denemeleri de yapılıyordu. Elektroşok tedavisinde hastanın kafasına genellikle 70 ile 120 volt arasında, 100 milisaniye ila 6 saniye arasında değişen bir sürede yaklaşık 800 miliamper şiddetinde elektrik veriliyordu. Bu akıl hastalıklarının tedavisinde uygulanabilen, beyinden elektrik akımı geçirilerek suni epilepsi nöbeti ortaya çıkarılmasına dayanan bir psikiyatri tedavi yöntemiydi. Hatta bir hemşire bu yöntemi 'cehennemin farklı bir versiyonu' olarak tanımlıyordu.

Haberin Devamı

Yalnızca terapi yöntemleri, değil hastanedeki yaşam koşulları da oldukça ağırdı. Binanın devasa gri duvarları içinde 70 kişilik koğuşlar bulunuyordu. Hastane o kadar kabalıktı ki hasta yatakları arasında belki bir adımlık bile yer yoktu. Hastane belgeleri hastanenin korkunç bir kalabalığa sahip olduğunu söylüyordu.

ÇOCUK HAYALETİ GÖRDÜLER

20'nci yüzyılın ikinci yarısında koşullar düzelmesine rağmen 1989'da Akıl Hastaneleri Müfettişi tarafından hazırlanan bir rapor durumun hâlâ iç karartıcı olduğunu gösteriyordu. Hazırlanan rapora göre hastalar gün boyunca boş görünüyordu. Aslında birçok hasta desteklenirse topluma kazandırılabilirdi. Oysa hiçbir düzenleme yapılmayan hastanede 1986'da tam 600 tane hasta olduğu bildirilmişti. Müfettiş ayrıca raporunda 'yaşlı ve zihinsel engellilerin' akıl hastanesine yatırılmasını eleştirdi, sekiz ünitede devam eden aşırı yoğunluk ve temizlik eksikliği konusunda da endişelerini dile getirdi. Peki bu korkunç akıl hastanesinde keşif yapan ekip bu hastaneyi neden seçmişti?

Camdan bakarken yakalandı Akıl hastanesinin hayaleti

Grup, daha önce de ülkenin dört bir yanındaki yerde yakaladıkları ürkütücü paranormal görüntülerle insanları şoke etmişti. Geçen yıl araştırma ekibinde olan Richard, büyükbabasının ölümünden sonra yaşanan olayların onu doğaüstü bir araştırmacı olmaya yönlendirdiğini açıklamıştı. Ziyareti anlatan Richard Morrison şunları söyledi:

Haberin Devamı

"Bu binanın çok fazla negatif enerjiye sahip olduğu söylendiğiden bir göz atmak için geçen hafta oraya gittik. Oranın yerlileriyle konuştuğumuzda, bize binanın perili olduğunu bildirdiler. Dışarıda dolaştık ve bol bol fotoğraf çektik."

Ancak çektikleri bir fotoğraf vardı ki sosyal medyada ciddi anlamda yankı buldu. Çünkü fotoğrafta pencereden onlara bakan bir çocuk hayaleti var gibi görünüyordu. Ekip ise çocuğun ruhunu yakaladığına inanıyor. Birçok kişi de bu fotoğrafa baktıktan sonra aynı yorumu yaptı: "Pencereden dışarı bakan kişiyi gören başka biri var." Bir başkası “Sağ tarafta her iki pencereden de bakan birini görüyorum" derken, bir diğer kişi de “Köşede pencereden dışarı bakan biri var" dedi.

ESKİ FUTBOLCUNUN EVİNDE AKILALMAZ OLAYLAR

Öte yandan "Futbolun James Dean'i" olarak anılan efsane futbolcu George Best ölümünden 16 yıl sonra bambaşka bir şekilde gündeme geldi. Yıldız futbolcunun 16 yıl önceki ölümünden bu yana eski karısı Alex, Surrey'deki evinde açıklayamadığı olaylar yaşadığını söylüyor. Alex'in anlattığına göre ortadan kaybolan nesneler, birkaç ay sonra bir odanın ortasında yeniden ortaya çıkıyor. Yerinden kıpırdaması bile mümkün olmayan ağır mobilyalar hareket ediyor, ışıklar kendiliğinden açılıp kapanıyor ve televizyon insan müdahalesi olmadan aniden açılıyor.

Haberin Devamı

Camdan bakarken yakalandı Akıl hastanesinin hayaleti

"200 yıllık evimi ziyarete gelen ruhların olduğuna ikna oldum" diyen Alex, "Ve şimdi bence George onlardan biri olabilir" sözleriyle eski kocasının da onu ziyaret ettiğini düşündüğünü anlattı. 3 Aralık 2005'te, 59 yaşındayken hayatını kaybeden efsane golcü Best ile ilgili ilk ürkütücü deneyimini, gömülmesinden hemen sonra yaşadığını da paylaştı. Bir belgesel için o anları aktaran Alex, "George'un cenazesinin olduğu gün Belfast'ta bir otelde kalıyordum" dedi ve ekledi: "O gün erkenden uyandığımı hatırlıyorum ve açıkçası çok duygusal bir gündü, çok üzgündüm. Tam otel odasının kapısından çıkarken, duş ani bir patlamayla açıldı kendi kendine."

Surrey'nin North Downs bölgesinde eski bir köy olan Kingswood'un kalbinde yer alan çiftlik evinde doğaüstü şeyler yaşayan tek kişi Alex değil. Alex, ebeveynlerinin, arkadaşlarının ve kız kardeşinin de paranormal olaylara tanık olduğunu söylüyor. En iyi arkadaşı Carole Mackie, tüyleri diken diken eden hikayeyi anlattığında, evin perili olduğuna kesinlikle inandığını söyledi.