15.03.2024 - 12:49 | Son Güncellenme:
Şara Zehra ÖZBEY (DHA)
Bakan Fidan, konuşmasında üç ülkenin iş birliğine, bölgesel ve küresel problemlere dikkat çekerek, “Tiflis’teki son toplantımızdan bu yana 4 yıldan fazla zaman geçti.
Bu süre zarfında gerek uluslararası alanda gerek bölgemizde büyük krizlere tanıklık ettik. Kovid-19 salgını ekonomik düzeni alt üst etti, ulaştırma ve tedarik zincirlerini olumsuz etkiledi. Ukrayna’daki savaş bölgemizde ve ötesinde her geçen gün daha da ağırlaşan bir insani ve maddi yüke mal olmayı sürdürüyor. Gazze’de devam eden katliam uluslararası sistemin içerisinde bulunduğu acziyeti göstermeye devam ediyor. Diğer yandan bölgemizde güzel gelişmeler de oldu. Azerbaycan, 30 yıllık işgalin ardından toprak bütünlüğünü yeniden tesis etti. Gürcistan, Avrupa Birliğine aday ülke statüsü aldı. Son toplantımızdan bu yana önümüzde yepyeni bir perspektif duruyor” dedi.
“GÜNEY KAFKASYA’YI ORTAK REFAH ALANINA DÖNÜŞTÜRME FIRSATIMIZ VAR”
Fidan, Güney Kafkasya’nın 3 ülke için de ortak refah alanı haline gelebileceğini ve ellerinde bir fırsat olduğuna vurgu yaparak, “Bugünkü toplantımızda bölgemizdeki bu yeni durumu ve iş birliğimizi geliştirmenin yollarını aradık. Güney Kafkasya’yı bir barış, istikrar ve ortak refah alanına dönüştürmek için önümüzde gerçek bir fırsat var. Azerbaycan ve Gürcistan ile enerji ve bağlantısallık alanlarındaki başarılı iş birliğimizi derinleştirme konusunda mutabakata vardık. Çalışmalarımızı ilerletmek için neler yapabileceğimizi konuştuk. Bakü-Tiflis- Kars demiryolu hattının bir an evvel tam kapasiteyle yeniden faaliyete geçmesi gerektiğini vurguladık. Karadeniz’in güvenlik, ekonomi, enerji ve ulaştırma gibi alanlar başta olmak üzere tüm bölge için taşıdığı stratejik öneme değindik. Somut projelerle bölgemize ve ötesinde iş birliğimizi güçlendirmek için birlikte çalışma yönündeki irademizi yineledik. 3 ülke olarak çok taraflı ekonomik platformlarda da iş birliği ruhuyla hareket ediyoruz. Buna en yakın örneğini geçtiğimiz yıl gördük. Karadeniz Ekonomi İş Birliği Teşkilatı Dönem Başkanlığı’mızda Azerbaycan ve Gürcistan, çalışmalarımıza büyük katkı sağladılar. Biz de her konuda elimizden gelen desteği vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
“AZERBAYCAN COP29’A EV SAHİPLİĞİ YAPACAK”
Azerbaycan’ın bu yıl yapılacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na ev sahipliği yapacak olmasını tebrik eden Fidan, konuşmasına şöyle devam etti;
“Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması sadece bölge için değil küresel güvenlik ve bağlantısallık açısından da fevkalade önemlidir. İkinci Karabağ savaşının sona erdiği Kasım 2020’den bu yana bu hedefe ulaşmak için tarihi bir fırsatın ortaya çıktığına inanmaktayız. Diğer bölge ülkelerinin de kazan-kazan anlayışıyla yapıcı bir yaklaşım sergilemelerini ve Zengezur Hattı gibi bölgesel ve küresel bağlantı projelerine destek vermelerini bekliyoruz.
Bugün değerli mevkidaşlarımla istişarelerimiz sırasında bölgemizde devam eden barış ve normalleşme süreçlerini de ele aldık. Sayın Bayramov, Ermenistan ve Azerbaycan barış anlaşması müzakerelerindeki son gelişmeler hakkında bizi bilgilendirdi.
Diğer yandan Gürcistan’ın uluslararası kabul görmüş sınırları dahilindeki toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyulması gerektiğinin altını çizdik. Gürcistan hükümetinin Abhazya ve Güney Osetya itilaflarının barışçıl çözümüne yönelik politikalarına tam desteğimizi yineledik. Ayrıca geçen Aralık ayında AB’ye aday ülke statüsü verilmesinden dolayı Sayın Darchiashvili’yi bir kez daha tebrik ettim. Gürcistan’ın Avrupa Atlantik Siyasi ve güvenlik yapılarıyla daha fazla bütünleşme arzusuna destek vermeye devam edeceğiz.
Bugün elbette Gazze’deki katliamın ve yaşanan eşi görülmemiş insani trajedinin bölgesel ve uluslararası güvenliğe etkilerini de değerlendirdik. Mübarek Ramazan ayında hala Gazzelileri açlık ve salgın hastalıklarla karşı karşıya bırakmaya devam eden bu zulmün sonlandırılması çağrısında bulunduk. Acil ateşkes ilanının, insani yardımların Gazze’ye derhal ve kesintisiz ulaşmasının önemini vurguladık. İki devletli çözüm temelinde bölgeye kalıcı barış getirmesi hakkında mutabık kaldık. Son olarak üçlü formatta ve ikili ilişkiler yoluyla iş birliğimizin daha fazla gelişmesi yönündeki kararlığımızı bir kez daha teyit ettik.”