23.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
GÜLDENER SONUMUT
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkileri yeniden canlandırmak üzere Brüksel’de kapsamlı temaslarda bulundu. Temaslarında Türkiye’nin, AB ile sorunlarını diyalog yoluyla çözme konusundaki ciddiyetini vurgulayan Çavuşoğlu, Ankara’nın Brüksel’den beklentilerini de ilk ağızdan dile getirdi. Bakan, bu çerçevede Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, vize muafiyeti ve 18 Mart mutabakatının yenilenmesinin önemine vurgu yaptı.
Gerek AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’le gerekse bugüne kadar Türkiye konusunda derin bir sessizliğe bürünen Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile görüşmesinde, Ankara’nın reform sürecini yeniden başlatma konusundaki siyasi iradesini dile getirdi.
Türkiye kararlı
Türkiye, geçtiğimiz yıl 10 Aralık’ta yapılan zirvede AB liderlerinin, Ankara ile ilişkileri pozitif bir gündem çerçevesinde yeniden canlandırma kararını iyi değerlendirmeyi istiyor. Bununla birlikte AB’nin de Ankara’ya karşı samimi ve gerçekçi olması, vize muafiyeti ve Gümrük Birliği gibi sürüncemedeki konuları yeniden canlandırması gerekiyor.
Çavuşoğlu’nun en önemli ve uzun görüşmesi, kuşkusuz Borrell’le olanıydı. Kıbrıs sorununun çözüm sürecinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri önderliğinde yeniden canlandırılması, Libya, Suriye, Doğu Akdeniz gibi konularda görüş alış verişinde bulunulması son derece önemliydi. Çavuşoğlu, gerek Yukarı Karabağ gerekse Suriye, Libya ve hatta Doğu Akdeniz’de AB ile Türkiye arasında örtüşen bir politika izlenebileceği, Ankara’nın bu bölgelerde attığı adımların AB’nin çıkarlarıyla da örtüştüğü mesajını verdi. Bu çerçevede dış politika alanında AB’nin Ankara’yla daha yakın çalışmasının, Brüksel’in de yararına olacağı, AB’nin iç politika saikiiyle Türkiye’nin dış politikasını eleştirmesinin de yarar sağlamayacağı ortaya çıktı. Nitekim Fransa ile Türkiye arasında yeniden bir yakınlaşma sürecine gidilmesi, Berlin ile Ankara arasında iyi bir ilişkinin yakalanmasının, Brüksel-Ankara ilişkilerine de olumlu yansıması olabilir.
Davet kabul edildi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel’i Ankara’ya davet ettiğini hatırlattı. AB kaynakları, iki liderin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabet ettikleri ve bu çerçevede Şubat veya Mart ayı içerisinde resmi temaslarda bulunak üzere Ankara’ya gidebileceklerini kaydetti.
Çavuşoğlu’nun AP milletvekilleri Sergei Lagodinski ve Nacho Sanchez Amor ile yaptığı görüşmeler de hayli önemliydi. AB-Türkiye ilişkilerinin ivme kazanmaya başladığı bir dönemde, Ankara’nın tepkisine neden olmayacak ve bu sürece katkı sağlayacak bir Türkiye raporunun kaleme alınması önemli. Burada Türkiye Raportörü’ne büyük sorumluluk düşüyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le de görüşen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, hem Yunanistan ile Türkiye arasındaki ayrıştırma toplantılarını değerlendirdi hem de ABD Başkanı Joe Biden’ın görevi devralmasının ardından düzenlenecek mini NATO zirvesini ele aldı. Türkiye adına bu zirveye katılacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Joe Biden ile görüşme imkanı bulması önemli. Ankara, ABD ile ikili sorunlarını diyalog ve müttefiklik ruhuyla çözme niyetinde olduğunu NATO Genel Sekreteri’ne aktarmış durumda.
AB-Türkiye ilişkilerinin pekişmesi ve ivmelenmesi için Çavuşoğlu’nun Brüksel ziyareti hayli önemliydi. Çavuşoğlu, Türkiye’nin yakınlaşma sürecindeki ciddiyetini dile getirdi. AB’deki muhatapları da samimi olduklarını ifade etti. Bundan sonra top Türkiye’de. Ankara, başta ekonomi, hukuk, temel hak ve özgürlükler olmak üzere reform sürecine ivme kazandırdıkça, yakınlaşma süreci de aynı oranda ivmelenecek.
‘Gerilimi artıracak adımlar atmamalı’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile diyaloğun sürdürülmesi konusunda hemfikir olduklarını belirtti, “Türkiye sözünü yerine getirir, Avrupa Birliği de verdiği sözleri tutmalı” diye konuştu.