03.12.2024 - 08:47 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
DIŞ HABERLER SERVİSİ - İsrail ile Hizbullah'ın arasındaki hassas ateşkes henüz bir haftasını doldurmadan İsrail'e ait bir bölgeyi hedef alacağını duyurmasının ardından Pazartesi akşamı güney Lübnan'daki sınırdan uzak bölgelere baskınlar düzenledi.
İsrail'in Lübnan'a saldırılarında bir devlet güvenlik görevlisi de dahil dün 11 kişi hayatını kaybetti. Bu, 27 Kasım'da başlayan ateşkes süresince yaşanan ihlaller arasında en ölümcül saldırı oldu.
Pazartesi günü İsrail'in hava saldırılarının iki kişiyi öldürmesi ve Hizbullah'ın misilleme olarak bir İsrail askeri mevzisine saldırı başlatmasıyla ateşkes anlaşması uçuruma sürüklendi. Hizbullah Pazartesi günü, Lübnan'ın kendisine ait olduğunu iddia ettiği tartışmalı bir bölge olan Kfar Chouba tepelerindeki bir İsrail askeri üssüne saldırarak ateşkesin "tekrarlanan ihlallerine" karşı "ön savunma tepkisi" verdiğini söyledi.
Hizbullah, Çarşamba günü yürürlüğe giren ateşkesi ihlal eden İsraillilerin arasında Lübnan genelinde ölümcül hava saldırıları, güneyde sivillere ateş açılması ve başkent Beyrut da dahil olmak üzere Lübnan hava sahasında insansız hava araçları ve jetler uçurulduğunu söyledi. Grup, "uyarı" saldırısını "ilgili makamların bu ihlalleri durdurma çağrılarının başarılı olmaması" nedeniyle başlattığını belirtti.
TRUMP'TAN 'CEHENNEM' AÇIKLAMASI
Lübnan'daki ateşkeste ihlaller yaşanırken gözler bir yandan Gazze ateşkesinde. Çeşitli girişimler sürerken ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın açıklaması da gündeme bomba gibi düştü.
Dün Beyaz Saray'a geçiş sürecinde ofisi olarak da kullandığı Mar-a-Logo malikanesinde İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu'nun eşi ara Netanyahu ile yemek yiyen Trump, "Gazze'deki rehineler 20 Ocak'tan önce bırakılmazsa Ortadoğu cehennemi yaşayacak" şeklinde sert bir çıkışta bulundu.
Trump, sosyal medyada yaptığı paylaşımda "ABD Başkanı olarak görevi üstleneceğim 20 Ocak 2025 tarihinden önce rehinelerin serbest bırakılmaması halinde, Orta Doğu'da ve insanlığa karşı bu zulmü işleyen sorumlular için ciddi sonuçlar olacak" diye de ekledi.
'UMARIM ORTA DOĞU DİNLİYORDUR'
Trump'a yakınlığıyla bilinen Cumhuriyetçi senatör Lindsay Graham, dün seçilmiş başkanın yaptığı zehir zemberek açıklamanın öncesinde Trump, Sara Netanyahu, oğlu Yair Netanyahu ile öğle yemeği yerken çekildikleri bir kareyi paylaştı.
Senatör Graham, "Orta Doğu'da uzun soluklu barışı ve düzeni getirmek için Başkan Trump ile çalışmak için sabırsızlanıyorum. Tanrı İsrail'i ve Amerika Birleşik Devletleri'ni korusun" derken Trump'ın sözlerini paylaşarak şunları söyledi:
"Umarım Orta Doğu'dakiler bunu dinliyordur. Dinlemeliler de. Hadi bu çılgınlığı sonlandıralım."
İSRAİL'İN SALDIRILARI
Ancak Hizbullah'ın bu hamlesi, İsrail'in daha fazla saldırısını caydırmış gibi görünmüyor. İsrail, Hizbullah saldırısına "sert" bir yanıt verme sözü vererek çok sayıda hava saldırısı gerçekleştirdi.
İsrail ordusu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Lübnan'da "düzinelerce Hizbullah hedefine saldırdığını" söyledi ancak tezat şekilde İsrail'in "ateşkes anlaşmasının şartlarını uygulama konusunda kararlılığını sürdürdüğünü" de ekledi. Al Arabiya Arapça İsrail ve Hizbullah arasında yaşanan ateşkes ihlallerini "kısasa kısas saldırılar" olarak niteledi.
Lübnan'ın resmi haber ajansına göre İsrail baskınları "Jbaa kasabasının eteklerindeki Basalia ve Bureij bölgelerini" ve "İklim el-Tuffah bölgesindeki Cebel Safi tepeleri ile Luweiza ve Malikh'in eteklerini" hedef aldı.
EN AZ 100 İHLAL
Öte yandan Al Arabiya İngilizce'ye konuşan bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi ise ateşkesin şu ana kadar en az 100 kez ihlale uğradığını tespit ettiklerini belirtti.
Geçtiğimiz birkaç gün içinde İsrail sınır kasabalarını, özellikle de Hiam köyünü bombaladı. İsrail'e ait savaş jetleri ayrıca Lübnan hava sahası üzerinde defalarca uçtu. Amerika ve Fransa himayesinde varılan ateşkes anlaşmasında İsrail ordusunun 60 gün içinde Lübnan'ın güneyinden çekilmesinin öngörülmesi, Hizbullah'ın ise üyelerini Litani Nehri'nin kuzeyine (İsrail sınırına 30 kilometre) çekmesi dikkat çekiyor. ve Güney'in askeri altyapısının sökülmesi.