Dünya‘Bu ülkenin sahibi değiliz!’

‘Bu ülkenin sahibi değiliz!’

08.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Belçikalı gazetecilere demeç veren Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Moskova ve Washington’ın, İslami aşırı akımlarla mücadele konusunda işbirliği yapmasının Suriye’deki terörizm ve savaşa olumlu etki yaratacağını söyledi.

‘Bu ülkenin sahibi değiliz’

ABD Başkanı Donald Trump’ın hem kampanya sürecinde hem de seçimi kazandıktan sonra, başta DAEŞ olmak üzere terörizmle mücadeleye öncelik vereceğini açıklamasının “umut vaat ettiğinin” altını çizen Esad, “Bizim de son 6 yıldır istediğimiz buydu. O nedenle bu, umut veriyor. Beklememiz gerekiyor. Bu, ABD ile Rusya arasında bir işbirliği olabilir. Bunun, Suriye de dahil, dünyanın kalanı için olumlu olacağını düşünüyoruz” dedi.

Astana görüşmelerinin ikinci turunun yapılmasına yönelik açık kapı bırakan Esad, Suriye’deki ateşkese ilişkin de “Dünyanın her yerinde, her savaş ve çatışmada bu tür ateşkes ihlalleri olur. Bu, bireysel seviyede olabilir. Hükümet ya da diğer tarafların ateşkesi ihlal etme yönünde bir politikaları olduğu anlamına gelmez” diye konuştu.

‘Hata yapmalıyım!’

Suriye lideri, ülkenin son dönemdeki yöneticilerinin Esad ailesinden gelmesinin hatırlatılması üzerine de “Ailem bu ülkenin sahibi değil. Bu, tesadüfen olmuş olabilir, çünkü Devlet Başkanı Esad’ın halefi olarak yerine geçecek bir varisi yoktu. O öldü, ben seçildim. O başkanken, benim hükümette hiçbir görevim yoktu. Eğer benim varis olmamı isteseydi, beni bir yerlere getirir, sorumluluk verirdi. Suriye’nin sahibi Suriye halkıdır ve her Suriye vatandaşının bu makama gelmeye hakkı vardır” dedi.
Bununla birlikte Esad, “Geride kalan son bir kaç yılda, pişman olduğunu bir şey var mı?” sorusuna da “Her hata bir pişmanlık olabilir. Her birey, her insan için...” yanıtını verirken, “Siz hiç hata yaptınız mı?” sorusuna karşılık ise “Bir insan olarak hata yapmalıyım. Öteki türlü insan olmam!” ifadesini kullandı.

Çarpıcı iddia

Uluslararası Af Örgütü, Suriye’deki gizli bir hapishanede, çoğu sivil muhaliflerden oluşan 13 bin dolayında kişinin infaz edildiğini öne sürdü. Örgütün hazırladığı yeni raporda, 2011 yılının Eylül ayından Aralık 2015’e kadar geçen sürede, Sednaya Hapishanesi’nde haftada bir ya da iki kez, 20-50 kişinin topluca idam edildiği, kurbanların büyük bölümünün hükümet
karşıtı siviller olduğu belirtildi. Af Ögütü, idamlara Suriye hükümetinin en üst düzey yetkililerince onay verildiğini bildirdi.
Suriye hükümeti, daha önce mahkûmların infazı ve kötü muamele iddialarını reddetmişti. Ancak BM’nin insan hakları
uzmanları, onbinlerce kişinin gözaltına alındığını ve gözaltında çok sayıda ölümlerin olduğunu duyurmuştu.